kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Prof. Dr. Ural, sondan ikinciliği hak etmediğimize inanıyor.

Finlandiya'yı örnek almalıyız

31.10.2008
Prof. Dr. Ozana Ural (Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı)

PISA kriterlerinde hep birinci sırada çıkan 5 milyon nüfuslu Finlandiya'nın eğitim alanında bazı sırları olmalı. Finlandiyalı öğrencilerin başarısının nedenlerini araştıran Prof. Dr. Ozana Ural: "Finlandiyalı akademisyenler, ülkelerinde en saygın mesleğin öğretmenlik olduğunu, bunun eğitim kalitelerine yansıdığını söylüyor. Bu, bizim için de örnek olmalı,'' diyor.
Prof. Dr. Ural, eğitim kalitemizin iyi olmadığına dikkati çekerken, yapılması gerekenleri şöyle açıklıyor: "PISA sonuçlarına göre biz çok kötü durumdayız. Eğitim veriyoruz, eğitimi kaliteli yapmaya çalışıyoruz ama dünyada uygulanan uluslararası ölçmeye göre bizim durumumuz iyi değil. Bu, eğitim kalitemizin iyi olmadığını gösteriyor. Burada, okuduğunu anlamama, bilgiyi kullanamama gibi birçok temel problem var. Bilgi olmadan bir şey yapılamıyor. Çarpım tablosunu bilmezseniz, ileri matematik sorularını yanıtlayamazsınız. Ama PISA sınavlarında 'Acaba iki değişken değişirse, bu problem nasıl sonuçlanır?' sorusuyla öğrencinin düşünmesi hedefleniyor. 2003 ve 2007 değerlendirmeleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirmiş. Çünkü ortada vahim bir durum var. Biz maalesef matematik, fen ve okuma alanlarında da 15 yaş grubu öğrencilerimizle Meksika'dan sonra sondan ikinci durumdayız."

ÖĞRETMENE DEĞER VERİYORLAR
Prof. Dr. Ural, nüfusumuz, gelir düzeyimiz ve teknolojik imkânlarımız Finlandiya'dan çok farklı olsa da yine de sondan ikinciliği hak etmediğimize inanıyor: "Çünkü hakikaten eğitimde büyük bir çaba var. Ama kaliteyi tutturamıyoruz. Peki, ne yapabiliriz? Türkiye'ye gelen Finlandiyalı akademisyenlere 'Başarınızın sırrı nedir?' diye sorduk. Benim için çarpıcı olan Finlandiya'da öğretmenlik mesleğinin çok saygın, çok prestijli ve çok istenilir bir meslek olduğuydu... Doktorluk, mühendislik gibi popüler meslekler arasında en ön sırada olduğu söylendi. Üstelik ücretler de çok yüksek değilmiş. Finlandiya'nın başarısının nedenleri iyi araştırılmalı. Bizim yanılgılarımızdan biri teknolojiyi eğitime dahil etmeye çalışmamız. Her sınıfı akıllı tahtalar, bilgisayarlar, projeksiyonlarla donatırız. Batı'da kara tahta da kullanıyorlar, doğaya da çıkıyorlar. Yüksek teknoloji iyi eğitime yol açar, ama önemli olan ne öğrettiğinizdir."
Prof. Dr. Ural, öğretmenlerin sürekli eğitiminin şart olduğunu söylüyor: "Bu sınavlar öğrencinin ve eğitimin kalitesini ölçmek için yapılıyor. Artık önemli olan sadece eğitim vermek, okul açmak değil. Dünya bunlarla ilgilenmiyor. Öğrenci ne kadar gelişiyor, aldığı bilgiyi beceriyi nasıl kullanıyor? Biz bunda çok gerideyiz. Demek ki biz bir yerde hata yapıyoruz. Öğretmeni, hizmet içi eğitimlerle desteklemede de problemimiz var. Dört yılda sadece temel alanda bilgi verebilirsiniz.''