kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Nail Çakırhan hayatını kaybetti

Giriş Saati : 11.10.2008 16:50
Güncelleme : 11.10.2008 22:49
Yeni Haber
Edebiyatçı ve Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi Nail Çakırhan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Muğla Özel Yücelen Hastanesi'nde, kolon kanseri hastalığı nedeniyle 16 gündür tedavi gören 98 yaşındaki Çakırhan, bu sabah yaşamını yitirdi. Çakırhan'ın, pazartesi günü tedavi gördüğü hastanede düzenlenecek cenaze töreninin ardından, Akyaka beldesinde bulunan aile kabristanında toprağa verileceği bildirildi.

HAYATI

1910 yılında Muğla'nın Ula ilçesinde doğan Nail Çakırhan, ilköğrenimini Ula'da, ortaöğrenimini de Konya'da tamamlar. 1927 yılında Konya'da ''Kervan'' dergisini çıkarır, daha sonra İstanbul'a giderek ''Resimli Ay'' dergisinde çalışmaya başlar. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümüne devam eden Çakırhan, bu arada Nazım Hikmet Ran'la tanışır. Nazım Hikmet'le dostlukları kısa sürede ilerler, 1930'da ortak kitapları ''1 1=Bir''i çıkarırlar. Bir dönenem de hayranlık duyduğu sosyalizmi tam olarak öğrenebilmek için Sovyetler Birliği'ne giden Ağahan, Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sağlık sorunları yaşar.

1970 yılında, doktor tavsiyesine uyarak eşiyle birlikte Akyaka'ya yerleşen Çakırhan, burada iki ustanın yardımıyla projesini kendi çizdiği evler yapar. Yaptığı evler beldede yaşayan insanların ve turistlerin ilgisini çeker. Ardından çok sayıda insan, ''Nail Çakırhan Mimarisi'' adı verilen bu evlerden yaptırmaya başlar. Geleneksel mimariyi korumak için yoğun çaba harcayan ve insanlara örnek olan Çakırhan'a 1983'te, dünyanın en saygın mimarlık ödüllerinden ''Ağa Han Uluslararası Mimarlık ödülü'' verildi.

Mimarlık eğitimi almamış, kendi kendini yetiştirmiş birinin böylesi önemli bir ödüle layık görülmesi akademik çevreleri ayağa kaldırır. Mimarlıkta alaylı-mektepli, geleneksel-çağdaş tartışmaları yıllarca sürer. Ödülden gelen parayle Muğla'daki eski bir hanı ''kültürevi'' olarak restore eder. Ardından otel inşaatları, Letonia, Montana gibi büyük tatil köyleri gelir. Akyaka, Dalyan, Bodrum, Muğla, Datça, Fethiye'deki birbirinden güzel yapılarıyla geçmişin değerlerini günümüze ve geleceğe bağlayan bir ad olarak efsaneleşir.

(AA)