kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Magazinden uzak duran Ziynet Sali "Çok düz yaşıyorum. Hiç öyle çılgınlıklarım yok. Bir Türk kahvesi ve bir çikolata benim mutlu olmama yeter" dedi.

İlişkilerin hepsi hileli herkes maskeli

İPEK DURKAL
13.10.2008
Türkçe ve Yunanca iki albüm hazırlayan Ziynet Sali yeni şarkılarını Türk ve Yunan dinleyicileri ile paylaşmak için sabırsızlanıyor. Çeşitli meditasyon yöntemleri uygulayan Sali: Faydasını görüyorum ama konu aşka gelince bütün meditasyonlar altüst oluyor ..
Kıbrıslı Ziynet Sali daha önce ülkemizde hiç yapılmayan bir şeyi yapıyor ve aynı anda hem Türkçe hem de Yunanca CD'yi her iki ülkede aynı anda çıkarıyor. Sali'nin albümleri 18 Ekim'de Türkiye'de 'Herkes Evine' ve Yunanistan'da 'Ke s'Agapo' (Seni Seviyorum) adıyla dinleyicisiyle buluşacak. Daha önce hep cover şarkı seslendiren Sali bu albümlerdeki yepyeni şarkılar yüzünden de çok heyecanlı.

* Grek müziği ile tanındınız. Şimdi Yunanistan'da da bir albüm çıkarmaya hazırlanıyorsunuz. Yunanca'nız da Türkçe'niz kadar iyi mi?
Aslında İngilizcem Yunancam'dan çok daha iyi. Yunanca'da iyi şarkı söylüyorum ama günlük konuşmalara çok hakim değilim. Şimdi onu geliştirmeye çalışıyorum çünkü Yunanistan'da da promosyon çalışmaları olacak. Biraz daha iyi olmak zorunda.

* Albüm çıkmadı ama şarkıları birlikte dinledik. Konuşurken bir Kıbrıs şiveniz var ama şarkıları son derece düzgün bir Türkçe ile söylemişsiniz. Nasıl oldu bu?
Vokal koçu olarak Cihan Okan ile çalıştım. O yüzden bu kez Türkçe şarkılarda diksiyonum çok düzgün. Eskiden sahnede de yüzde 80 Yunanca, yüzde 20 Türkçe söylüyordum. Şimdi yüzde 50-50 Türkçe-Yunanca yapıyorum. Türkçe şarkılarda kendimi geliştirdim.

KIBRIS'TA CD SATIŞI LEGAL DEĞİL
* Eskiden diyorsunuz, kaç sene oldu sahneye çıkmaya başlayalı?
İlk albümüm 'Kuzum' 2004'te çıktı ama 1994'ten beri sahnelerdeyim. Ondan önce de koro maceram var. Yani gerçekten eskidim artık. (gülüyor)

* Müzikte Kıbrıslı olmanın avantaj ya da dezavantajını gördünüz mü?
Avantajını gördüm tabii ki. Çünkü orada kültür fazlalığı var. Bunu avantaja çevirebilirsen çok iyi. Anadolu-Osmanlı kültürü çok ağır. Bizans, İngiliz, Kıbrıs'ın kendi etnik kültürü... Tabii ki Türklük çok hakim ama bu zenginlik de var. Bu zenginlik benim hem yaşantıma hem müziğime çok pozitif yansıdı.

* Ama Kıbrıs'ın bir dezavantajı var ki albüm satılmıyor. Yani CD satan dükkan yok!
CD satış yasası yok; inanılır gibi değil. Çünkü CD satışı legal değil. Geçen hafta Işın Karaca ile de bunu konuştuk. Türkiye'de korsan ile başa çıkamayız ama en azından Kıbrıs için bir şeyler yapılabilir miyiz diye... Ama baktık ki orada bu konuda hiç çıkış yok!

YUNANİSTAN'DA TANINIYORUM
* Yunanistan'da tanınıyor musunuz?
Yüzde 40 tanınıyorum. Bugüne kadar hep Yunanca şarkılara Türkçe sözler yazarak oluşturulmuş şarkılar söyledim. Hep yepyeni Türkçe şarkıları seslendirmek istedim çünkü hiç Ziynet Sali şarkısı olmadı bugüne kadar. Hep cover'dı. Onun için bu albümün anlamı çok büyük bende. İlk defa sıfır şarkılar söyledim. Türkçe şarkılar Yunanca'ya çevrildi ve en iyi müzisyenlerle çalıştım.

* Albümü heyecanlı anlatıyor ama iddialı konuşmaktan kaçıyorsunuz. Hayal kırıklılığı yaşamamak için temkinli mi davranıyorsunuz?
Hayır, bu albüm çok iyi olacak, onu hissediyorum. Ama öyle ego ego konuşmaları sevmiyorum. En iyi benim, şahaneyim gibi sözler bana antipatik geliyor. Aşmak lazım. Ben hayatımda birçok şeyi aştım. Bizim işimizde ego çok ön planda ve çok yüksek. Bende de tabii ki ego var ama spitirüel öğretiyle beraber ben onu çok iyi yonttum.

* Spitirüel öğreti derken, mesela en çok nelerle ilgileniyorsunuz?
Nefes almadan meditasyona, evrene yolladığınız iyi enerjiden reiki'ye kadar her şey. Yıllardır bayağı bir üst seviyedeyim. O yüzden o tarz egosal başlıkları okuduğumda rahatsız oluyorum. "En iyi benim, benim sesim, ben sahnede şöyleyim böyleyim" diye yapılan konuşmalar bana çok doğru gelmiyor. Bunu dinleyenin takdir etmesi lazım. Şimdi çok güzel bir kitap okuyorum, 'Mesele ne kadar iyi olduğun değil ne kadar iyi olmak istediğin'. Diyor ki kitapta; konuşma şov yap! Ben şarkıcıyım işimi yapıyorum. Şarkıcılıkta o kadar büyük laflara gerek yok ki. O büyük laflar size iş getirmiyor çünkü...

* Magazinel olmadan da sahneye çıkıp para kazanabiliyor musunuz?
Magazinel olmadan çok iş yapan isimlere ben en iyi örneklerden biriyim belki de. O göz önünde olan isimler, ayda bir işe gidiyorsa ben 10 tane işe gidiyorum. Nisandan beri maddi manevi ne kazandıysam hep bu albüme yatırdım. Müziğe karşı duyduğum sorumluluk benim omuzlarımda büyük yük. Mesela sahneden beş dakika erken inemem, şişirme iş yapamam. Bunun faturasını duygusal olarak ağır ödüyorum galiba çünkü göründüğünden çok daha yorucu. Maddi manevi bütün enerjini, bütün konsantrasyonumu yaptığın işe verirsen hayat biraz zor oluyor...

UZUN İLİŞKİ YAŞAMAK İSTERİM
* Yani işiniz nedeniyle özel hayatınızda kimse yok mu?
Gerçekten yok. Çünkü eğer biri olsa ben dağılırım. Ben hep uzun ilişkiler yaşamak istiyorum. O yüzden doğru dürüst biri olmuyor. Bu da işime iyi yansıyor çünkü böylece dört elle işime sarılmış oluyorum, bütün konsantrasyonumu ona veriyorum. Sonuçta duygularıyla yaşayan insanlarız ve hayatımda hiç kimsenin olmaması benim için çok büyük bir boşluk.

* Ne kadar zamandır kimse yok?
Bir yıl filan oldu. 33 yaşımdayım ve artık ben de bir düzen istiyorum. Belki bir yuva, bir çocuk filan ama bundan da çok emin değilim aslında... Bu dönemde öyle bir zaman ayırıp da bir hafta biriyle görüşeyim bakayım oluyor mu, olmuyor mu diye bekleyemeyeceğim. Bir de ben Boğa burcuyum, ilişkimi yoğun yaşamayı seviyorum. Hücremin atom taşlarına kadar, duygularımla, hissettiğim gibi yaşamayı seviyorum. Günümüzde galiba bu tür ilişkiler azaldı.

KİMSE KİMSEYE HESAP VERMİYOR
* Neden böyle düşünüyorsunuz?
Her şeyin bir yaşı var derler ama ben hep aynı duyguyla aşık oluyorum. Bu dönemde o hesap vermeme durumu var ya o beni beni rahatsız ediyor. Kimse kimseye hesap vermiyor, ilişki olsun, tamam ama kimse ilişkide sorumluluk almıyor. Biriyle beraberken birileri daha olsun mantığı var insanlarda. Benim tarzım değil ama buna da saygı duyuyorum. Anı yaşa diyorlar ya, tamam buna katılıyorum ama o konu aşka, birlikteliğe gelince bütün yaptığım meditasyonlar altüst oluyor, bütün tezler çürüyor. İlişkilerin hepsi hileli herkes maskeli. O da bende yok!

* Meslektaşlarınız içinde arkadaşlık ettiğiniz var mı?
Herkes arkadaş ama özel bir şeyler paylaştığım dostum yok. Bizim işte herkes çok yoğun. "Bu piyasada dost yok" diye önyargılı değilim. Fırsat olmadı, diyelim...

* Magazinel ilişkileri nasıl buluyorsunuz?
Hiç kimseyle ve onların ne yaptıklarıyla ilgili değilim. Ben kendi adıma iyi bir şey yapayım. İsteyen de beni takdir etsin... İşte o zaman ne mutlu bana! Laf aramızda, ne müzik kanalı ne de magazin programı izlemiyorum. Kaostan, dedikodulardan tamamen uzağım.

* Müzik dışında nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Çok düz yaşıyorum, hiç öyle çılgınlıklarım yok. Kaliteli zaman geçirmeye çalışırım. Türk kahvesi ve bir çikolata benim mutlu olmama yeter. Spor yapıyorum, kitap okuyorum, kendimi aşmaya çalışıyorum. Öğrenmekten mutlu oluyorum. Bilgi esrar gibi bir şey, bağımlılık yapıyor...