kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Org. Başbuğ'un projesi

Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadele için acilen alınması gereken önlemleri sıralarken aynen şöyle diyordu:
"Terörizmle topyekûn mücadele için yeni bir kuruluşa ihtiyaç var..."
Kuruluşun yapılanması hakkında da şunları söylüyordu:
"İç Güvenlik Müsteşarlığı ya da ABD'deki Ulusal Güvenlik konseyi benzeri bir yapılanma..."
Kuruluşun Başbakanlığa bağlı olması gerektiğini de belirtip devam ediyordu:
"Terörün, güvenlik, istihbarat, psikolojik harekât, sosyal, ekonomi, eğitim, boyutlarını inceleyecek, yapılacakları makro seviyede planlayacak, icracı makamlar arasında koordineyi sağlayacak, takip edecek, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş..."
Yapıyı şekillendirmekle kalmayıp, Başbakan Erdoğan'ın da bu kuruluşun oluşumuna olumlu baktığını da aktarıyordu.
Org. Başbuğ bu sözleri söylediğinde Genelkurmay İkinci Başkanı'ydı; tarih de üç yıl öncesini Temmuz 2005'i gösteriyordu.

Emniyet Müsteşarlığı
İç Güvenlik Müsteşarlığı ile ilgili hazırlıklar bir türlü hayata geçmedi.
Hazırlandığı söylenen kanun tasarı taslakları ise Bakanlar Kurulu sıralarına gelmeden her defasında buharlaştı.
Aynen, 12 yıl önce İç Güvenlik Müsteşarlığı isminin ilk kez dile getirildiği 1996'da olduğu gibi...
O tarihte de dönemin Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün İç Güvenlik Müsteşarlığı'na dönüştürüleceğini" belirterek, yasa taslağının Bakanlar Kurulu'na sunulacağını söylemişti.
İç Güvenlik Müsteşarlığı, Yüksel'in o tarihteki en önemli projelerinden biriydi...
Polis şûrası, polis yetiştiren yüksek okullar ve kurmay polislik ile ilgili projelerini hayata geçirdi.
Ancak İç Güvenlik Müsteşarlığı konusundaki direnişi aşamadı.
Oysa 1947'de İçişleri Bakanlığı çıkarılan bir kanun tasarısı ile bugün de tartışıldığı gibi iki müsteşarlıktan oluşuyordu.
Buna rağmen güvenlikle ilgili birimler arasındaki "yetki paylaşımı" müsteşarlığın kuruluşuna engel oldu.

Güvenlik bakanlığı
Ancak arayışlar Yüksel'den sonra da sürdü.
Bu kez 2001'de, İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen İç Güvenlik Müsteşarlığı konusunu gündeme getirdi.
Yücelen, belediyelerden valiliklere, nüfus işlerinden polis teşkilatına kadar, geniş alanla ilgilenen İçişleri Bakanlığı'nın yetkilerini fazla buluyordu.
Önce İç Güvenlik Müsteşarlığı'nın kurulması gerektiğini belirtip, sonrasını şöyle özetliyordu:
"Bir Güvenlik Bakanlığı kurulmalı ve müsteşarlık da sonra oraya bağlanmalı..."
Yücelen de müsteşarlığı hayata geçiremedi.
Bunun nedenini dün kendisine sorduğumda Yücelen, "Hem siyaset, hem de bürokrasiden dirençle karşılaştığını" gizlemedi.

CHP'nin desteği
Sadece o gün değil, dört yıl sonra, 2005'te de olmadı.
Oysa CHP de seçim beyannamesi ve programında İç Güvenlik Müsteşarlığı oluşturulması gerektiğini belirtiyordu.
Yani Meclis'e desteği de hazırdı.
Peki, hafta başında Güvenlik Zirvesi'nden karar çıkmış olmasına rağmen İç Güvenlik Müsteşarlığı bu kez kurulabilir mi?
Soruyu, geçmişte yaşananları da anımsatıp İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a yönelttik.
Atalay, Bakanlık bünyesinde bir yapının oluşturulacağını, adının İç Güvenlik Müsteşarlığı olup olmayacağının da belli olmadığını söyledi.
Nasıl bir yapılanma olacağı konusunda ise net bir yanıt vermekten kaçınıp ekledi:
"Henüz çalışıyoruz..."
Bu çalışma sonuç verecek mi, yoksa 12 yıllık döngü devam mı edecek
Yakın gelecekte göreceğiz...