Sezonun ilk derbi haftasını geride bıraktık önceki akşam... Sezon başından bu yana eleştiri konusu olan Luis Aragones de Fenerbahçe'nin başında ilk Galatasaray galibiyetini elde etti.
Nice teknik adam değişti, nice futbolcu geldi geçti ezeli rekabette 1999 yılından bu yana. Galatasaray camiası uzun zaman aradan sonra özlemle beklenen galibiyete inanarak gitti Saracoğlu'na.
Asıl inanması gereken sarıkırmızılı oyuncuların maçın başında öne geçmelerine rağmen ruh halleri negatif olunca, Fenerbahçe haklı galibiyete koştu. Galatasaray tribünlerinin en anlamlı pankartı, Kadıköy'de anlamını yitirdi bir defa daha;
Konsantrasyon! Hırstan ve inançtan yoksun Meira... Futbolcu kimliğinden uzak, iki yıldır derbi hakkında
'sözü çok' fakat
'icraatı yok' durumunda olan
Arda Turan...
Maç öncesi elleri cebinde; kulağında iPod, cadde turu edasıyla Saracoğlu'nda dolaşan Aydın Yılmaz... Ezeli rekabetin anlamını bile bilmeyen Baros...
'Futbol dehası Skibbe'nin futbolu unutturduğu Nonda... Ve istikrarsız bir Hakan Balta...
Ümit Karan mı? Cümle bile kurmaya değmez! Hangisi 36 dakika elmacık kemiği kırık oynayabilir Servet Çetin gibi...Hangisi 2000 yılında UEFA Kupası'nın kazanıldığı Parken Stadı'ndaki Bülent Korkmaz'ı yansıtır! Sahada 11 Ayhan Akman ve Servet Çetin olabilmek! İşte Galatasaray ancak o zaman bu talihi döndürebilir.
Futbolumuzun mihenk taşı olan fakat gün geçtikçe değer kaybeden derbisi de işte ancak o zaman anlam kazanır yeniden...
Yayın tarihi: 11 Kasım 2008, Salı
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/11/11//haber,16F964B09C0044DEB91C7FA405A9CF84.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.