kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Amanın Sille Sille...

Konya-merkeze "7 kilometre" mesafedeyiz. Selçuklu Belediyesi'ne bağlı "Sille" mahallesinde. Burası "eski Konya'nın" ticaret merkezi. 1922 nüfusu "20 bin."
O dönemde nüfusun neredeyse yarısı "Rum'muş." Bugün nüfus 1.500 kadar.
Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı "gidelim" diye tutturdu ve Sille'ye gittik.
"Güzel sesli Mustafa bey" bir de "Sille türküsü" tutturdu: "Şu Sille'den gece geçtim görmedim annem,
Acı tatlı sular içtim ölmedim annem,
Amanın Sille Sille, çektiğim çile."
Sille'de cami de var, kilise de. Camiye "bizimkiler" gidiyor, kiliseyi ise "turistler" ziyaret ediyor. Kilise "tarihi bir yapı." 327 yılında yapılmış "Sille-Aya İrini" kilisesi.
2 tarihi hamam, 1 de müze gördük.
Kaya mezarları gezdik, yüzyıllardır ayakta kalmış köprüden geçtik.
Sonra da "oturup nefes alınacak, ayran içilip, bir lokma bir şey yenecek" Sille Konağı'na girdik. Duvarda "resimler."
Örneğin "1885-Sille Belediye Meclisi üyelerinin" toplu resmi.
Türk-Rum karışık... İçlerinde kadın da var.
Sille "sanki bir açık hava müzesi."
Avrupalılar, en çok da Amerikalılar geliyorlar. "Ya Türkler" diye sorduk. "Lokantacı" duvardaki resimleri gösterdi:
- Emine Erdoğan geldi... Bedia Akartürk geldi... Zara, İstanbul Rum Patriği, Ömer Lütfi Mete, Deniz Baykal geldi... Bugün de siz geldiniz.
Avustralya'daki, Kanada'daki, Japonya'daki insanlar "Sille'yi biliyor, geliyorlar."
Sahi bizde "Sille diye bir yer olduğunu" kaç kişi biliyor acep?