kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Yeni ekonomi

Obama'nın kazanması, yeni ekonominin iktidara geldiğinin işaretçisi. Teknoloji ve insan odaklı yeni ekonomi, 90'lı yıllarda yalnızca ABD'yi değil fakat aynı zamanda tüm dünyayı, tarihin en büyük zenginliğine taşımıştı.
Obama iktidarı, 2010'lu yıllarda, zenginliğin nerelerde yaratılacağının rotasını gösteriyor bize. Üzerinde güneş batmayan ekonomiye gidiyoruz. Küresel Kriz, ekonomideki bu kırılmanın tetikleyicisi olacak. Paranın tek mabedi artık Wall Street olmayacak.
Güneşle hareket eden para, Atlantik'i geçip Londra-Paris-Frankfurt üçgeninde sağıldıktan sonra, uzun bir uykuyla Pasifik'te uyanıyor ve Singapur-Hong Kong-Şanghay üçgeninde yeni zenginlikler sunuyor. Yeni ekonominin para yollarından yılda 5 katrilyon $ akıyor.
İstanbul, bu bağlamda şayet Avrupa üçgeninin herhangi bir ayağını ele geçirebilirse, baht dönencesinde başka bir lige taşınma fırsatını yakalayabilir.
Söz fırsattan açılmışken; dikkatimi çeken bir olgu var: Küresel krizi gündemimize nihayet alabildik fakat sanki basit bir nezleymiş gibi " fırsat dolu " lafını sakız edindik.
Fırsat, ancak ona hazır olana güler.
Yeni ekonomi iktidarında şayet ev ödevini yapmaz ise Türkiye'nin "fırsat"tan alacağı, "pahalı bir ders"ten ibaret kalabilir.
Peki ev ödevimiz nedir?
Aslında sürekli geciktirdiklerimizdir.
Mesela kurumsallaşma.
Gecekondu kafalarla niteliksiz KOBİ'ler ve kaynağımızı kötü kullanan ölmüş ama öldüğünden habersiz sözde büyük şirketlerle bu işler yürümüyor.
İkincisi ortaklık kültürünü bir an önce oluşturmaktır. Neticede ölçek ekonomilerin dünyasında küreselleşmenin büyük oyunculara ihtiyacı var. Türkiye ufak tefek şirket ve gruplarıyla şansını harcamaktadır.
Üçüncüsü de yeni ekonominin doğasındaki " yenilikçilik, buluşçuluk " alanındadır. İthal ettiği çeliği biriki bükerek ihraç etme devri çoktan bitti.
Şimdilerde İzmir İktisat Kongresi toplansın isteniyor. Ayrıca İSO 7. Sanayi Kongresi düzenleyecek.
Böylesi platformları " kriz var kurtar bizi hükümet " feryatları zeminine çevirmek yerine acaba sanayimizin rengini değiştirmek ve ekonomiyi yenilemek için kullanamaz mıyız?
Amerika bile rengini değiştirdi ve biz hâlâ bu gri tonlarla küresel ekonominin parlayan yıldızı olacağımızı mı sanıyoruz? Ben sanmıyorum!..