kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Wenthworth Miller, 'Prison Break'ta, haksız yere içeriye atılan abisini kurtarmak için hapishaneye düşmeyi göze alan Michael Scofield'i oynuyor.

Seksi bir erkeğim desem çok komik olur!

13.11.2008
CNBC-e'de üç sezondur yayınlanan 'Prison Break' dizisini sadece yakışıklı başrol oyuncusu Wentworth Miller için izleyen bile var. Ama o, "Kendimi seksi bulduğumu söylesem komik olur" diyor..
'Prison Break' dizisinde canlandırdığı Michael Scofield karakteriyle kadınları kendine hayran bırakan yakışıklı oyuncu Wentworth Miller, oyunculuğunu, kendisini nasıl bulduğunu ve beğendiği kadın tipini Cosmopolitan'a anlattı.

* Başrolünde oynadığınız 'Prison Break' dizisinden ve rolünüzden biraz bahseder misiniz?
Dizide Michael Scofield adlı bir inşaat mühendisini oynuyorum. Dizideki erkek kardeşim Amerika Başkanı'nın erkek kardeşini öldürme suçuyla haksız yere hapse atılıyor. Bunun üzerine ben de suç işleyerek hapse girmeye karar veriyorum. Amacım da erkek kardeşimin hapisten kaçmasına yardımcı olmak. Kulağa oldukça heyecanlı geliyor öyle değil mi?

* 'Prison Break' dizisi sayesinde uluslararası bir yıldız oldunuz. Bu sizin için ne ifade ediyor?
Amerika'da dizi kadroları oluşturan prodüktörlerin neredeyse tümü uluslararası isim yapmış oyuncularla çalışmayı tercih ediyor. Bunu düşündüğümde, adımın birçok ülkede anılması ve hayranlarımın olması beni hem heyecanlandırıyor, hem umutlandırıyor.

ONLARLA OYNAMAK ONURDU
* 'İnsan Lekesi' adlı filmde belalı bir karakteri oynuyordunuz. Sonra da 'The Ghost Whisperer' adlı dizi filmde rol aldınız. En çok hangisi aklınızda kaldı?
'İnsan Lekesi'nin oyunculuk kariyerimde beni yükseğe taşıyan önemli bir rolü olduğuna inanıyorum. İsmimin Anthony Hopkins, Nicole Kidman, Gary Sinise, Ed Harris gibi isimlerle aynı oyuncu listesinde yer alması benim için çok büyük bir şanstı. Tüm bu oyuncular her zaman imrenerek izlediğim isimler olmuştur. Onlarla aynı film içinde yer almak benim için onurdu.

* 'Prison Break' için seçilme serüveninizden biraz bahseder misiniz?
Ben, Micheal rolü için son adaydım. Senaryoyu bana deneme kaydından iki gün önce verdiler. Dolayısıyla gerginlik yaşayacak zaman bile bulamadım. Bu iki günde tüm yapabildiğim, Michael'ın nasıl bir karakter olması gerektiğini anlayabilmekti. Deneme kaydının ertesi günü rolü aldığımı haber vermek için aradılar ve aradan sadece bir hafta geçtikten sonra pilot sahnelerin çekimine başladık.

* Micheal'ın yerinde siz olsanız, kardeşinizi kurtarmak için hapse girmeyi göze alır mıydınız?
Ailem kesinlikle en değerli hazinem. Bu konuda yapabileceğim fedakarlıklar konusunda şüphe duymuyorum. Ailemden birinin yardıma ihtiyacı varsa, ne gerekiyorsa yaparım!

* Doğru mesleği yaptığınız konusunda şüphe yok. Micheal'ın gerilimi ekrandan çıkıp seyirciye kadar yansıyor
Kamera önünde samimi konuşabilmek ve mimikleri doğru kullanabilmek, iyi bir oyuncu için olmazsa olmaz faktörlerdendir. Ancak itiraf etmeliyim; başlarda epey zorlandım. Ailem daha tutucu bir yapıya sahip ve ben de bu hava içinde büyüdüm. Oysa oyuncu olmak aksine dışa dönük bir yapı gerektiriyor.

* Dizideki rolünüzün üzerinize yapışıp, oyunculuk kariyerinizi etkilemesinden korkuyor musunuz?
'Prison Break' gerçekten de inanılmaz bir başarı yakaladı. Seyircilerin dizideki karakterle oyuncunun asıl karakterini bağdaştırması, onları sanki bir bütünmüş gibi görmesi sık yaşanan bir durum. Bu da diziyi izlerken ne kadar kapıldıklarını, ne kadar iyi odaklandıklarını gösteriyor. Bu açıdan bir korku yaşamaktan çok, mutluyum diyebilirim. Ancak aynı zamanda benim bir oyuncu olarak, içimde patlamaya hazır birçok karakter barındırdığımı da gördüklerini düşünüyorum; en azından bunu umuyorum.
Haberin fotoğrafları