kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

Bıçak kemiğe dayanmış

Dünya Ekonomik Forumu toplantıları bu yıl küresel krizin tam göbeğine düştü.
Avrupa ve Orta Asya konulu foruma belki biraz da bu yüzden ilgi çok yüksekti.
Petrol, doğalgaz ve madenler açısından yerkürenin en zengin bölgelerinden olan Orta Asya yakın gelecekte dünya ekonomisinin geleceğini etkileme gücüne sahip.
Türkiye ise bu ülkelerde çıkarılan petrol ve doğalgazın dünya pazarına ulaşması açısından kilit bir ülke.
Dünya enerji kaynaklarının hızla tükendiği bu dönemde, Türkiye'nin bölgeyle olan güçlü ve köklü ilişkileri önemli bir avantajı.
Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Matthew Bryza'nın da forum için ülkemize gelmesi, Amerika'nın bölgeye ve Türkiye'ye olan ilgisinin açık göstergesiydi.
ABD'deki başkanlık seçimi ve küresel krizin ardından dünyada kartlar yeniden karılacak ve 2009'dan itibaren yepyeni bir dönemin kapıları açılacak.
Forumda karşılaştığım ekonominin güçlü isimleri, Türkiye'nin bu dönemi iyi idare etmesi halinde bu krizden çok daha güçlenerek çıkabileceği konusunda hemfikirdi.
Tabii ki, özellikle 2009'un başlarında reel sektörde ciddi bir sıkıntı yaşanması bekleniyor.
Ama tüm dünya böyle bir çalkantı içindeyken Türkiye'nin bu dönemden yara bere almadan çıkması düşünülemez elbette.
Ancak son 8 yılın reformları ve yatırımları ile Türk müteşebbisinin uluslararası alanda kazandığı deneyim bu kriz ortamında ciddi bir avantaj.
Buna bankacılık sisteminin güçlü yapısı da eklenince, Ankara'nın doğru ve zamanında müdahaleleriyle bu kriz gerçekten bir avantaja dönüştürülebilir.
Başbakan Erdoğan da konuşmasında bu konuya değindi ama asıl hedefi terördü.
PKK'yı, açık veya gizli destekleyen Avrupa ülkelerine çok net bir mesaj verdi Erdoğan ve bu destek nedeniyle kendilerinin de ağır bir bedel ödeyebileceklerini hatırlattı.
İsim vermekten kaçındı ama üslubu sanki bunu yapmaya da hazır olduğu izlenimini verdi.
Türkiye'nin bu konuda bir yandan askeri önlemler, bir yandan Kuzey Irak açılımı yaparken, bir yandan da Avrupa ülkelerinin teröre desteğini kesmek için çok ciddi adımlar atacağı anlaşılıyor.
Peki, Avrupa Birliği hedefi ne olacak?
Toplantıya katılan Avrupalı bir diplomatın ifadesiyle, Avrupa'nın gazsız geçireceği sert bir kış, sürecin en kısa zamanda tamamlanmasına yetip artacak bile.