kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Erdoğan Hindistan ziyaretin son gününde Bangalore kentinde Sricircie Maramma tapınağını ziyaret etti.

Türk siyasetçileri koltuğa zamklı gibi

Hülya KARABAĞLI - Uğur BECERİKLİ / ANKARA
24.11.2008
Erdoğan'ın, "İkinci parti olursak başkanlığı bırakırım" açıklamasına parti liderleri sessiz kalırken siyaset bilimciler, parti içi demokrasinin alt yapısının kurulmasının altını çizdi..
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "İkinci parti olursak genel başkanlığı bırakırım" açıklaması sonrasında, muhalefet partilerinin liderleri sessiz kalırken, siyaset bilimciler Batı demokrasilerindeki ölçütlere işaret etti. TESAV Başkanı Erol Tuncer, "Koltuğu bırakmada ölçüt başarısızlıktır, oy oranındaki, belediye başkanı sayısındaki düşüştür" derken, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ali Ülkü Arzak, Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılacak değişiklikle parti içi demokrasi sağlanmadan başarısız liderin çekilmesi geleneğinin Türkiye'de yerleşemeyeceğini savundu. Siyaset bilimcilerin yorumları şöyle:

'BATIDA GİDİYORLAR'
* Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer:
Batıda seçim kaybedenler ertesi günü beklemeden görevlerinden ayrılırlar. Eski Almanya Başbakanı Kohl, 15 yıl civarında görevde kaldı, iki Almanya'yı birleştirdi, seçimi kaybedeceği belli olunca görevi bıraktı. Bizdeki durum parti içindeki demokrasi yokluğundan. Milletvekillerinin adaylıkları başkanın iki dudağı arasında.

* Prof. Dr. Naci Bostancı: Batı ülkelerine liderin kendi partisinin içinde, başarısız olduğuna dair yaygın bir kanaat ortaya çıkıyorsa insanlar genellikle çekiliyor. Fakat başbakanın bu sözü söylemesinin nedeni, AKP'nin ikinci parti olma ihtimali değil. Diğer partilerin başarısızlık göstermeleri halinde kamuoyu oluşturmak istiyor.

* Prof. Dr. Ali Ülkü Arzak: Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapmak lazım. Hatta belki anayasada bile bazı değişikler gerekir. Parti içi demokrasiyi sağlayacak bazı değişiklikler şart. Ön seçimler gibi sistemler aslında parti üyelerini başkana ve başkanlık divanına sıkıca bağlıyor. Bunun kırılması lazım. İki kere üst üsteden fazla genel başkanlık yapmamak, aday belirleme sürecinin parti içi demokrasiyi sağlayacak şekilde olması gibi bazı anayasal değişiklikler yapılmalı.

* Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne: Türk demokrasisinde partiler liderlerin karizmalarıyla temsil ediliyor. Başarısız olan genel başkanların gitmesi için kamuoyunun da oluşması lazım. Yasal düzenleme yapılırsa bu defa emanetçilik gibi mekanizmalar karşımıza çıkıyor.

* Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk: Bunun toplum tarafından çözülmesi gerekir. Yasal düzenleme ile olmaz, çok yapay olur.