kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
10 Kasım 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ENGİN ARDIÇ

Daha da büyüdü

Yıllarca uğraştım, bu günü görmek için... Çok şükür...
Elbette "görsel" etki, yazılı basından binlerce kat fazladır. Televizyonculuk günlerimden bilirim.
Yıllarca dil döktüm, Can Dündar işi kamerasıyla bir çırpıda bitirdi. Ellerine sağlık.
Atatürk'ün uzaydan gelmediği, bir tanrı olmadığı anlaşıldı.
Atatürk uyumaz, üşümez, acıkmaz, yorulmaz safsatası bitti.
Demek ki onun da herkes gibi "zaafları" olabiliyor, o da hepimiz gibi içki ve sigara içebiliyor, seviyor seviliyor, küsüyor darılıyor, seviniyor üzülüyordu...
Demek ki insanın bir üvey babası ve üvey kardeşleri olması utanılacak bir şey değildi, bu yüzden anasına kızması hatta küsmesi de son derece "insani" bir duyarlıktı...
Demek ki o da böbrek taşı düşürebilir, kalp spazmı geçirebilirdi herkes gibi...
Yapayalnız bir yetim çocuktan büyük bir önder çıkabiliyordu demek ki...
Demek ki onun da dar geçitleri, zor zamanları, başarısızlığın kıyısına kadar geldiği, herşeyinin pamuk ipliğine bağlı olduğu ters günleri olabiliyor, büyük bir önder bile gerektiğinde bunalabiliyor, sıkılabiliyor, kuşkuya da kapılabiliyordu...
Sevdikleri ve sevmedikleri, dostları ve düşmanları elbette çıkabiliyordu...
Çevresine çöreklenmiş olan bir sürü çıkarcı hergeleye burukluk ve hatta öfke de duyabiliyordu o büyük önder, hayatının son yıllarında...
"Eserini" nasıl eğip büktüklerini, çarpıttıklarını görüp hayata bile küsebiliyordu...
Yıllarca bunları anlatmaya çalıştım kot kafalılara. Her türlü haksızlığa ve hakarete de uğradım. Şimdi Can Dündar da uğramaktadır. Katlanacaktır bizim gibi.
Evet arkadaşlar, savaş bitmiştir. Atatürk bu filmle küçülmedi, daha da büyüdü.
Kemalistler yenildiler, Atatürk kazandı.
Bugün gene bir 10 Kasım... O pırıltılı ve "trajik" adamın, o itilip kakılmış yetim çocuğun, o yanlışları ve doğrularıyla hepimizden daha büyük insanın ölüm yıldönümlerinden biri daha.
Ben onu severim. Gençliğinde parasızlıktan kestaneyle rakı içtiğini öğrendiğim gün daha da sevmiştim.
Şimdi daha iyi tanıyınca siz de daha çok seveceksiniz artık.
Ölümünden yetmiş yıl sonra, Atatürk kazandı.
Biz de bunun için didindik, hokkabazlar, çapsızlar, yeteneksizler, kaz kafalılar yenilsinler, o kazansın diye.
Başardık Can... Başardın... O kazandı.
Yani, Türkiye kazandı.