| 10 Ekim 2008, Cuma |
Topaloğlu coştu bir kere tutabilene aşk olsun!
YÜKSEL AYTUĞ
09.10.2008
Bülent Ersoy'un kendisine, 'Bülent Bey' dediği için tazminat davası açtığı Mustafa Topaloğlu: 50 milyara ihtiyacı var herhalde!..
Türkücü Mustafa Topaloğlu, Bülent Ersoy'un kendisine açtığı davanın duruşmasına gitmediği için bir geceyi nezarethanede geçirmek zorunda kalmıştı. Topaloğlu, ertesi gün katıldığı Show TV'deki 'Her Şey Dahil' programında söyledikleriyle yeni magazin gündemini oluşturdu:
Mustafa Topaloğlu: Bülent Ersoy, hakkında bir programda söylediğim sözler üzerine hakkımda hakaret davası açmış. Bu nasıl bir davadır ben anlamadım ama ifade verdim. Doğru söyleyeni kovacaklar ama kovsalar kovsalar nereye kovacaklar. Ben hastanedeyken beni aramıştı ama davadan vazgeçmediği için dava devam ediyor. Ben bunca saattir uykusuz kaldım, hakim bekledim. Sanatçılara böyle şeyler uymuyor. Benim hakkımda aptal saptal şeyler söyledi o. Biz sanatçıyız, neden birbirimize dava açalım? Herhalde 50 milyara ihtiyacı var. Olabilir, ihtiyaç meselesi! Onun düşünmesi lazımdı. Dava açan o, avukatına telefon açıp 'Biz bu adamla barıştık, bu davayı geri al' demesi lazımdı. Beni kızdıran oydu. Ben Bülent Hanım yerine Bülent Ersoy demeyi tercih ettim. Ne bayan ne erkek. Doğru adına ne varsa ben onu söylerim. Yapmacık bir kelime konuşamam. Onu sahneye çağırırken, Bülent Ersoy diye çağırıyorlar. Bir kere Bülent Bey dedim. Onun babası 'bey' değil miydi?
Alişan: Ersoy'un pembe nüfus cüzdanı var. Pembe cüzdanı olan herkes bayandır Mustafa Abi.
Mustafa Topaloğlu: Allah onu bize nasıl verdi, önemli olan o, nüfus cüzdanı değil. Tamam, bunu tercih etmiş ama Allah'ın verdiğine bakıp yorum yaptım.
Alişan: Mustafa Abi sen Bülent Hanım'a 'Önünü kestiler' dedin. Bu bir espri miydi yoksa içinden mi gelmişti?
Mustafa Topaloğlu: Ben demişim ki, bunun önünü kestiler, dünya çapında biri olacaktı. Arkadan destek lazımdı demişim. Eee ne var bunda, herkese destek lazım değil mi? Her şeyi bir yere çekiyoruz. Fazla çekiyoruz.
Alişan: Buradan Bülent Hanım'a ne demek istersin abi?
Mustafa Topaloğlu: Ben hakaret falan etmedim. O günkü onun hitap şeklinde, aptal saptal şeyler söyledi bana. Yok ben onun elini öpecekmişim.
Alişan: Abi sen de ona 'Kimsin?' demiştin...
Mustafa Topaloğlu: Senin elin öpülecekse öperim. Ama ben onun ellerini hatırlamıyorum. Çok fazla bir araya gelmedik. Öpmemiz gerekirse öperiz. Canlı yayında insanlara bunu söylemesi yanlıştı. Ben de bunun üstüne sinirlendim ve 'Sen kimsin?' dedim. Ne istiyor anlamadım ki, ekranlarda aşıklar gibi atışma mı yapalım! Şu anda inanılmaz uykusuzum. Polisler GBT var dediler. Ben de sandım ki birini geberttim. Meğerse o tutuklamaymış.
Mustafa Topaloğlu: Bülent Ersoy, hakkında bir programda söylediğim sözler üzerine hakkımda hakaret davası açmış. Bu nasıl bir davadır ben anlamadım ama ifade verdim. Doğru söyleyeni kovacaklar ama kovsalar kovsalar nereye kovacaklar. Ben hastanedeyken beni aramıştı ama davadan vazgeçmediği için dava devam ediyor. Ben bunca saattir uykusuz kaldım, hakim bekledim. Sanatçılara böyle şeyler uymuyor. Benim hakkımda aptal saptal şeyler söyledi o. Biz sanatçıyız, neden birbirimize dava açalım? Herhalde 50 milyara ihtiyacı var. Olabilir, ihtiyaç meselesi! Onun düşünmesi lazımdı. Dava açan o, avukatına telefon açıp 'Biz bu adamla barıştık, bu davayı geri al' demesi lazımdı. Beni kızdıran oydu. Ben Bülent Hanım yerine Bülent Ersoy demeyi tercih ettim. Ne bayan ne erkek. Doğru adına ne varsa ben onu söylerim. Yapmacık bir kelime konuşamam. Onu sahneye çağırırken, Bülent Ersoy diye çağırıyorlar. Bir kere Bülent Bey dedim. Onun babası 'bey' değil miydi?
Alişan: Ersoy'un pembe nüfus cüzdanı var. Pembe cüzdanı olan herkes bayandır Mustafa Abi.
Mustafa Topaloğlu: Allah onu bize nasıl verdi, önemli olan o, nüfus cüzdanı değil. Tamam, bunu tercih etmiş ama Allah'ın verdiğine bakıp yorum yaptım.
Alişan: Mustafa Abi sen Bülent Hanım'a 'Önünü kestiler' dedin. Bu bir espri miydi yoksa içinden mi gelmişti?
Mustafa Topaloğlu: Ben demişim ki, bunun önünü kestiler, dünya çapında biri olacaktı. Arkadan destek lazımdı demişim. Eee ne var bunda, herkese destek lazım değil mi? Her şeyi bir yere çekiyoruz. Fazla çekiyoruz.
Alişan: Buradan Bülent Hanım'a ne demek istersin abi?
Mustafa Topaloğlu: Ben hakaret falan etmedim. O günkü onun hitap şeklinde, aptal saptal şeyler söyledi bana. Yok ben onun elini öpecekmişim.
Alişan: Abi sen de ona 'Kimsin?' demiştin...
Mustafa Topaloğlu: Senin elin öpülecekse öperim. Ama ben onun ellerini hatırlamıyorum. Çok fazla bir araya gelmedik. Öpmemiz gerekirse öperiz. Canlı yayında insanlara bunu söylemesi yanlıştı. Ben de bunun üstüne sinirlendim ve 'Sen kimsin?' dedim. Ne istiyor anlamadım ki, ekranlarda aşıklar gibi atışma mı yapalım! Şu anda inanılmaz uykusuzum. Polisler GBT var dediler. Ben de sandım ki birini geberttim. Meğerse o tutuklamaymış.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 10 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/10/10/gny/haber,ACF0C6BE8ED042FCB45F011B6595DFF8.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|