kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Bu film 40 yıl sonra da izlenir çünkü Türkiye kolay değişmez!

İPEK DURKAL
20.11.2008
Bugün vizyona giren 'Osmanlı Cumhuriyeti' filminin yazarı ve yönetmeni Gani Müjde filmde herhangi bir siyasi karakteri anlatmadığını söyledi: Türkiye'nin gündemi değişmez, depremle yaşamaya olduğu gibi gündeme de alışıyoruz..
Daha çekim aşamasında Milli Saraylar'ın çekim izni vermemesi ile gündeme gelen 'Osmanlı Cumhuriyeti' sonrasında da çok konuşuldu. Kimi Atatürk'ün karga kovalarken ölmesi sahnesinden rahatsızdı kimi bir Osmanlı padişahını canlandıran Ata Demirer'in cuma namazı çıkışında "Pradalarım nerede" diye bağırmasından... Oysa hiç kimse filmi izlememiş, kulaktan dolma bilgilerle yorum yapıyordu. Önceki gün galası yapılan 'Osmanlı Cumhuriyeti' filmi sonrasında Gani Müjde ve Vildan Atasever ile kahkahalarla başlayıp, gözyaşlarıyla biten filmi konuştuk...

SAYGILI DEĞİLİZ
* Bu bir tepki filmi mi?
Belki yaşadıklarımıza bir tepki... Ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra bile bu ülkenin kurucusunun bu kadar tartışılması, yıpratılmaya çalışılması beni rahatsız ediyor. Ben gardırop Atatürkçüleri'nden de değilim. Değişmesi gereken şeyleri görüyorum ama bu ona saygısızlık yapılması hakkını hiç kimseye vermiyor. Bu filmi 'ya bu insanlar ne kadar vefasız!' duygusundan çıkarak yazdım. Çünkü Atatürk çok daha fazla sevgi ve saygıyı hak ediyor.

* İzleyiciye mesaj değil de ders vermek istemişsiniz gibi...
Bu bir mesaj filmi değil. Aslında ben tarihi komedi de demem, bir aşk filmi derim. 'Şimdi ben halkıma bir mesaj vereyim' diyen filmlere de bayılmıyorum ayrıca. İnsanlar komik ve bir o kadar da trajik bir aşk hikayesini izlemek için gelsin bu filme.

* Bütün Atatürk tartışmalarının, filmlerinin aynı döneme denk gelmesi tesadüf mü?
Bazı şeyler ihtiyaçtan oluşur. Demek ki ihtiyaç hissedildi. Bu filmde çok büyük bir Atatürk vurgusu yok aslında. Ben bir hikaye anlatıyorum.

* Atatürk vurgusu yok haklısınız, tokadı var diyelim!
Evet, insanlar filmi izledikten sonra 'İyi ki Atatürk varmış' diyor. Aslında Atatürk'ü filmde bir kere ya görüyorsun ya görmüyorsun ama film boyunca yokluğunu hissediyorsun...

* Ata Demirer ve Vildan Atasever'i buluşturmak nereden aklınıza geldi?
Allah yardım etti, denk düştü. Ata'yı padişah, Vildan'ı öğrenci yaptık. İkisinin de muhteşem bir oyunculuk gücü var. Bir gün Balat'ta çekimdeyiz, Arkamda Vildan ile Ata konuşuyor, bazı cümleleri kendi ağızlarına göre değiştirmişler, ona çalışıyorlarmış, ben de "Allah Allah şunlara bak nasıl yazıyorlar birbirlerine" dedim. Arkamda sevgili olmuşlar benim haberim yok! O kadar doğallardı yani! Diğer oyuncuların da hakkını vereyim, seyrettiğim hiçbir oyuncuda defo görmedim.

ATA DEMİRER BİR RİSKTİ
* Ata Demirer gibi bir komedyeni bu kadar duygusal bir karakterde görmek risk değil miydi?
Tabii riskti, çünkü Ata'nın komedyen algısı var. Herkes onun güldürmesini bekliyor. Hoplasın, zıplasın, güldürsün ama Ata burada izleyiciyi hüzünlendiriyor...

* Kostümler, afiş ve filmin adı bir dönem filmi yaptınız izlenimi yaratmıyor mu?
Kanyon'da geçen dönem filmi mi olur! (gülüyor) Ama saraylardan çekim için izin alamadığımda bunu düşündüm. Bir seneye yakın uğraştım izin alabilmek için.

* Çekim izninin özellikle geciktirildiğini düşündünüz mü?
Yok, vizyonsuzluk Türk siyasetinde giderek daha yaygın ve kabul görür bir hal aldı. Ankara'nın genel politikasıdır aman bir şey yapmayayım da benim üzerime kalmasın...

* Bu film ile iktidara ters düşecek misiniz?
İktidara bir gönderme yok ki. Ben politikalar üstü bir film yaptım. Bir siyasi karakter üzerine yapsaydım bu filmi o zaman 10 sene sonra seyredilmezdi ama 40 sene sonra da seyredilir bu film. Çünkü Türkiye'nin gündemi değişmez. Depremle yaşamak gibi değişmeyen gündemle de yaşamaya alışıyoruz...
Haberin fotoğrafları