kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Adını tarihi Galata Kulesi'nden alan semt, en çok yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

İstanbul'un yeni gözdesi: Kuledibi

BURCU ALDİNÇ
17.10.2008
Kuledibi Orta halli, eski ve gözden düşmüş bir semt olarak bilinen Galata-Kuledibi, yeniden yükselişe geçti. Konut fiyatları giderek artıyor, restorasyon çalışmaları hızla devam ediyor; büyük şirketler apartman satın alıyor. Festivaller, şenlikler, artan eğlence ve keyif mekânları da cabası. İstanbul'un en eski ve güzel semtlerinden Galata-Kuledibi'nin popülaritesi her geçen gün artıyor.....
İstanbul'un en eski semtlerinden biri olan, azınlıklar ve orta halli İstanbulluların yaşadığı mahalle olarak bilinen Kuledibi en gözde semtinden biri oldu. Boğaz ve Haliç manzaralı tarihi kulesi, sinagogları, kiliseleri, camileri, ünlü Doğan Apartmanı, Komando Merdivenleri, müzik atölyeleri, şenlikleri, moda festivali ve her şeyden önemlisi müdavimleri ile şu sıralar İstanbul'un kalbi Kuledibi'nde atıyor. Öyle ki bir zamanlar 60 bin YTL'ye satılan binalar artık 1 milyon YTL'den alıcı buluyor, yerlisi-yabancısı, sanatçısı-işadamı, hem tarih koklamak, hem hoşça vakit geçirmek, hem de yatırım yapmak için soluğu Kuledibi'nde alıyor. Çünkü Boğaz'la Haliç arasında kalan, eski İstanbul'un izlerini ve eski kentin manzarasını günümüze kadar taşımayı başaran Kuledibi, gerek yatırımcılar, gerekse eski İstanbul'u yaşamak isteyenler için belki de son birkaç yerden biri...
İstanbul'da hep aynı eğlence mekânlarına gitmekten sıkıldıysanız ve yeni bir alternatif arıyorsanız, Cihangir ve Tünel'in tahtına oturmaya hazırlanan Galata-Kuledibi'nin yolunu tutabilirsiniz. Bir dönem Rumlara, ardından da Balatlı Musevilere ev sahipliği yapan semtte, bugün de kozmopolit bir hava esiyor. Öyle ki İspanyol tavernasında otururken her an bir gazete patronuna, devlet erbabına ya da sanatçıya rastlayabilir ya da yöresel yemekler yapan restoranlarında yabancı turistlerle birlikte oturup yemek yiyebilirisiniz.

TEK OTEL VE HOSTEL...
Kuledibi sokaklarından bugünlerde inşaat sesleri yükseliyor. Çünkü birçok yatırımcı firma semti keşfetmiş durumda. Ancak semtin şimdilik tek oteli, 18. yüzyıldan kalma, ikinci bir tarihi eser olan Anemon. 28 odalı bu butik otel, 2002 yılından beri hizmette.
Geniş odaları, altın varaklı tavanlarıyla dikkat çeken Anemon'da çoğunlukla yabancılar konaklıyor. Ancak otelin terasındaki Pitti Restaurant'ın müthiş manzarasına karşı içki yudumlamak için gelen yerli müdavimlerin sayısı da küçümsenemeyecek kadar çok. Tatil için gelenlerse genellikle uzun süre kaldıkları için, bölgedeki World House Hostel'i tercih ediyor. 18-30 yaş arasındakiler için yatakhane konumunda olan bu hostelde yatak fiyatları 10 avroyla 38 avro arasında değişiyor. En çok mayıs-ekim ayları arasında dolan hostelde dört, altı ve sekiz yataklı odalar bulunuyor.
Kuledibi'nin ara sokaklarına yürürken 'room for rental' (kiralık oda) yazıları da göze çarpıyor. Bazı uyanık dükkân sahipleri, boş odalarını turistlere kiraya vererek para kazanmaya çalışıyor.

ŞEHRİ BİR DE BURADAN İZLEYİN
'Kuledibi' adını, 360 derece açıyla İstanbul'u seyredebileceğiniz tarihi Galata Kulesi'nden alıyor. 528 yılında Bizans İmparatoru Anastasius tarafından inşa edilen bu kule, aynı zamanda Hezarfen Ahmet Çelebi'nin kendi çizdiği kanatlarla ilk uçuşunu gerçekleştirdiği yer olarak da tarihe geçti. Geceleri kulenin içindeki restoranda sazlı, sözlü, dansözlü şovlar sahneleniyor. Gündüzleri ise kulede yemek servisi yapılıyor. Ama kulenin daha çok turistik bir yer olduğunu belirtmekte fayda var. Kuledibi'nde terası ile ünlü bir diğer yer ise Nişantaşı müdavimlerinin yakından tanıdığı Konak Pastanesi. Dört katlı pastane, burada kafe olarak hizmet veriyor.

SİMİTÇİ, TATLICI, PİLAVCI
Galata'nın eski dokusu bugün de devam ediyor. Üstelik bu sadece yapılarda, Arnavut kaldırımlarında değil geçmişten bugüne süregelen bazı alışkanlıklarda da ortaya çıkıyor.
Örneğin esnaf lokantaları semtin en önemli özelliklerinden biri. Bunlar arasında en popüleri Güney Restaurant. Her gün 35 çeşit sulu yemeğin çıktığı restoran özellikle öğlen saatlerinde tıka basa doluyor. Bahar Korçan, Ümit Ünal, İsmail Acar, Mısırlı Ahmet bu restoranın müdavimleri arasında. Ama zamanda yolculuğa el arabasında, tulumba, halka tatlısı satan tatlıcıyı görünce çıkıyorsunuz. Ya da yine el tezgahında nohutlu pilav satan Deniz Bey'i görünce... Ufak bir dükkân içinde sulu yemekler de satan Deniz Bey, "Pilavı hanım pişiriyor. Ama nohudu ben yapıyorum. Sırrını ise anneme bile söylemem," diyor.

OSMANLI YEMEKLERİ
Şu sıralar iş yeri nerede olursa olsun pek çok kişi öğlen yemeklerinde Kuledibi'ndeki Kiva Han'ın yolunu tutuyor. Anadolu halk mutfağından örnekler sunan restoranda Maraş tarhanasından Karadeniz'in mısır çorbasına kadar pek çok yöresel lezzet bulunuyor. Etli tencere yemekleri ve Ege sebzeleri ise gerçekten denemeye değer. "Yöresel yemekler bana göre değil, ben daha bildik şeyler isterim," diyenlerse Haziran Gecesi gibi birçok diziye de ev sahipliği yapan Enginar'ı tercih edebilirler. Adından da anlaşıldığı gibi mekânda vejetaryenler için de pek çok seçenek var. Bazı akşamlar orkestralar canlı müzik yapıyor. Biraz da İspanyolca vur patlasın, çal oynasın isterseniz hemen Enginar'ın karşı çaprazındaki Venta del Toro'nun yolunu tutabilirsiniz. Gazeteci Dinç Bilgin, Ertuğrul Özkök ve Okan Bayülgen de burada eğlenen isimlerden sadece birkaçı...
Kuledibi'nin en ilginç restoranlarından biri hiç kuşkusuz eski bir İngiliz Karakolu olan Galata Evi. Zil çalıp, içeri girilen restoran iki kattan ve bir avludan oluşuyor. 1870'li yıllarda tutuklu olan mahkûmların duvarlara kazıdıkları yazılar hâla duruyor. Atatürk resimleriyle donatılmış restoranda Rus ve Gürcü mutfağı başı çekiyor.
Kuledibi'nin en popüler kafelerinden biri de Damat Paçası. Bir Rumeli yemeği olan damat paçasını buradan başka yapan bir yer yok. Yufka içinde tavuk buduyla yapılan ve özel sosuyla servis edilen bu yemek, bir nevi mantıyı andırsa da tadı mantıdan çok daha farklı. İclal Aydın'a ya da Zuhal Olcay'a da her an burada yemek yerken rastlayabilirsiniz.

EĞLENCE ZAMANI
Zuhal ve Önder Foçan çiftinin semte en büyük katkılarıysa hiç kuşkusuz Nardis Jazz Club. İstanbul'da uygun fiyata caz gruplarını dinleyip, keyifle vakit geçirmek için burası bire bir. Giriş ücreti oldukça makul. Öğrenci girişi 15, yetişkin giriş ücreti ise 35 YTL. Pazar hariç her gün açık. Konserler hafta içi 21.30'da, hafta sonları ise 22.30'da başlıyor. Oldukça kalabalık olduğu için size tavsiyemiz, gitmeden rezervasyon yaptırmanız olacaktır. Ayda bir yabancı grupları ağırlayan kulübün müdavimleri arasında Levent Kırca, Deniz Gökçe ve Bülent Denli de var.
Pazartesi günleri Nardis'te caz dışında müzikler yapıldığını da belirtelim ve semtin bir diğer eğlence mekanı olan Privatto Cafe'ye geçelim. Burada her perşembe canlı Flamenko-caz müzik yapılıyor. Açık mutfağa sahip mekânda mönü, İtalyan mutfağından oluşuyor.
Haberin fotoğrafları