kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Pakistan Başbakanı Yusuf Gilani, Nur Batur’un sorularını cevapladı...

Pakistan siyaseti Azrail'le dans gibi

NUR BATUR ANKARA
21.11.2008
İlk hedefi terörle baş etmek olan Başbakan Gilani, "Biz ABD'nin savaşını vermiyoruz. Liderimizi bile koruyamadık. Bu bizim savaşımız" dedi..
Benazir Butto, Pakistan'da demokrasi savaşını Azrail'le dans ederek kazandı. Butto'nun suikast sonucu ölmesinin ardından yapılan seçimler Halk Partisi'nin zaferiyle sonuçlandı ve Pakistan'da büyük değişim başladı. Önce 9 yıl yönetimi elinde tutan General Pervez Müşerref istifa etmek zorunda kaldı. Ardından yolsuzluk suçlamasıyla 9 yıl hapis yatan Butto'nun sürgündeki kocası Asif Zardari, devlet başkanlığı koltuğuna oturdu. Başbakanlığı ise Butto'nun sağ kolu olan 56 yaşındaki Yusuf Gilani üstlendi. Çiçeği burnunda Pakistan Başbakanı, kısa bir süre önce saldırıya uğradı. Konvoyu makineli tüfekle tarandı. Yüzlerce kurşundan sadece ikisinin otomobiline isabet etmesi sonucu Gilani ilk suikast girişimini yara almadan atlattı. Ama bu ülkenin tüyler ürpertici gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bir yandan sefalet diğer yandan terörle boğuşan Pakistan'da siyaset Azrail'le dansa benziyor. Benazir Butto'nun babası Zülfikar Ali Butto, Başbakanken askeri darbeyle devrilip kendisini idam sehpasında buldu. Onu idama yollayan General Ziya ül Hak da birçok suikast girişiminden kurtulduktan sonra helikopteri havaya uçurularak öldürüldü. Babasının idamından sonra demokrasi kavgasına giren Benazir Butto da iki kez askeri darbeyle başbakanlığı kaybedip birçok suikast girişimini atlattıktan sonra geçen yıl aralıkta bombalı intihar saldırısının hedefi oldu. Benazir Butto'yla Pakistan'a dönüşünden kısa süre önce Dubai'de görüşmüştüm. Son kapsamlı röportajıydı bu. "Öldürülmekten korkmuyor musun?" diye sormuştum. O da "Babam öldürüldüğü zaman benim yaşımdaydı. Ben ondan daha fazla yaşadım. Vakit dolunca ölüm gelecek" demişti. Aslında, daha önce de birçok kez suikasttan kıl payı kurtulduğu için Pakistan'a döndüğü zaman ölümle dans etmeye başlayacağını biliyordu. Nitekim öyle oldu. Dava arkadaşı Yusuf Gilani de Pakistan siyasetinin tüyler ürpertici dansını yapmaya başladı.

Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ile uzun bir söyleşi yaptık. Hem eski Başbakan Benazir Butto'yu hem de 120 milyonluk Pakistan'ın dev sorunlarını ve geleceğini konuştuk. Gilani'yle söyleşimize benim gibi birçok kişinin hala kafasını kurcalayan soruyla başladım; "Benazir öldürülebileceğini bile bile neden Pakistan'a döndü?", "Neden kimse ona 'Tehlike büyük. Dönme' demedi ?" Gilani, Butto'nun dönüş kararının alındığı Londra'daki son toplantıyı anlatarak konuşmaya başladı: "Benazir o gün hepimizin tek tek görüşünü sordu. Bazıları 'Çok ciddi güvenlik tehdidi olduğunu' söyledi. Dönmemesini istedi. Ama çoğunluk 'Pakistan'ın sana ihtiyacı var' dedi. Sonunda Pakistan'a dönmesi gerektiği görüşü ağır bastı."

KORKMUYORDU...
Benazir Butto, 8 yıllık sürgün hayatının ardından Karaçi'ye ayak basar basmaz ilk büyük suikast girişimine uğradı. Bombalı saldırıda 138 kişi öldü. Butto ise korkunç saldırıdan kıl payı kurtuldu. O gün Benazir'in en yakınında olanlardan biri Yusuf Rıza Gilani'ydi. Başbakan Gilani, bu suikast girişimini şöyle anlatıyor: "Havaalanından şehre girerken kamyonun üstünde 8 saat beraberdik. O halkı selamlarken bir yandan da konuşuyorduk. Onu korumak için kamyonun üstünde yapılan platforma kurşun geçirmez bir cam yerleştirilmişti. Ama o halka daha yakın olmak için camın arkasında kalmaya özen göstermiyordu bile. Hiçbir korkusu yoktu. Askeri diktatörlüğe karşı savaşmak için gelmişti."

TERK ETMEYİ DÜŞÜNMEDİ
"Benazir, ikinci suikast girişiminin olacağını bilmiyor muydu, neden Pakistan'ı terk etmedi?" diye üsteledim. Gilani "Benazir öyle cesurdu ki, hiçbir zaman Pakistan'ı terk etmeyi düşünmedi. Ülkenin ona ihtiyacı olduğuna inanıyordu" diye yanıtladı. Yusuf Gilani, ikinci suikastın düzenlendiği gün ise başka yerde seçim kampanyasını sürdürüyordu ama 24 saat önce Benazir Butto'yla, Multan'da buluşup uzun uzun konuşmuşlardı. Benazir Butto sandıktan koalisyon çıkacağını tahmin ediyordu. Gilani'ye de kuracağı hükümetle ilgili planlarını anlatmıştı. Pakistan Başbakanı, Benazir Butto'nun öldürüldüğünü duyduğu anı ise şöyle anlatıyor: "O gün köy köy dolaşıp miting konuşmaları yapıyordum. Bir yerde kürsüdeydim. Bir arkadaşım kulağıma eğilip 'Benazir'in mitingi bittikten sonra bomba patlamış. Orada değilmiş' dedi. Derin bir nefes aldım. Ama kısa bir süre sonra arkadaşım yeniden yanıma gelip 'Benazir ölmüş' dedi."

BUTTO'NUN İDAMI CİNAYET..
Başbakan Gilani'ye sordum:Acaba 1979'da Zülfikar Ali Butto başbakanlıktan devrilip asılmasaydı Pakistan böyle büyük bir kaosa sürüklenir miydi? Gilani derin bir nefes aldı ve şöyle devam etti: "Zülfikar Ali Butto, vizyonu olan bir liderdi. Eğer idam edilmeseydi Pakistan'ı mutlaka düzlüğe çıkartırdı. Butto'nun idamı hukuki bir cinayettir. Ne yazık ki Benazir de demokrasi kavgasının bedelini hayatıyla ödedi."

İKTİDAR OLDU EZİYET ÇEKTİ
Yusuf Rıza Gilani'ye "Adeta Azrail'le dans ediyorsunuz. Hiç siyaseti bırakmayı düşünmediniz mi?" diye sordum. Pakistan Başbakanı Gilani, "Azrail'le dans hayatımızın bir parçası oldu" diyerek acı acı güldü. Gilani ne olursa olsun Benazir Butto'nun bıraktığı yerden kavgayı sürdürmeye kararlı görünüyor. O da Butto gibi Pakistan'ın bağımsızlığında rol oynayan siyasi bir hanedandan geliyor. 27 yaşındayken büyük dedesi ve amcasının liderliğini yaptığı Müslüman Birliği'nden siyasete atılmış. General Ziya ül Hak döneminde Bakanlık yapmış ama bir süre sonra Benazir Butto'nun saflarına geçmiş. Birçok kez bakanlık sonra da meclis başkanlığını üstlenmiş. Meclis Başkanlığı döneminde yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanıp 5 yıl hapis yatmış. "Pakistan'da normal olarak önce hapse atılırsınız sonra iktidara tırmanırsınız. Ben ise önce iktidarı ve gücü yaşadım. Sonra da eziyet çektim" diye gülüyor Yusuf Gilani.

AMERİKA'NIN SAVAŞI DEĞİL
Pakistan'ın yeni başbakanının ilk hedefi terörle savaş. Ama NATO güçlerine kan kusturan Taliban ve El Kaide militanları Pakistan topraklarında adeta cirit attıkları için savaş hiç de kolay görünmüyor. Amerikan uçakları da zaman zaman Pakistan topraklarında saklanan teröristlerin bulunduğu bölgeleri bombalıyor. "Terörle nasıl başa çıkmayı düşünüyorsunuz?" diye sorduğum zaman Yusuf Rıza Gilani, isyan edercesine konuştu: "Hem terörle mücadele ediyoruz hem de ekonomik sorunlarla boğuşuyoruz. Afganistan'dan Pakistan'a göç eden bir milyondan fazla insana yardım ediyoruz. Biz Amerika'nın ya da Batı'nın savaşını vermiyoruz. Bu bizim savaşımız. Benazir de terörün kurbanı oldu. Eğer kendi liderimizi koruyamıyorsak biz savaşmak zorundayız. Terörle savaşma yeteneğimiz var ama kapasitemiz yok. Kapasitemiz olursa terörle tam anlamıyla savaşabiliriz. Dünya bunu anlamalıdır." Pakistan Başbakanı Gilani bir an durakladı ve sözlerini noktaladı: "Dünyanın bir şeyi daha anlaması gerekiyor. Terörizmin temelinde açlık, sefalet ve hastalık yatıyor. Bunlarla mücadele etmeden de terörün kökünü kazıyamayız." Kısacası, Pakistan Başbakanı ölüm tehdidi altında olsa bile terörle savaşmakta kararlı görünüyor. Ama dünyadan daha güçlü destek bekliyor.