kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

Amerika'da 'tarih değişiyor' mu?

NEW YORK

ABD başkanlık seçimlerinde son viraja girildi.
Bugünkü havaya bakılırsa çok değil beş gün sonra çok rahat biçimde Barack Obama'yı anlatan "Changing History" yani "Tarih değişiyor" sloganı gerçek olacak. Ve Amerika, tarihinde ilk kez siyah bir başkana kavuşacak.
Seçim daha çok televizyonlarda, internette mail grupları arasında ve toplantı salonlarında sürüyor. Amerikalılar, önceki seçimlere katılımın azlığından da anlaşıldığı gibi genelde seçimlere pek ilgi göstermiyor. Ama bu kez durum farklı.
Öğrenciliğinden beri ABD'de yaşayan eski öğretim üyesi yeni genç işadamı Devrim Eren bu farkı şöyle anlatıyor:
"Amerikan halkının bu dönem seçimlere ilgisinin üç önemli nedeni var. Ekonomik kriz, sağlık sigortası ve dış politika. Bu üç konuda yaşanan sıkıntılar nedeniyle Amerikalılar değişim istiyor."
Barack Obama ve demokratlar halkın bu ihtiyaçlarını iyi tespit etmiş ki seçim stratejileri de bu üç temel ihtiyaç üzerine kurulu.
Amerikan toplumu ağırlıkla ekonomik kriz nedeniyle diken üstünde yaşıyor. Sadece finans sektöründe işsiz kalan bankacıların sayısı 150 bin civarında.
Ciddi bir sağlık sigortası sorunu var. ABD'de milyonlarca insanın sağlık sigortası yok.
Artık sıradan Amerikalı bile "işgalci bir ülke olmak" ve "boş yere Irak'ta Afganistan'da ölmek" istemiyor.
Bu tablo geçmişte seçimlere ilgi göstermeyen Amerikalıları ciddi biçimde harekete geçirmiş durumda...
Kiminle konuşsak, Obama'nın rahat kazanacağını hatta kamuoyu anketlerinin bilinçli bir şekilde aradaki farkı az gösterdiğini ileri sürüyor.
Finansal krizin sarsıntısını yaşayan Amerikalı Darly Montgomery şöyle diyor:
"Amerikalı artık şunu görüyor; bugün yaşadıklarının nedeni sistem değil, kötü yönetimdir. Bu nedenle Cumhuriyetçilerin hiç şansı yok. Ekonomik kriz Obama'nın şansını çok yükseltti. Ciddi bir oy farkı olacak."
Bu gerçeği sokaklarda da görmek mümkün.
Gerçi afiş, billboard falan yok ama New York'un ünlü meydanlarında ve o meydanlara açılan caddelerdeki mağazalarda sadece Obama tişörtlerinin satılması bile "Obama dalgası" nın geldiğini gösteriyor. Bizde Tayyip Erdoğan'ın 2002 seçimleri öncesinde yarattığı havaya benziyor.
Hepsinin üzerinde de "değişim" arzusu dile getiriliyor. Bu kez Demokratlar, Amerika'nın "öteki"leriyle birlikte iktidara yürüyor.

Obama rüzgârı her yerde
Bu değişim talebinin en çok seslendirildiği yerler büyük kentler. Amerikan seçimlerinin bu cephesiyle ilgili ilginç bir tespiti de Florida Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Pamuk yapıyor. Pamuk seçimlerde kent kır farkını şöyle anlatıyor:
"Amerika'da kentler ve kıyılar demokrat ve liberal, kırlar ve orta kesimler ise cumhuriyetçi ve muhafazakar. Bu seçimlerde Barack Obama bütün önemli kentlerin ve kıyıların oyunu alacak. Kırlarda ve orta kesimlerde cumhuriyetçiler ve muhafazakarlar ağırlıkta olmasına rağmen oralarda bile ekonomik kriz nedeniyle Obama önde görünüyor."
ABD'ye dışarıdan bakınca siyahlara kolay kolay iktidarın verilmeyeceği görünüyor, içeride ise bambaşka bir Obama rüzgarı esiyor.
Son dakikada bir şey olur mu bilinmez ama sadece "siyah"lar ve ötekiler değil, "beyaz" Amerikalıların da, hatta dünyanın da Obama'ya ve yeni bir siyaset diline ihtiyacı var.
Obama bu ihtiyaca ne kadar cevap verecek, onu da başkan olduktan sonra göreceğiz.