kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MEHMET BARLAS
BAŞYAZI

Saç uzatmak bir protesto mudur yoksa bir ibadet midir?

Her şey aklıma gelirdi ama sevgili Reha Muhtar'ın saçlarını uzatarak siyasi bir protesto eylemini başlatacağını asla düşünemezdim.
CNN Türk'teki "Full Ekran" programında Cengiz Semercioğlu, saç modeli olarak "at kuyruğu" nu seçen konuğu Reha Muhtar'a "AKP iktidardan gitmeden saçlarımı kesmem dediniz mi" diye sormuş.
Reha Muhtar saçlarını bağlamasına gerekçe olarak saçlarının kıvırcık olmasını göstermiş.
Ama Cengiz Semercioğlu bu cevaptan tatmin olmamış ki, bu defa "Saçlarınızı neden uzatıyorsunuz öyleyse" sorusunu yöneltmiş.
Bu sefer Reha Muhtar kıvırcık saçlarının gizlediği beynindeki isyanı seslendirmiş.
Saç uzatmanın her zaman aykırı bir hareket olduğunu söylemiş.
Bu aykırı hareketinin gerekçesini de şu şekilde açıklamış:
- Dünyada eşcinsellerin çocukları evlat edindiği, lezbiyenlerin evlendiği bir dönemde biz ise özgürlüğü sadece türbana özgürlük biçiminde algılıyoruz. Böylesine kısıtlı, nakıs bir demokrasi gündemini protesto ediyorum.
Muhtar dövmeye ve küpeye ise soğuk baktığını söylemiş.
"Arkadaş" denince aklıma gelen isimlerden biri olan Reha Muhtar'la geçen hafta beraberdik. At kuyruğu yapmasının nedenlerini hiç anlatmadı bana.
Dün aradım onu ve "CHP'nin özgürlüğü çarşafta aramasını protesto etmek için de tırnaklarını uzatacak mısın" dedim.

Aykırılık ve kılların durumu
Reha Muhtar son yazısında CHP'nin çarşaf girişimini demokratik bir davranış olarak yorumladığını bana hatırlattı. Ben ona CHP'den lezbiyenlerin evlenmeleri ile ilgili de bir çıkış bekleyip beklemediğini sormadım.
Ama bu saç uzatmanın aykırılığı meselesine takıldığımı da söylemeliyim.
Üniversitenin ilk yılında sakal ve bıyık sahibi olmaya özenmiştim. İki gün tıraş olmadım.
Üçüncü gün babam sordu:
- Hasta mısın? Neden tıraş olmuyorsun?
Ben de "Sakal ve bıyık bırakıyorum" diye cevap verdim.
Babam bu cevabıma güldü...
- Toplumda dikkat çekmek istiyorsan, vücudunun kıllarından başka şeylere güvenmelisin, dedi.
Babamın bu sözleri beni etkilemiş olmalı ki, saçlarımın kıvırcıklığına onları kısa kestirerek çözüm aradım hep.
Ayrıca saç sakal uzatmak konusunda en çarpıcı modeli oluşturan Hindistan'ın Sikh'lerinin, bunu aykırılık olsun diye değil ibadet etmek için yaptıklarını biliyoruz.

Saç kesmek günahtır
Sikh'ler insan vücudunun "Yaratıcı" nın yarattığı biçimde korunmasına inanırlar.
Bu nedenle sünnet olmazlar, kadın ve erkekler saçlarını da, vücutlarındaki tüyleri de kesmezler, kulaklarını burunlarını delip küpe takmazlar.
Erkekler hiç kesmedikleri saç ve sakallarını büküp, bir türbanın içinde korurlar. Bu saç ve sakalları yıkamak, temiz tutmak ve taramak da, ibadetin bir öğesidir onlara göre.
Buna karşı tırnaklarını kesmelerine neden olarak, çalışan insanın tırnak uzatamayacağını gösterirler.
Reha Muhtar'ın yaptığını yapıp, saçını protesto eyleminin simgesi olarak kullananlar da var dünyada tabii ki. Örneğin Çin Komünist Partisi'nin baskıcı rejimini protesto edenlerin internet sitesinin adı "longhair.hk"dır.
Reha Muhtar'ın saçlarını kesmesinin AK Parti'nin iktidardan gitmesine bağlı olması ise imkansız. Kendisi de bunun gerçek olmadığını söyledi bana. Neticede AK Parti iktidarı bir seçimde daha kazanmasalar bile, şu andan itibaren üç yıl daha devam edecek. Reha Muhtar üç yıl daha saçını hiç kesmezse, onu artık Şekip Ayhan Özışık'ın Rast şarkısıyla hatırlayabileceğiz:
"Saçların tarümâr, gözlerinde nem
Ateşe benzerdin küle dönmüşsün
Bir eser kalmamış eski halinden
Yazık geçmez akçe, pula dönmüşsün"