kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Kasım 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Guardian: "Beyaz Saray yarışında Obama liderliğini koruyor"

Giriş Saati : 03.11.2008 11:21
Güncelleme : 03.11.2008 22:28
Yeni Haber
İngiliz basınında bugün, "Beyaz Saray yarışında Obama liderliğini koruyor", "Dünya koltukta Obama'yı görmek istiyor", "Kongo'ya ilk insani yardım yolda", "AB'de faiz baskısı" ve "Alman dizisinde nihayet bir Türk kahraman" başlıkları öne çıktı.

BBC'nin Türkçe internet sitesi http://www.bbc.co.uk/turkish/'te yer alan basın özetlerine göre İngiltere gazeteleri bu sabah, ABD'deki başkanlık yarışıyla ilgili haberlere geniş yer ayırıyor. Guardian gazetesi, seçimlere bir gün kala kamuoyu yoklamalarındaki son durumu şöyle aktarıyor: "Obama kampanyası, adaylarının Cumhuriyetçi olarak bilinen eyaletleri kazanarak Amerikan siyasetinin geleneksel çizgisini kırabileceği tahmininde bulunuyor. Son yapılan bir kamuoyu yoklaması, Obama'nın yüzde 50, rakibi McCain'in ise yüzde 43 oy alacağını öngörüyor. Eğer yarınki seçimde böylesi bir fark olursa, bu Obama'nın açık ara zaferi anlamına gelecek". Independent Gazetesi'nde bir diğer kamuoyu yoklamasının sonuçlarına yer veriliyor. Buna göre de Obama'nın yüzde 47, McCain'in yüzde 44 oy alacağı tahmin ediliyor. Gazetenin yazarlarından Johann Hari, "Obama'nın zamanı geldi" diyor.

"Eğer yapılan kamuoyu yoklamaları doğruysa, Obama 1964'ten bu yana beyaz seçmenlerin çoğunluğunun desteğini alan ilk Demokrat aday olacak. 2040 yılına gelindiğinde, beyazlar ABD'de azınlık haline gelecekler. ABD, giderek dünyanın her kesiminden gelen ve anayasanın etrafında birleşen insanların barındığı, evrensel bir devlet olacak. Genç Amerikalılar bundan korkmuyor. 30 yaşın altındakiler nezdinde, Obama McCain'in 47 puan ilerisinde görünüyor.

"Seçimler Afganistan ve Pakistan'ın güvenliğinden, Çin'le yapılan ticarete, Moskova'yla ilişkilere kadar her şeyi etkileyecek" diye yazan Guardian, yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, eğer dünya genelinde herkesin oy kullanma hakkı olsaydı Barack Obama'nın ezici bir zafer kazanacağını belirtiyor. Guardian, 9 şehirden Beyaz Saray yarışıyla ilgili kamuoyu görüşlerini de yansıtıyor sayfalarına. İçlerinden bazıları şöyle:

"Haftalık Kabil gazetesinin editörü Fehim Daşti, 'ABD'de kim iş başına gelecekse, Afganistan'a yeni bir yönetim getirmesi gerek' diyor. Fransız bir düşünce kuruluşunda çalışan Amerikalı Charlotte Lepri, 'Fransa'nın Amerikan rüyasını yansıtan siyah bir aday herkesi heyecanlandırıyor' görüşünde. Tahran'dan eski bir devrim muhafızı hangi aday seçilirse seçilsin, İran için çok fazla bir değişiklik olmayacağını söylüyor. Bağdat'tan bir görüş ise, 'Amerikalıların başladıkları işi bitirmesi gerektiği' yönünde".

Financial Times, Obama'nın vaatlerini özgürce gerçekleştirebilmesi için Senato seçimlerinin kilit önem taşıdığını yazıyor.

"Cumhuriyetçiler, Obama'nın başarısının Senato seçimlerine bağlı olacağını söylüyor. Bu seçimler, ya Demokratların gündeminin engelsizce hayata geçirilmesinin yolunu açacak ya da Obama'yı vergi artırımından sağlık sistemi reformlarına, küresel ısınmadan Irak savaşına son vermeye kadar yapmak istediği değişikliklerde taviz vermek zorunda bırakacak".

Daily Telegraph'da yazan Janet Daley ise Obama zaferinin gerek Amerikan firmaları gerekse dünya ekonomisi için maliyetinin çok yüksek olacağı görüşünde.

"ABD, son derece büyük bir uluslararası risk ve istikrarsızlık döneminde en deneyimsiz, en denenmemiş ve hakkında en az şey bilinen adayı başkanı olarak seçmek üzere". Beyaz Saray yarışıyla ilgili son görüş ise Times'dan geliyor: "Yarışı kim kazanırsa kazansın, Amerikan ekonomisi sosyalist bir yola girecek". Guardian gazetesi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki gelişmelerle ilgili olarak İngiltere ve Fransa'nın yaptığı uyarıyı manşetine çekiyor.

"İngiltere ve Fransa, Kongo'nun doğusundaki şiddet olaylarının devam etmesi halinde bundan sorumlu tutulacaklarını söyleyerek Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Ruanda'nın liderlerini uyardı. Böylece, 1945'ten bu yana görülen en büyük şiddet olaylarını sona erdirecek bir barış sürecinin ana hatları oluşmaya başladı".

Independent gazetesi, Kongo'ya götürülen yardımın güvenliğini sağlamak üzere İngiliz askerlerinin görevlendirilebileceğini yazıyor. Gazete, isyancıların insanyardım girişine izin verdiklerini ve yardım taşıyan Birleşmiş Milletler konvoyunun Goma'ya girmek üzere olduğunu da belirtiyor. Financial Times, Avrupa Birliği'nde para politikalarından sorumlu kesimlerin, faiz hadlerini düşürmek için baskı altında olduğunu yazıyor.

"Anketlere göre, iktisatçılar İngiltere Merkez Bankasının yarım puan kesintiyle faiz oranlarını yüzde 4'e düşüreceğini, Avrupa Merkez Bankasının da faiz oranlarını yüzde 3.25'e çekeceğini tahmin ediyor." Gazetenin iç sayfalarında yer alan bir haberde ise İngiltere'nin Suudi Arabistan'daki temaslarına değiniliyor.

Brown hükümeti, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudilerin, mali krizden etkilenen ülkelere yardım edebilmesi için IMF'ye daha fazla katkı yapmasını istiyordu. Haberde, Brown'un Suudilerin bunu kabul edeceğine inandığı şeklindeki açıklamalarına yer veriliyor. Guardian'da yer alan bir haberde, Almanya'da 37 yıldır yayımlanan Tatort isimli polisiye dizide ilk kez Türk bir kahramana yer veriliyor olması işleniyor. Haberde, Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu sözcüsü Çınar Safter'in şu sözleri aktarılıyor:

"Nihayet, bir zorba ya da uyuşturucu taciri olmayan, zeki bir dedektif olan bir Türk kökenli Alman karakter görüyoruz. Bu kesinlikle iyi bir gelişme. Ancak çok da gecikmeli." Haberde, Türk toplumunun Alman televizyonlarında yeterince temsil edilmediği, medyada ülkenin olduğundan çok daha "sarışın" görünen bir imajının yansıtıldığı belirtiliyor.

İHA