kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Büyük değişim

Seçmen "değişim" istedi. Ve sandıktan Obama çıktı.
"Büyük değişim" nasıl okunmalı?
1- Bush dönemi "tek taraflı kararlar" dönemi oldu.
Bush ne "Güvenlik Konseyi' ni" taktı, ne de "NATO' yu."
Bildiğini okudu.
Sorunları "önleyici güç" kullanarak çözme yoluna gitti.
Obama'nın "söylemi" ise farklı.
"Danışacağım" diyor.
Demek "tek taraflı kararlar... Her şeyi ben bilirim dönemi" kapanıyor.
2- ABD'deki "büyük değişimin bizi doğrudan ilgilendiren" boyutları var. Örneğin:
* Bush, Barzani' ye yakın bir politika izledi... Obama' nın Irak politikası daha farklı olacak.
* Bush döneminde PKK'ya örtülü destek verildi... PKK'ya karşı etkilicaydırıcı bir siyaset izlenmedi... Taaa ki, bardak taşana kadar.
3- Bush'un İran politikası "katıydı."
ABD-İran "çatışması" bizim başımızı ağrıtacaktı.
Şimdi Obama "İran'la görüşürüm" diyor.
Bu siyaset "Türkiye'nin elini rahatlatır."
4- Bush'un "Rusya, Kafkaslar, Karadeniz" siyaseti, gerilim yüklüydü. Obama "farklı yoldan yürüyeceğinin" sinyallerini veriyor.
Bu da "bizim lehimize."
5- Türk-Amerikan ilişkilerini zehirleyen en önemli unsurlardan biri "Ermeni meselesi."
Obama, daha yolun başlangıcında, seçim kampanyası sırasında "soykırım" dedi.
Bu "üslubunu" sürdürecek mi?
Değişim "gerçekten büyük."
Zira;
Temsilciler Meclisi, Senato ve Beyaz Saray "aynı partide."
Eskiden "bizi rahatsız eden" bir şey olunca, "Senato'da değişir" falan diyorduk.
Şimdi ne diyeceğiz?
Hem ABD için "yeni bir döneme" giriliyor.
Hem de "Türk-Amerikan ilişkileri" için.