kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Mevduata 'AB' güvenceli spekülasyon!

Ankara'nın iç dinamiklerindeki sorunlar kadar, finans sektörü ve reel kesimden kaynaklanan sorunlar da eskisinden fazla önem taşıyor. Örnek mi? İşte bir banka... AB'de yeniden sermayelendirilen Türkiye'de de faaliyet gösteren türden. Müşterilerine, "Bizde mevduata yüzde 100 güvence var. Türkiye'de ise 50 bin YTL" şeklinde propaganda yapıyor. Bu piyasa gerçeği karşısında, "mevduat güvencesi" sınırı tartışmaya açılmaz mı? Açılır. Kaldı ki bizzat AK Parti kurmayları da bu olayı iki yönlü değerlendiriyor;
1-Türkiye'den, AB ülkelerine mevduat kaymasını önlemek.
2-ABD ve AB bankalarından ürken Körfez kaynaklı hesapları Türkiye'ye çekmek.

İyi de ne yapılmalı?
Gelelim, önümüzdeki günlerde aşama aşama devreye girmesi gereken kararlara...
1-Büyüme hedefi revize edilebilir.
2-2009 vergi geliri tahmini düşürülebilir.
3-Faiz ödemeleri gözden geçirilebilir. Peki ya mikro düzeltmeler neler olmalı?
- İşçi çıkarmayı düşünen firmalara, istihdamı korumaları için İşsizlik Sigortası Fonu'ndan geri ödenmek kaydıyla destek gelebilir.
- Dış borcu bulunan firmaların döviz geliri projeksiyonu ile borç ödeme takvimi masaya yatırılabilir. İhracat geliri azalacak firmaların borç krizine girmesine karşı çözüm geliştirilebilir.
- Ticari ve tüketici kredileri ile kredi kartlarında bir süre önce yapılandırılan borçların, aksaması halinde, bankalara sermaye yeterliliğine etkisine göre destek sağlanabilir.
- Bankaların, kredi limitlerini kısmaması, vadesinden önce kapatılmasını istememesi için aracılık maliyetleri düşürülebilir.
- 26 milyar doları bulan sıcak paranın çıkması halinde yaşanabilecek dalgalanmaya karşı likidite yönetimi gözden geçirilebilir.
- Dönemsel kur atağına "müdahale edilmeyeceği" prensibi karşısında, "zorlanan enflasyon hedefi" ile "nakit enjeksiyonu bekleyen piyasa" ikilemine nasıl çözüm bulunacağı açıklanabilir.
- Kısa vadeli faiz silahı daha etkin kullanılabilir.
- Gelir Vergisi'nde kökten değişiklik öngören yasanın yürürlüğü 2010'a ertelenebilir.