kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Tüm günahları silmek için...

BİLGE ESER / SABAH - ABD
06.11.2008
Bu ülkeye köle olarak gelmişlerdi. Boyunlarında zincir, ellerinde küçük bir bohça bir de kilometrelerce okyanusun ötesinde bıraktıkları ülkeleri vardı. Kalplerindeyse umutsuzluk, bilinmezlik. Ama bir gün, içlerinden biri ayağa kalktı ve bağırdı; onu ittiler; sonra daha yüksek sesle bağırdı. Susturdular. Bu kez çığlıklar atarak sesini duyurdu. Sonra başkası bağırdı. Ve o ses onlarca yıl büyüdü büyüdü ve önceki gece bir çığlığa dönüştü...

"BU ZAFER HEPİMİZİN"
Dışarıda kilometreler yürek olmuş bekliyordu; beyaz, siyah, genç, yaşlı, bebek, dede... yorgunluğa yer yoktu; bu gece son bulmayacaktı. Daha sonuçlar ortada yoktu, ama parti kesindi. Çünkü inanç vardı. Akşam dev ekranlarda rakamlar uçuşmaya başladı... Beyaz-kırmızı-mavi bayraklar sallanıyor, herkes sükunetle dinlenen "flaş haberlerin" ardından açıklanan her sonuçla "Obama" diye çığlıklar atarak sessizlikten intikam alıyorlardı. Önce Ohio geldi, ardından Pennsylvania. Kaleler birer birer yıkılıyordu. Son bir zafer geldi: Virginia... Bitmişti; ve sadece 10 saniye sonra o dev ekranda artık tarih yazıyordu: "Obama Başkan Seçildi" Sadece siyahiler değil, ırkçılığa karşı kendi ailesini, toplumunu karşılarına alarak mücadele eden beyazlar için de gurur gecesiydi. Herkes mutluydu, birbirine sarılıyordu. Önceki gece Chicago'da tarih yazıldı; hem de en kalın harflerle. "Yeni Dünya"ya acılar içinde, ağlayarak getirilen siyahiler için dün bayram günüydü. Grand Park'ı dolduran 250 bin kişi gözlerini kapattığında, dedelerinin, ninelerinin, annelerinin, teyzelerinin yaşadıklarını hatırlıyorlardı. Açtıklarında ise incecik bir vücuduyla koskoca bir gövdeye bürünen Barack vardı karşılarında. Bir eline "hayatımın aşkı" dediği eşini aldı, yanlarına da iki kızını: "Amerika rüyaların gerçek olduğu yer. Bu gece sizin zaferiniz. Bu gece Amerika'ya değişim geldi" diye bağırıyordu gür ve tok sesiyle. 17 yaşındaki Noama'nın ise "o bize Allah vergisi" sesini duydum arkamdam. Ağlayarak... Elleriyle yüzünü kapatmıştı. Siyahiler için Barack Obama seçilmiş bir "Tanrı" olarak görülüyor. Neredeyse hiç gülümsemeyen yüzüyle, kullandığı muhteşem sözcüklerle, dimdik duruşuyla ulaşılmaz, hatasız ve hep kardeşlerini kendisinden daha çok düşünen bir Tanrı olarak. Dün gece o Tanrı karşılarındaydı ve bugüne kadar Amerika'nın işlediği tüm günahları silmeye hazırlanıyordu...