kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Fikstür Puan Durumu Formula 1 Pekin 2008
 
24 Saat
24 Saat

İşte Fener'in "Kurtuluş Planı"

DR. Gürkan KUBİLAY
Giriş Saati : 11.10.2008 11:12
Güncelleme : 12.10.2008 00:09
Yeni Haber
Kurtarıcı Schaaf olur

Rıdvan Dilmen'in şu sıralar hiç sırası değil. Bu yönetimin devamı ise mantıklı olanıdır. Aragones en azından devre arasına kadar kalmalı. Daha ilerisi için ise W. Bremen'in koçu Thomas Schaaf derim

FUTBOLCULAR EN AZ SUÇLU OLANLAR
Hepsi genç adamlar. Yönetilmeye ihtiyaçları var. Doğru yönlendirilmeye, doğru antrene edilmeye. Yeterince yapılamadı bunlar şu ana kadar. Gökhan toparlanamadı. Kazım bir oldu, bir kayboldu. Burak hiç parlayamadı. Edu ve Lugano bile geçen senenin çok altında kaldılar. Carlos ise adının dışında ağırlığı olmayan adam konumunda idi. Sadece Alex, Semih ve Güiza ile yürümeye çalıştı takım. Ama fazla alternatifi olmayan, bunu da sakatlıkların etkisiyle yaşayan takım, bu alternatifsizlikten kaynaklanan rahatlığın sıkıntısını da yaşamadı değil. Bu da profesyonelliği yeterince özümsememiş genç adamlara ait suç olarak yazıldı tabelaya.


RIDVAN DÖNEMİ BU DÖNEM DEĞİL
Şu ülkede söylediklerine kulak kabarttığım 3 spor adamından biri Rıdvan. Onun en önemli özelliği; olan değil, olacak olan olayları önceden düşünebilmesi ve bunun için de önceki olayları çok hızlı bir şekilde analiz edebilmesi. 2002 Dünya Kupası'nda onunla Lig TV'de çok güzel programlar yapmıştık. Kesinlikle müthiş bir taktisyen. Olabilecek en zeki futbol adamı. Ama kesinlikle Rıdvan'ın geleceği bir dönem değil bu. Hele Aragones ile çalışma şansı sıfır. Çünkü, Rıdvan menejar olacaksa bu İngiliz modeli olmalı. Yani Rıdvan, Aragones'in üzerinde teknik yetkilere sahip olmalı bu Türkiye'de mümkün değil. Aragones de izin vermez zaten. Onun için bu boş hayallerden uzak durmak en mantıklısı olur.

BU YÖNETİM HATALI BELKİ AMA ONLAR BAŞARACAKLAR
Bazı tavırları tarafımdan da tasvip edilmese de transfer konusunda ciddi hatalar yapılsa da başkanın ve yönetimin alt yapıya kazandırdıkları, inanılmaz bir stat inşa etmeleri, kurumsal kimlik olma konusunda gösterdikleri çabaları, gerçekten iyi niyetle takım için koşturmaları, geçmiş yanlışlarından dersler çıkarabilmeleri, bu yönetimin devamını mantıklı kılmaktadır. Ama, kredi eğer sonsuz bir olgu değilse ki öyledir, bu yönetimin kredisinin çok azaldığı da kendilerince bilinmelidir.

TEKNİK ADAM OLARAK KİMİ ÖNERİRİM ?
Benim fikrim, Aragones'in her şeye rağmen kalmasından yana. En azından devre arasına kadar. Ama bir teknik adam değişikliği olacaksa ve de Fener uzun vadeli düşünüyorsa, ilk önerim Werder Bremen'in koçu Thomas Schaaf. Bu adamın en önemli özelliği futbolcu geçmişinin olması. Sıkı bir defans adamı idi. Futbolculuğunda sanırım 12-13 tane de gol atmıştı. Ama ilginç tarafı Werder'e savunma değil, hücum oynatması. 2004'ten beri 1 sezon hariç, ligin en çok gol atan takımı hep Werder oldu. Takım daima ilk 3 içinde yer aldı. Bir sezon da şampiyon oldu. Her sene Şampiyonlar Ligi'ne katıldı. Tek sorunu, bu kadar çok öne oynamasını seven bir takım kurduğu için çok gol yiyen bir takımının olması. Ama maçları zevkle izlenen ve çok koşan bir takım kuruyor. Üstelik Werder'de futbolun tüm aşamalarını sindirerek geldi. Futbolcu idi, sonra genç takımı yönetti, ardından reserv takıma baktı ve en sonunda da A takımı hocalığına yükseldi. Yani bir yerlerden gelip konmadı. Futbolcunun her dönemdeki ruh ve fizik halini bilerek, öğrenerek ve yaşayarak geldi. Alınması zor mudur? Başkan iddialı. Göreceğiz.

BİR ÇUVALDIZ DA KENDİME
Bu son bölümde önce çuvaldızı kendime batırarak başlamak istiyorum. Basında pek alışmadığınız bir tarz bu aslında. "Ben de bazı konularda yanıldım" diye dürüstçe yazanlar yani. Nasıl ki geçen sene Fener'e İnter maçında kimse şans vermezken ben "Yenecek" dediysem; nasıl ki hemen herkes "Gruptan bile çıkamaz" derken, ben "12 puan alır çıkar" dediysem ve nasıl ki "Chelsea'yi yenecek" dediysem ve bunlarda bilmenin mutluluğunu yaşamışsam, yanıldığımda da sizlerle bunu paylaşmanın erdemini bilmem gerekiyor. Ama beni, Shakhtar maçındaki Aragones'in Fener'e oynattığı oyun yanılttı. Takım, savunmaya beraber döndü. Alex bile yardım etti. Semih orta sahaya da yardım ederek iyi bir performans gösterdi ve ben "Fener sağlam geliyor" diye yazdım. Takımın o anki görüntüsü buydu çünkü. "Aragones, İspanya Milli Takımı'ndaki gibi hücumculara savunma yapmayı öğretecek. Fener bunu başarırsa başarılı olacak" diye ekledim. Ama şu ana kadar kısmen de olsa yanıldım. Beni yanıltan da Aragones'in ondan beklediklerimin tam tersini yapması oldu. Çünkü Aragones'in takıma kondisyon aşılayamayacağını düşünemedim. Ayrıca orada Fener'in tek ön libero oynaması, bunun Türkiye liginde Selçuk olması gerektiğini ancak Avrupa için Selçuk'un yetmeyeceğini, başka bir ön libero alınması ve çift forvet kullanması gerektiğini de yazmıştım. Ama Aragones tam tersini yaptı. Yani ondan ummadıklarımı yaptı ve beni yanılttı.

KAVGA DEĞİL MANTIK KULLANMA ZAMANI
3 büyükler de bu tür problemler her zaman olmuştur, olacaktır da. Adı üstünde; onlar büyüktür. F.Bahçe'dir, G.Saray'dır, Beşiktaş'tır. Saygı duyulacak dinamiklere sahip takımlardır. F. Bahçe'nin de dinamikleri, taraftarının gücü ve takıma sahip çıkışı. Aragones ve yönetimin eski hatalarından ders alışları, oyuncularının gururlarını hatırlayışları, yönetimin potansiyel olarak var olan gücünü takıma daha pozitif yöneltmesi ve başkanın bunca senedir futbolun içinde yaşamış biri olarak elbette ki birçok olaya vakıf olmasına rağmen "Ben her şeyi bilirim" tavrından vazgeçmesi, bu takımın önünü açacaktır. Dün yazdığım adamlardan 3'ünün transferi ve iyi bir takım; kuvvet, dayanıklılık, güç, çabukluk çalışması, Fener'in yapısını değiştirecektir. Bu zordur elbette ama imkansız değildir. O nedenle zaman, bu duruma düşen her takımın yapması gerektiği gibi, Fenerliler için kavga değil, mantıklarını ve takıma olan sevgileri ile beraberliklerini kurma zamanıdır.

SONUÇ: Dr. Gürkan diyor ki: Bunlar benim kişisel fikirlerimdir. İnandıklarımı yazdım. Kendimce sadece sorunları göstermekle kalmadım, çözümlerini de sunmaya çalıştım. Hepsi iyi niyetle, kimseye göbek bağım, eyvallahım olmadan yazılanlardı. Kimisine ters gelebilir, kimi de kendi düşüncelerine yakın bulabilir. İlk 2 bölümde saatlerce yaptığım araştırmaları yayınladım. Bu bölümde ise hem araştırmalarımı, hem de düşüncelerimi. Hayatım boyunca bunu yaptım. Okuyucuma saygımdan ve bilim adamlığından alışkanlık olarak hep araştırarak, hem de saatlerce araştırarak yazdım. Kimseyi kırmak istemedim. Ama istemeden birilerini üzmüşsem ya da kırmışsam, affola...

FOTOMAÇ
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Trabzon 6 5 1 0 11 5 16
2 Bursa 6 5 0 1 11 7 15
3 Beşiktaş 6 4 2 0 11 4 14
Tümünü göster...
4 Gaziantep 6 4 1 1 11 7 13
5 Galatasaray 6 3 2 1 14 6 11
6 Kayseri 6 3 2 1 6 2 11
7 Sivas 6 3 2 1 9 6 11
8 Ankaraspor 6 3 1 2 9 6 10
9 G.Birliği 6 2 2 2 7 8 8
10 Denizli 6 2 1 3 8 11 7
11 Konya 6 2 1 3 8 12 7
12 Fenerbahçe 6 2 0 4 8 9 6
13 Eskişehir 6 1 3 2 5 7 6
14 Ankaragücü 6 1 2 3 6 9 5
15 Hacettepe 6 1 1 4 4 10 4
16 İ.B.B. Spor 6 0 3 3 3 7 3
17 Antalya 6 0 1 5 8 15 1
18 Kocaeli 6 0 1 5 5 13 1
Haftanın Maçları
6. Hafta
 Konya 2  
  Trabzon 3  
 Antalya 1  
  Gaziantep 4  
 Ankaraspor 2  
  Sivas 0  
 Denizli 2  
  İ.B.B. Spor 1  
 Bursa 2  
  Galatasaray 1  
 Eskişehir 2  
  Kocaeli 1  
 Ankaragücü 0  
  G.Birliği 2  
 Fenerbahçe 1  
  Kayseri 4  
 Beşiktaş 2  
  Hacettepe 1  
Haftanın Maçları
7. Hafta
 Sivas Ankaragücü  
 İ.B.B. Spor Antalya  
 Bursa Eskişehir  
 G.Birliği Beşiktaş  
 Galatasaray Trabzon  
 Hacettepe Denizli  
 Gaziantep Konya  
 Kocaeli Fenerbahçe  
 Kayseri Ankaraspor