kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Başkan Kılıç'ın kastı...

Sonda söyleyeceğimi baştan dile getireyim...
Ankaralı olarak, Ferit Şahenk nezdinde Doğuş Grubu ve çalışanlarına teşekkür ederim. Nedenine gelince...
Lise ve üniversite dönemimizde hafta sonları ciğer etrafında dolaşan kedi gibi kapısının önünde kıvranırdık.
Kavasın, "tamam girebilirsiniz" sözüyle coşan içimizdeki sevincin yay gibi gerdiği bacaklarımızın üzerinde seker adımlarla içeri koşardık.
Hedefimiz, bizim gibi bekleyen diğerlerinden önce içeri girip, akustiğin en iyi olduğu orta noktadaki yeri kapmaktı.
Kaptığımız da merdiven basamaklarından başka bir yer değildi.

Kültürel katkı
Zaten bir tane boş koltuk bulup oturana da, piyangodan büyük ikramiye çıkmış muamelesi çekerdik.
Harçlık denkleştirip bilet aldığımızda ise bizden kralı yoktu.
Karşıdaki Gençlik Parkı'na da uğrardık; ancak bu cephede olmak hoşumuza giderdi.
Sözünü ettiğim yer Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası...
Son yıllarda kültüre yaptığı yatırımlarla öne çıkan Doğuş Grubu, binayı adına yakışır mükemmel bir konser salonuna dönüştürdü.
Kamunun kaynak, belediyelerin de vizyon yokluğundan uzun süredir fakirleşen Ankara kültürüne önemli bir katkı yaptı.
Mükemmel bir konserle de açılışını gerçekleştirdi. Teşekkürümüz de bundandır.

"Kastım üç madde değil..."
Gelelim konserdeki sohbetlerimize...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'la sohbetimizin konusu malumdu:
"Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak Anayasa'nın değiştirilemez dört maddesinde değişiklik yapılmasını istediğiniz için eleştiri alıyorsunuz..."
Kılıç, sözümüzü yarıda kesti:
"Benim bu yönde bir talebim olmadı..."
İki gün önce Bilkent Üniversitesi'ndeki sempozyumda dile getirdiği şu sözlerini anımsattık:
"Anayasa Mahkemesi'nin nisandaki kuruluş yıldönümünde düzenlenecek toplantılarda Anayasa'nın değişmez maddelerini tartışmaya açmak istiyorum, ne kadar cesaretli olabilirim endişeliyim."
Kılıç şu yatını verdi:
"Ben değiştirilmez maddelerin değişmesine destek vermiyorum. Bunların değişmesini istemedim. Ayrıca değişmesine ben karşıyım. Benim sorunum değişmez maddelerle değil; geri kalan 174 maddeyle... Her değişimde getirilip o üç maddeye takılıyor. Yoksa ben 'İlk üç madde değişsin' demiyorum; sadece bizde değil Avrupa'da da değişmez maddeler var. Alman Anayasası'nın ilk 20 maddesi de değişmez maddelerden oluşuyor."
Anayasa Mahkemesi'nden de eleştirilerin geldiğini söylediğimizde ise şu karşılığı verdi:
"Anlamadan, dinlemeden eleştiriyorlar. Ben Anayasa'nın değişmez maddelerinin korunmak zorunda olması gerektiğinden söz ediyorum."
Bunları söylese de konseri izlemeye gelmiş diğer yüksek yargıçların Kılıç'ın sözlerinden çıkardığı anlam söylediğinden farklıydı.
Sadece onların değil, dün TBMM'de iktidar ve muhalefet temsilcilerinin yaklaşımı da benzerdi.
Örneğin Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "İlk üç madde değişebilmeli" diyen Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'a tepkiliydi:
"Değişmez maddelerle bir sorunu mu var ki değişecek?"
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da benzer yaklaşım sergilerken, MHP'nin hukukçu milletvekili Faruk Bal'ın sözleri daha sertti:
"Anayasa'nın ilk üç maddesiyle sorunu olanlar gaflet ve delalet içindedir. Sorunu olan da Anayasa Mahkemesi Başkanı ve raportörü olmamalıdır."
Kılıç, "Kastım bu değil" dese de hakkında ortaya çıkan algıyı düzeltmekte epey zorlanacağa benziyor.