kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Kırk harami kültürü

Dünya, küresel krizi durdurma gayretiyle öylesine yoğun ki bu krizin sebepleri üzerine henüz yeterince kafa yoramadık.
Ancak ayağımıza dolanan bilgiler, " haydut sermaye " ile " kolay kazanç " kültürünün iflasına işaret ediyor. Devletin iflasını engellemek için 85 + 38 milyar $ aktardığı ABD sigorta devi American International Group yöneticileri, bu yardımlardan sonra bile İngiltere'de bir av partisine 86 bin $ harcamışlar.
Buna benzer öyküler duymaya hazırlanın.
2001 krizinde benzer hovardalıkları Türkiye, kendi ölçeğinde fazlaca yaşamıştı. Aynı yıl Enron skandalı, bu dünya devinin haydutlar tarafından yönetildiğini ortaya çıkarmıştı.
Daha sonra Siemens'in tepe haydutları, binlerce işçisini kapıya koyduğu gün, kendi maaşlarına % 30 zam yapacak kadar yüzsüzleşmişlerdi.
Ekonomi medyası, sanki başarı öyküsüymüş gibi yıllık kazancı yüz milyonlarca $ olan CEO'ları kutsadı durdu. Fakat şimdi bu kırk harami kültürünü duvara toslatan bir kriz yaşıyoruz.
Kaygım, krizin ateşi sönsün diye firma kurtarma furyası başlatan Batı'nın harcadığı milyarlara bakıp öykünen içerdeki çakalların birtakım dümenler çevireceğine dairdir. Daha şimdiden " ABD ve AB kurtarıyor, bizdeki zor durumda olanları kurtaralım " türünden propaganda başladı bile.
Çoğu dolar borçlu birtakım iş çevreleri, " kriz " korkusu salarak ekonomi bürokrasisi üzerinde " kurtarma baskısı " oluşturma gayretine girdi. Oysa sistemin, çürük, verimsiz haydutlardan temizlenmesi için bu krizden daha güzel " altın fırsat " olabilir mi? Kendisine emanet edilen havayı suyu, araziyi, insan kaynağını ve sermayeyi " son derece kötü " bir verimle işletenleri kurtarmak, bana göre torunlarımıza ihanettir.
Nitekim sorun; Batılı ülkelerde 1 saatlik çalışma karşılığında her çalışanın milli gelire 40 $ kattığı ortamda bizde bu katkının ancak 4 $ olmasıdır.
Bunu da sağlayan, ürününü geliştirmeyen, kredilerini hovardaca kullanan, kabiliyete değil kayırmacılığa yönelen, ülke kaynaklarını israf eden sözde sanayici ve işadamlarıdır. Bunlar, kendiliğinden sistemden çıkmazlar. Bir gece yatıp sabaha tövbe etmiş uyanmazlar. Krizin fırsata dönüştüğü en önemli alanlardan biri de zaten bu verimsiz haydutların sistemden çıkmasıdır.
Hiç değilse fırsat, krizine değsin!..