kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Kendim ettim, kendim buldum!..

Sanırım eğlenceli bir yazı olacak. Hem sizin hem de benim için... Çünkü yeni bir programı ve onun sunucusunu "çatır çatır" eleştireceğim. Kimi mi? Yüksel Aytuğ'u... 5 yıldır "Niye televizyon programı yapmıyorsun?" diye kafamı ütüleyenlere daha fazla direnemeyip, geçen çarşamba akşamı Kanaltürk'te sevgili Doğa Rutkay ile beraber Medyatik adlı bir programa başladım. İlk gecenin sonunda aldığım övgü dolu sözlere aldırmadan, "self-service" eleştiri yapacağım. Hem de hiç gözümün yaşına bakmadan!.. Sen misin yıllardır spikerleri, sunucuları eleştiren? Al işte daha dakika bir, gol bir... Koca Bahadır Özdener'e sen tut "Bahadır Özener" de!.. İnsan şu konuklarına daha bir özener, pardon özenir!.. Programdaki ahşap masa sanki stüdyodan daha büyük. Hani düğünlere kiraya versek, dans pisti olarak rahatlıkla kullanılır. Oturma düzeni ise tam bir felaket. Sanırsınız ki programı senarist Cüneyt Aysan sunuyor, Doğa ile ben de konuklarıyız!.. Necati Şaşmaz'ın arkasında patlamış kocaman bir sarı ışık... Adam sanki Kurtlar Vadisi'nden değil de 5. Boyut programından geliyor. Program boyunca sürekli aynı alt yazı ekranda: "Polat ile Muro ilk kez canlı yayında yan yana..." İyi ki yazmışız. Yoksa millet onları Obama ile Bush sanacak!.. Tamam, bizim uyanık editörlerimiz zapping yapanları yakalayacak bir "olta" olarak o altyazıyı sürekli ekranda tutuyorlar. Ama seyirci de aynı zamanda kendinin "salak" yerine konulduğuna hükmediyor. Grafikler, reji ve içerik neredeyse kusursuzdu. Ama ekranın altında sürekli zıplayıp duran o küçük haylaz televizyoncuk sizin de dikkatinizi dağıtmadı mı? Ve iyi ki Doğa Rutkay vardı da, millet bir buçuk saat boyunca sadece Yüksel Aytuğ'a tahammül etmek zorunda kalmadı!.. Hele son reklam dönüşünde sunucu Aytuğ'un saçı başı dağılmış, "tecavüzden çıkma" hali yok muydu... Ha bir de şu final atraksiyonu pek komikti... Sen özene özene git, Marlon Brando'ya özen!... Üstelik, karşında kapı gibi Polat Alemdar dururken... Neyse ki kibar çocuk. Katıldığı programlarda boyun kırma gibi bir adeti yok!..