kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Tuhaf bir gerekçe

Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkındaki kararının gerekçesini dikkatle okudum. 28 Şubat sürecinde getirilen düzenlemelere karşı çıkmak, onları değiştirmeye çalışmak laikliğe aykırı mütalâa ediliyor; Erdoğan ve arkadaşlarının bu istikametteki girişimleri, söz konusu partinin cezalandırılmasının zeminini hazırlıyor.
28 Şubat öncesinde, üniversite yönetimlerinin de göz yumması sonucunda, başörtülü kızlar pekalâ dersleri takip edebiliyordu. İmam Hatip okullarının hem orta kısımları vardı, hem de üniversiteye devam etmek isteyen mezunlara katsayı uygulanmıyordu. Kur'an kurslarına ise, 5'inci sınıftan sonra, 1011 yaşlarında gitmek mümkündü.
AK Parti iktidar oldu fakat, hâlâ 28 Şubat'ın getirdiği bu sınırlamaları değiştiremedi. Değiştirme gayreti yüzünden de az daha parti kapatılacaktı.
Anayasa Mahkemesi'nin "28 Şubat'ın kazanımlarını", eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun söylediği gibi "Bin yıl korumaya" kararlı olduğu AK Parti hakkında verdiği kararın gerekçesinden anlaşılıyor. Şu cümlelere bir bakın: "...Davalı partinin demokratik ve laik cumhuriyet ilkesine aykırı bazı eylemleri belirlenmiştir. Üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı, Kur'an kurslarına yönelik yaş kısıtlaması ve İmam Hatip liselerine uygulanan katsayı sınırlamasının kaldırılması için toplumsal talebin bulunduğu görülmektedir. Ancak, davalı partinin bu doğrultudaki siyasal mücadelesini, laiklik ilkesinin anayasanın somut kurallarında ortaya çıkan tercihe uygun biçimde yürüttüğü savunulamaz. Bu sorunlar, toplumda ayrışma ve gerginliklere yol açacak düzeyde siyasetin temel meselesi haline dönüştürülmüş, toplumun dinsel konulardaki duyarlılıkları, yalın siyasal çıkar amacıyla araçsallaştırılmış, toplumun temel ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının siyasetin gündeminde yer alması güçleşmiştir..."
Yüksek Yargı, "Evet bu değişikliklerin gerçekleşmesi için toplumda bir talep var ama, AK Parti bu talebi karşılarken, laiklik ilkesine uymadı, gerginlik yarattı, din istismarcılığı yaptı" diyor.
Keşke, toplumdaki mevcut olan bu değişiklik arzusunun, laiklik ilkesini zedelemeden nasıl karşılanabileceğini de Anayasa Mahkemesi açıklayıverseydi.