kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Londra'dan özel olarak getirtilen 'Chicago Müzikali' gösterisi 40 dakika sürdü.

'Mükemmel Bir Gün' ve 'Chicago'lu parti!

12.10.2008
Cumartesi sabahı yani festivalin ikinci günü Hillside Su'nun 'Kırmızı' restoranında kahvaltıyla güne başlıyoruz. Peynir alırken yanımda Ferzan Özpetek var. Bu gece Avrasya Film Festivali'nin açılışında Özpetek'in son filmi 'Mükemmel Bir Gün'ün galası var. Masaya geçiyorum, aynalar sağ olsun dört bir yana hakimim. Özpetek'in yanına filmin başrol oyuncusu Isabella Ferrari geliyor.

* FİLİZ AKIN KAHVALTISI
Sabah sabah bir kadın bu kadar güzel ve seksi olabilir. Herkes Ferrari'ye bakıyor. O sırada festivalin en sağlıklı yaşayan ünlüsü Filiz Akın iniyor kahvaltıya... Özpetek'le ayaküstü sohbet ettikten sonra açık büfeye gidiyor. Biz de takipteyiz, bakalım ne alacak? Sadece meyve alıp masasına geçiyor. Demek ki formunu az yemeye borçlu Akın! İkinci gece AKM'de Avrasya Film Festivali'nin açılışı için toplanıyoruz. Kokteylde Jacqueline Bisset ile tanışmaya gidiyorum. Beni oyuncu zannediyor, "Gazeteciyim" diyorum, inanamıyor... Aman da ne havalıyım değil mi! Bu kez Polonyalı müzisyen Zbigniew Preisner, oyuncu Michael York ve yönetmen Paul Verhoven onur ödülü alıyor.

* NEFİS BİR ŞOV AMA...
Ve Ferzan Özpetek'in merakla beklenen filmi 'Mükemmel Bir Gün' başlıyor. Başroldeki Isabella Ferrari'ye vuruluyorum. Hikayeyi çok seviyorum. Filmin ortasında on dakika İngilizce alt yazının gitmesi yabancı konukları sinirlendiriyor. Filmden göğsümde bir yumruyla ayrılıyorum. Ve Hillside'daki Digiturk partisine gidiyorum. Herkes orada; Cem Yılmaz, Tuba Ünsal, Mustafa Altıoklar, Güven Kıraç ve herkes herkes... Digitürk bombayı patlatıp Londra'dan 'Chicago Müzikali'ni getirmiş. Nefis bir şov yapıyorlar ama gelin görün ki davetlilerin gürültüsü tadımızı kaçırıyor. Hâlâ izlemeyi, saygı duymayı öğrenemedik. Üstelik sözüm ona bu kitle, oyunculardan, yönetmenlerden, yapımcılardan oluşan seçkin bir kitle... Evet çok seçkin çoook!