kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Baykal'dan ABD'ye terör suçlaması

Giriş Saati : 07.10.2008 15:37
Güncelleme : 07.10.2008 17:27
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terör konusunda hükümete ağır eleştirilerde bulundu. AKP'nin 2002'de "sıfır terör" aldığını ancak bundan sonraki süreçte terörün giderek arttığına dikkat çeken Baykal, Türkiye'nin son dönemde terör nedeniyle çok büyük bedeller ödediğini söyledi.

CHP Lideri Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hükümetin terör konusundaki tavrının başından beri yanlış olduğunu ifade eden CHP Lideri, şöyle dedi:

"Bu Hükümet, terör konusunu kavrayamamıştır. Anlamamak işine gelmiştir. Anlamamanın kendisine yararlı olacağını zannetmiştir ve ona göre bir politika götürmüştür. O politika sonucunda Türkiye terörle geride bıraktığımız dönemde sonuç alıcı etkili mücadeleyi verememiştir".


TERÖR BİR SİYASİ PROJEDİR
Çıkarılan eve dönüş ve af yasalarıyla, Kuzey Irak'a operasyon yapılmaması karşılığı imzalanan 1 Milyar Dolarlık anlaşmayı hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Teröre destek veren çevreleri himaye etmeye çalışan, onlardan beslenmeye çalışan bir yaklaşım içinde politika izliyorlar. Terör, sebepsiz, amaçsız bir öldürme saplantısı değildir. Terör, sadece bir psikolojik saldırganlığın yansıması değildir. Terörün ardında soğukkanlı, iyi düşünülmüş, bir siyasi proje vardır. O siyasi projeyi anlamadan o siyasi proje ile yapılan terör uygulamaları arasındaki ilişkiyi görmeden terörle mücadeleyi başarıya ulaştırmak mümkün değildir. Siz bir yandan o projeye destek veriyorsunuz, o proje sahipleri ile yakınlaşarak dostluk geliştirerek, onların gönlünü kazanarak terörü önleyebileceğinizi zannediyorsunuz. Onlar o siyasi projeyi adım adım takip ediyorlar. Eğer seni ikna ederlerse, seni mecbur ederlerse, seni teslim alırlarsa teröre gerek kalmadan yaparlar. Kan içici insanlar mı zannediyorsun onları, onlar siyasi amacı olan insanlar. O siyasi amaç için kan döküyorlar."

TEMEL ZAFİYET KUZEY IRAK
Aktütün saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Baykal, saldırının Kuzey Irak'tan kaynaklandığına işaret etti. Baykal, "Hani nerede istihbarat işbirliği, hani orada uçan kuşu gören BBG evine orayı dönüştürmüş olan istihbarat ağı. Bu sorular hep haklı sorular meşru sorular" dedi.

Terörle mücadeledeki temel zafiyetin Irak'ın kuzeyi olduğunu belirten Baykal, "Bizim yanlışlarımız var, o yanlışları hallederiz. O yanlışların altında kötü niyet yok. İhmal olabilir. Ama asıl halledilmesi gereken temel konu, bizim ülkemizin yanındaki bir komşu coğrafya Türkiye'ye terör taşımak isteyen çevrelere merci olmaya devam edecek mi etmeyecek mi? Asıl mesele budur." diye konuştu.


SİZ NASIL KOMŞUSUNUZ?
Kuzey Irak konusunda Barzani ve Talabani'ye "Siz nasıl komşusunuz. Buralara iyi niyet gösterilerine geliyorsunuz. Ama sizin topraklarınızdan bizim insanlarımıza terör saldırısı yapılıyor. Bunu önleyin" dediğini hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Bunu ben söylüyorum, Başbakan susuyor. Hükümet susuyor. Böyle terörle mücadele olur mu? Türkiye bütün birimleriyle, Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, bakanlarıyla, hükümetiyle, iktidarıyla, muhalefetiyle, ordusuyla, halkıyla bunun arkasında duracak, bunu kabul etmediğimizi hep beraber ilan edeceğiz. Bunu yapamıyoruz. Niye yapamıyoruz? Siyasi hesapları muhalefet takip ettiği için değil. Muhalefet oyun bozanlık yaptığı için değil. İktidarın zihniyeti, iktidarın siyasi hesapları uygun olmadığı için yapamıyoruz. Bunu çözmek zorundayız. Bununla buraya geldiğimizi herkesin bilmesi gerekir. Bu konu çözülsün. Bu konunun çözülmesi mutlak zorunluluktur. Bu mümkündür. Türkiye artık daha fazla evlatlarını böyle saldırılara kurban veremez. Bunun temel gereği, Kuzey Irak'ın terör için yataklık yapılan bir coğrafya olmaktan çıkarılmasını sağlamaktır. Orası bir terörün güvenlik alanı olmamalıdır. O ülke kimin egemenliğinde ise onun gereği yerine getirilmelidir."


IRAK'A ANAYASALI YANIT
Kuzey Irak kaynaklı terörün önlenmesi konusunda birinci sorumluluğun Irak Hükümeti'ne düştüğünü belirten Baykal, Irak Anayasası'nın 7'nci maddesinde "Devlet terörizmin bütün şekilleriyle mücadele etmekten sorumlu olacaktır. Topraklarının terörist faaliyetler için bir üs, bir geçiş yolu veya faaliyet alanı olmasını önleyecektir" yazdığına işaret etti. Irak Devleti'nin El Kaide terörü ile mücadele ettiğini belirten Baykal, aynı tavrın PKK terörüne karşı gösterilmemesini eleştirdi. Baykal, "Bunun Irak'a söylenmesi lazım" dedi.

Terörün önlenmesi konusunda tek sorumlunun Irak Hükümeti olmadığını ifade eden Baykal, 4. Cenevre Konvansiyonu'nun bir ülkeyi işgal etmiş devletle ilgili sorumluluk şartına da dikkat çeken Baykal, Amerika'nın tutumunu eleştirdi. Konvansiyona göre, bir ülkeyi işgal eden devletin o ülkedeki güvenlikten sorumlu tutulduğunu belirten Baykal, "Amerikan'ın da sorumluluğu var. Bunun Amerika'ya da anlatılması lazım. Amerika'nın da işgal ettiği bir coğrafyadan Türkiye'ye yönelik olan terör saldırılarının yapılmasına göz yumulamayacağını anlamasını sağlamaya ihtiyaç vardır" diye konuştu.

TAMPON BÖLGE TARTIŞMALARI
Baykal, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in, sınır güvenliğine ilişkin yapılan tampon bölge önerisini değerlendirecekleri açıklamalarını da değerlendirdi. Baykal, "Bu öneri yıllar öncesinden geldi. Bu olaylar ortaya çıkmadan yapıldı. Bunu değerlendirelim diyor hükümet sözcüsü. Yani bunun değerlendirilmesi için, bir muhalefet politikacısının bunu telaffuz etmesi mi gerekiyor.?" diye konuştu.

Dağlıca baskının ardından yapılan askeri operasyona değinen Baykal, "Bugün geldiğimiz noktada anlıyoruz ki o askeri operasyon sorunun kalıcı çözümünü güvence altına almaya yetmemiştir. O askeri operasyon o anda hepimizi mutlu etti, rahatladık, ferahladık. Ama sorun kalıcı çözüme o noktada kavuşturulamamış" diye konuştu.


ZİHİNLER BULANIK
Terörle mücadelede diğer bir zafiyetin iktidar ve belli çevrelerdeki zihin bulanıklığı olduğunu ileri süren CHP Lideri Baykal, şunları söyledi:

" Teröre birlikte karşı duramıyoruz. Birimizin terör dediğine bir kısmı terör değildir demeye devam ediyor. Terörü kınamıyoruz.. Mazur göstermeye çalışıyoruz. Meşrulaştırmaya gayret ediyoruz. Hiçbir demokratik ülke böyle bir uygulamaya izin veremez. Bunun demokrasiyle ilgisi yok. Bu şaşkınlıktır. Hiçbir demokratik ülkede terör yapanları övmeye etmeye izin verilemez. Eğer izin veriliyorsa, eğer bu konu kavranmamışsa terörle mücadelenizin başarıya ulaşması mümkün değildir."


TEZKEREYE DESTEK
Baykal, yarın Meclis'te oylanacak tezkereye de değindi. CHP'nin tezkereye destek vereceğini söyleyen Baykal, "Sınır ötesi askeri harekata yönelik izin talebi dahil, Türkiye'nin terörle mücadelesi için gerekli olan neyse onların tümüne CHP olarak destek vermeye bu konuda iktidarlar, herkesle işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz" dedi.


REFAH ORTAMI SANAL
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dünyayı küresel çapta etkileyen ekonomik krizle ilgili olarak Hükümeti uyardı ve yeni önlemler alınması gerektiğini söyledi. Ekonomide gerçeğin saatinin çalmaya başladığını ifade eden Baykal, Türkiye'nin son yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yeni ekonomi politikaları izlemesi gerektiğini söyledi.

Baykal, küresel ekonomik krizin pek çok açıdan bazı temel anlayışların önemini ortaya çıkardığını ifade etti. Son yaşanan krizle dünyanın yapay bir refah ve mutluluk içinden geçtiğinin ortaya çıktığını belirten Baykal, gerçek refahın, üretim, tasarruf ve gerçek yatırımdan geçtiğine dikkat çekti.

Türkiye'nin kriz karşısında iki önemli ve ters yönde gelişme ile karşı karşıya olduğunu belirten Baykal, Türkiye'de 2001 yılında yaşanan krizden sonra bankacılık alanında atılmış adımların, bankacılık sistemini güvenceli bir noktaya getirdiğini söyledi. Bu durumun memnuniyet verici olduğunu ifade eden Baykal, yapılan düzenlemelerin AKP iktidarı öncesi yapıldığına dikkat çekti.


YOLSUZLUKLARI SİYASİ İRADE ÖNLER
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup konuşmasında son dönemdeki yolsuzluk olaylarına da değindi. Yolsuzlukları Türk siyasetinin içine girmiş bir "virüs" olarak tanımlayan Baykal, bu durumun Türkiye'nin ahlakını ve moralini allak bullak ettiğini kaydetti. Yolsuzluklarla mücadele için tek şeye ihtiyaç bulunduğunu onun da siyasi irade olduğunu ifade eden CHP Lideri Baykal, milletvekili dokunulmazlığının da söz ve düşünce özgürlüğü ile sınırlandırılmasını istedi.

Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin açıklamalarını sürdüren Baykal, özetle şunları söyledi:

"Dernek kuracaksın. Ona bağış toplama yetkisi vereceksin. Nereden veriliyor bu. Bakanlar Kurulu'ndan. Yüzde yüz vergi indirimi yapacaksın. Mehmetçik Vakfı'na sağlanmayan vergi indirimi o derneğe sağlayacaksın. Danıştay buna izin vermezse yeni kanun çıkaracaksın o kanunla izin vereceksin. 41 Milyon Euro para toplamışlar. Kimlerden Türkler'den. Kim topluyor Türkler. Bu parayı kim taşıyor Türkler. Kimlere veriyorsun bizimkilere. Açılışlara kim gidiyor bakanlar. Atatürk ödülü kime veriliyor onlara veriliyor. Meclis'in çatalı bıçağı kime veriliyor onlara. İçişleri Bakanlığı'nın dernekler şubesini onlara emanet ediyorsun. O derneğin özel uçağı ile şubenin müdür yurt dışına taşınıyor. O şirket yayın yapacak, yayını bunlar yapıyor. Nedir bu manzara diyorsun. Adalet Bakanı ne diyor: "Bana ne yahu' diyor. Nihayet Alman Mahkemesi'ne kararı bize gönderin diye yazı yazdılar. Dikkatle inceledim sadece "kararı istedik" diyorlar. Sen kararı istemeyi bırakta o dosyanın eklerini de iste. Bu olay yolsuzluğun siyasetle bağlantısını ortaya çıkarmıştır. Yolsuzluk senin yolsuzluğun kardeşim. Bunun hesabını sen vereceksin. Sen bu ülkenin Adalet Bakanı'sın."

ANKA