Tutanlar ve bakanlar

Yedinci haftadaki Galatasaray-Trabzonspor ve Gençlerbirliği-Beşiktaş maçları bir takımın kalecisinin maçın sonucuna nasıl etki edeceğinin en önemli göstergesi oldu. Ali Sami Yen'e 'lider gelen Trabzonspor'un kalesini koruyan Tolga Zengin, çerçeveye sadece bir isabetli şut çekebilen Galatasaray'dan tam üç gol yedi. Ayrıca maçın sonuna doğru Sabri ile girdiği pozisyonda kolay affedilmeyecek bir hata yaptı.
Peki kaleye 19 şut çeken ve bunların beşinde isabet yakalayan Trabzonspor aradığı golü neden bulamadı? İşte bu noktada 'kaleci farkı' ortaya çıktı. Tolga'da açıkça görülen güven sorunu, mücadeleyi bu çizgiye taşıdı. Bu güvensizlikle sonuç her zaman hüsran olacaktır! Galatasaray artık daha rahat hücum yapabiliyorsa bunun öncelikli sebebi, topu oyuna iyi sokabilen De Sanctis'in kendine olan güvenidir. Bu durum, önceki gün olduğu gibi arkadaşlarının da kendisine olan güvenini beraberinde getirir. Acaba Tolga Zengin, Galatasaray; De Sanctis ise Trabzonspor'un kalesinde olsaydı mücadelenin sonucu nasıl olurdu?

BANDANALAR İŞE YARAMIYOR
Ankara 19 Mayıs Stadı'nda ise Peric-Rüştü farkı vardı. Rüştü, yaptığı kurtarışlarla adeta izleyenleri büyülerken takımına da hayat veren en önemli oyuncu oldu. Ya Peric? Bir maça ünlü çizgi roman kahramanı 'Örümcek Adam'ın kıyafeti benzerinde bir formayla çıkmıştı. Çılgın olmalıydı, ülkesinde de böyle biliniyordu zaten... 90 dakikada bir kurtarışını bile izleyemediğimiz bu 'file bekçisi'nin, Beşiktaş'ın ikinci golünde ne yapmak istediğini de anlamak mümkün olmadı.
Bir defa daha gördük ki yapılan şovlar, takılan bantlar, kurdelalar ve bandanalar kale önünde hiçbir işe yaramıyor!