kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Safiye Soyman ve Faik Öztürk; Başkan Topbaş'ı Florya'da görürgörmez durdurup sohbete başladılar ve şikâyetlerini ilettiler...

Bir başkan olarak en büyük korkum deprem olmadığı halde çöken binalar!

27.09.2008
- Bir röportajda "Bir kentin medeniyeti insanların toplu taşıma araçlarını kullanma oranına bağlıdır," demişsiniz. İstanbul'daki orana bakarak söyler misiniz; bizim buralarda medeniyet var mı yok mu?
- 2005 yılında Paris belediye başkanı, Paris belediye sarayında bir davet verdi. Dünyanın her yerinden belediye başkanları var, 800 civarında davetli... O saraya bizi toplu halde metro ile götürdüler. Kimse de yüksünmedi. 200-300 kişi bile araçla gelse, şehrin trafiğini düşünün! Sonuç olarak toplu taşımayı kullanmak için insan ne bekler? Güvenli, hızlı, konforlu, kaliteli olacak ki herkes tercih etsin! Biz sistemi buna göre düzeltiyoruz.

- Lükse, ayrıcalıklarımıza düşkünüz galiba. Trafikte çile çeksek de toplu taşımayı reddediyoruz değil mi?
- İnsanlar ayağına kimsenin basmasını, ensesinde nefes hissetmeyi, tıkış tıkış gitmeyi istemiyor; bu da gayet normal.
O yüzden de şimdiye kadar mecbur kalanlar biniyordu toplu taşıma araçlarına. Biz artık 'tercih edilmesi' için çalışıyoruz.
Gerçekten kalite ve genişletme başlattık; 550 adet yeni otobüs aldık, klimalı, konforlu...

- Araştırma yaptırıyor musunuz, mesela toplu taşımayı tercih edenlerin sayısı artıyor mu İstanbul'da?
- Modern, gelişmiş kentlerde kent nüfusunun üç katı günlük hareketlilik vardır. Biz göreve geldiğimizde İstanbul'da günlük sirkülasyon 11 milyon civarındaydı, şu anda 23 milyonları buldu. Fakat burada şöyle bir gerçek var; İstanbul 50 yılda 12 milyon göç almış ancak bu hareketliliğe paralel olarak sorunlarını çözememiş veya planlı bir şehir haline gelememiş. Biz göreve geldiğimiz zaman metro veya raylı sistemde sadece 44 kilometrelik bir hat vardı, buna İstiklal Caddesi'ndeki tramvay da dahildi! Ve İstanbul'daki raylı sistemin toplu taşımadaki oranı yüzde 7'lerdeydi; 380-390 bin yolcu taşınıyordu. Şu anda bu rakam 700-800 bin. Toplu taşımayı kullanan insan sayısı 3 milyon 900 bin civarındaydı, şu anda 6 milyonları buldu günlük hareketlilik. Kullanım alışkanlığı giderek gelişiyor. İstanbul için öngördüğümüz, hazırladığımız ulaşım ağı gerçekleştiği an, aracınızı kullanmayacaksınız! Bir kere çok önemli bir şey yaptık; ulaşımı tek biletle sağlıyoruz. İDO'da, motorda, tramvayda ve metroda aynı bileti kullanıyorsunuz. Bu müthiş bir olaydır. İstanbul'da metrobüsü devreye soktuk, tahminimizin üzerinde kullanım oluştu.

- Çok eleştirildi metrobüs, virajlardan dönememişlerdi...
- Hep önyargılıyız, güven duymuyoruz.
Çünkü aldatılmış halk, ona 'Kayseri'ye liman yapacağım' denilmiş! Topkapı'daki o dönüş sistemi, metrobüs dediğimiz araçlara göre yapılmıştı. Onlar çok daha dar dönüş yapabiliyor ama biz mevcut otobüsleri de kullanmak zorunda kalmıştık diğerleri geciktiği için.

- Bütün o araçlar değişti mi şimdi?
- Hepsi değil ama şu anda o sisteme alıştılar. Şubatta Anadolu yakasında Söğütlüçeşme, Avrupa yakasında ise Beylikdüzü'ne ulaştığımızda 1 milyon 200 bin yolcu kullanacak metrobüsü. Şöyle bir bakarsanız; metrobüsü kullananlar bugüne kadar devamlı otobüs kullanan yolcular değil. Konforu görünce binenler var artık. Şu anda kullanan 430 bin insandan yüzde kaçı aracını bırakmıştır, düşünün. Tek şikayet var; işe geç kalanlar "Mazeret olarak trafiği kullanıyorduk, şimdi bahanemiz kalmadı," diyorlar.