kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"IMF olmasa da yolumuza devam edeceğiz"

Giriş Saati : 02.11.2008 11:57
Güncelleme : 02.11.2008 13:19
Yeni Haber
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ''IMF olsa da olmasa da sağlam bir şekilde reformlar yaparak yolumuza devam edeceğiz'' dedi.

Şimşek, Gaziantep programı kapsamında, Organize Sanayi Bölgesinde dün yangın çıkan Selçuk İplik Fabrikasında incelemelerde bulundu, yangına ilişkin bilgi aldı.

Şimşek, daha sonra Gülsan Tekstil Fabrikasını gezdi, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin IMF ile birlikte yoluna devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Şimşek, ''IMF olsa da olmasa da sağlam bir şekilde reformlar yaparak yolumuza devam edeceğiz. Bunu söylüyorum. Yani Türkiye'de ne yapılacaksa biz bunu bu dönemde yapacağız'' diye konuştu.

Türkiye'nin IMF ile yoluna devam edip etmemesi konusunda hafta içinde açıklamalar yaptığını, bu açıklamalarına ek bir açıklamasının olmadığını ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye için ne doğruysa, Türkiye'nin menfaatine bir şey varsa biz onu şu ya da bu nedenle tepmeyiz. Ama Türkiye'nin menfaatine olacak. Küresel krizin Türkiye'ye yansımalarını sınırlayacak, aynı zamanda reform sürecini sağlamlaştıracak her türlü çerçeveye, programa biz zaten açığız.
IMF yokken de reformlar yaptık. Sosyal güvenlik reformu yapıldı, enerji piyasası reformu yapıldı, istihdam paketi gerçekleştirildi. Ama IMF'nin varlığı Türkiye'nin yararına ise krizin etkilerini sınırlayacaksa, ben her zaman söyledim ona karşı herhangi bir ön yargımız yok. Türkiye için ne doğruysa onu yapacağız.''

KIRILGANLIKLARIMIZ VAR

Şimşek, küresel kriz sürecinde Türkiye'nin başlangıç noktasının iyi olması yanında konjonktürel kırılganlıklarının da olduğunu vurguladı.
''Hızlı büyüme'', ''artan enerji fiyatlarının getirdiği olumsuz etkiler'' ve ''cari açık''ın Türkiye'nin konjonktürel kırılganlıkları olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, şunları kaydetti:

''Krizin bize yansımalarını sınırlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu konuda zamanı geldiğinde gerekli adımları atıyoruz. Sizin başlangıç noktanız iyiyse ki Türkiye'nin başlangıç noktası iyi. Ama bizim konjonktürel kırılganlıklarımız var. Nedir? Biz uzun zamandır hızlı büyüyen bir ülkeyiz. Artan enerji fiyatlarının getirdiği etkiler var, onun yansımaları var. Cari açık var. Bunların bizim için bu dönemde bir sıkıntı kaynağı olmaması için ülkemizin temel makro ekonomik yapısını geliştirerek ilerleyeceğiz, yolumuza devam edeceğiz, reformlar yapacağız. Bunların bir kısmı tabi ki zamanla etkisini gösterecek.

Örneğin enerji piyasası reformunu yaptık. Burada yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük bir odaklanma var, vurgu var. Zamanla göreceksiniz, yapılan hidroelektrik santralleri devreye girdiğinde enerji maliyetleri çok daha farklı bir noktada olacak. Özetle krize bağışık değiliz ama az etkilenmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, zamanı geldiğinde de sizinle paylaşıyoruz.''

PARA POLİTİKASI VE MALİ DİSİPLİN

Şimşek, para politikasını temkinli bir çerçevede devam ettirdiklerini, mali disiplinden, bütçe disiplininden şu ana kadar ödün vermediklerini vurguladı.

''Hane halkının durumu, bankalarımızın durumu iyi, yani dolayısıyla resmin bütününe baktığımız zaman. Tabi ki hiç kimse Türkiye dahil olmak üzere, Gaziantep de dahil olmak üzere hiçbirimiz, hiçbir ülke bağışık değil'' diyen Şimşek, Türkiye'nin ekonomisi sağlam olduğu için küresel kriz nedeniyle bugüne kadar vatandaşa büyük bir yük getirecek bir paketle yola devam etmediğini bildirdi.

Şimşek, Almanya'nın bile 475 milyar avroluk bir kurtarma paketi açıkladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bakın Almanya gibi bir ülke bile 475 milyar avroluk bir kurtarma paketi açıkladı. Dünyada açıklanan kurtarma paketlerini toplayın. Kore bile 130 milyar dolarlık paket açıkladı. Toplayın bunları. Neredeyse 3.5-4 trilyon dolarlık paketler. Niye? Çünkü oralarda sorun var. Çok şükür bizim bankalarımız iyi durumda. Bizim bankalarımızın likidite ihtiyacı olursa zaten sağlıyoruz. Biz gerek banka, gerek bankalar dışı özel sektörümüzde krizin bize yansımalarını sınırlayacak ne gerekiyorsa yapacağız.''