kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

BDDK kâr kılıcını niye çekti?

Ey Türkiye! Uyan ve kendine gel! Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), "Kamu, özel, yabancı banka fark etmez" diyerek yola çıktı. Otorite olarak, "Bankalar kâr transfer edemez!" dedi.
İyi güzel de bu karar, "Dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz" diye böbürlenen Türkiye'ye uyar mı?
Uymaz, uymaz!.. Niye mi?
Çünkü bu ülkenin en üst mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi
bile, " Türk bankacılık sistemi yabancılara açıktır" dedi. Ortada, "Bu kadar açık kurumsal bir devlet duruşu var iken," acaba bizim BDDK ne yapmaya çalışıyor? Derdi ne? Kimse alınmasın ama tavır çok net. BDDK, "Kısa vadede parayı istediğim yerde tutacağım" çabası yüzünden prensiplerinden uzaklaşıyor! Aldığı karar çekişmeye yol açar. Türkiye'nin menkul kıymet işini doğru dizayn etmeyi öğrenemediğini, tahvil ve hisse dağılımını iyi anlamadığını, bankacılık sisteminde arıza yaptığını gösterir.
Olay bu...
Vakit kaybetmeyelim.
Durumu özetleyelim.
Türk bankacılık sisteminin ödenmiş sermayesi 36 milyar 740 milyon YTL.
Yabancıların bankacılık sistemindeki payı yüzde 42.
Ama yabancıların ödenmiş sermaye olarak payı yüzde 42'nin çok daha altında.
Görünen o ki; yabancı bankalar bu ülkede ödenmiş sermayeyi düşük tutuyor. Yüksek sermaye kredisi ile çalışmayı tercih ediyor. Yani, az sermaye ve borç para ile çarkları döndürüyor.
Hatırlatalım.
Bankacılık sisteminde ödenmiş sermayenin yüzde 15'i kadar, yani 4 milyar 412 milyon YTL ödenmiş sermaye benzeri kredi var. Bunun 4 milyar 250 milyon YTL'si ise döviz cinsi kredi.
Malum, çoğu banka halka açık. Büyük ortakların yanında bankaların borsadan hisse almış küçük ortakları var. Bankalar genel kurullarını mart ayında yapar. Kârlarını belirler. O yüzden ister yerli, ister yabancı banka, fark etmez, ortaklar, kârlarını en erken nisan sonundan itibaren çekebilir.
Durum bu iken BDDK, ekim sonunda öyle bir karar aldı ki; kurbağalar ürktü!!!
Sonuçta hiçbir banka kasım ayında kâr transfer etmez. Olsa olsa mayıs ayında kâr tranfer edebilir.
Kurbağaları ürkütmeye değer mi?
Geçtiğimiz mayısta BDDK, "2007 kârlarınızı transfer etmeyin," diye tavsiyede bulundu.
Yabancı bankalar kısmen kâr transferi yaptı. Mayıs ayında dolar yerinden oynadı.
BDDK kesin düdüğü çaldı.
Elin oğlu ne yapsın, iki ölçek sermaye, bir ölçek borç getirmiş. Kurallara uyacak.
İddia o ki; bu kez kurallara uymayan, Hazine Müsteşarlığı.
Ziraat Bankası'nda büyük pay sahibi. İş Bankası'nda temettünün yaklaşık yüzde 30'unu alıyor. Dolayısıyla bu karar, Hazine ile BDDK arasında ipleri gerer.
Not: Bankaların kar ve faiz riski karşısında sermayelerini güçlendirme yolculukları da ayrı bir yazı konusu olarak incelenmeye değer. Dikkatinize!..