kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ENGİN ARDIÇ

Vatan haini değil yalnızca hıyar

Stelyo Berberakis yazdı, kimsenin ilgisini çekmedi.
Ben de yazıyorum, kimsenin umurunda olmayacak, çünkü içinde "AKP, CHP" falan geçmiyor. (Aslında, geçecek.)
Seksen altı yıl sonra, Protopapadakis'in torunu Yunan Yargıtayı'na başvurmuş, dedesinin "vatan haini" olmadığını kanıtlamaya çalışıyormuş... Atina'da günün konusu bu.
Bozgun sırasında başbakandı, görevi Ghounaris'ten devralmıştı, beriki de Adalet Bakanı olmuştu.
Yunan ordusu denize dökülünce, "Venizelosçu" subaylar Plastiras ve Gonatas darbe yaptılar ve Anadolu bozgununun sorumlusu olarak gördükleri altı kişiyi Divan-ı Harb'e verdiler: Protopapadakis, Ghounaris, Baltacis, Stratos, Theotokis ve ünlü general Hacıanestis... Hani şu, ordusu Afyon'da ezilirken İzmir'de rakı içen herif.
İdam kararından hemen üç saat sonra da kurşuna dizildiler bunlar. 15 Kasım 1922...
Hemingway ne güzel anlatır bunu...
Ghounaris tifoya yakalanmıştı, ayakta duracak hali yoktu, bir su birikintisinin yanına diz çöktürdüler, öyle vurdular. ("S'estisan se mia ghonia" şarkısını bilir misin Stelyo, gerçi Almanlar'ın bir köşeye diz çöktürüp vurdukları bir direnişçiyi anlatır ama...)
1920 seçimlerini "küçük ama şerefli Yunanistan" sloganıyla kazanmışlardı, "yayılmacılık" siyaseti gütmeyeceklerdi, Anadolu serüveninden vazgeçeceklerini söyleyerek seçmenden oy toplamışlardı, çünkü Yunan halkı savaş istemiyordu. Ordu geri çekilecekti, Türkler rahat bırakılacaktı.
Fakat iktidara gelince "enayiliğin lüzumu yok, madem siyasi rakibimiz Venizelos İzmir'e çıktı ve ilerledi, alınmış alınmıştır, biz de kaptırıp Ankara'ya kadar gidelim, şu Kemal'in işini bitirelim" dediler.
Kütahya, Eskişehir derken Polatlı tren istasyonuna kadar geldiler.
Sonra da papazı buldular.
"Seçim vaatlerini tutmayan, hatta onların tam tersini yapan" bütün politikacılara ders olsun!
Heh heh heh... Hemen aklınıza AKP gelecek, değil mi? (Haydi entellik etmeyelim, güncele dönelim.)
"Müteveffa" bir partiden söz ediyorum... 1991 yılından 1995 yılına kadar, iktidar ortağı olduğu dört yıl süresinde, işçinin, memurun, emeklinin, dargelirlinin alım gücünü 100'den 30'a düşüren SHP'den söz ediyorum, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den.
Hani şu, 1994 belediye seçimlerinde bozguna uğrayan parti canım...
Hani şu, solculuk ayağından köylülere hazine arsası yağmalattıranlar...
Hani İSKİ, miski...
"Aslan sosyaldemokratlar" o zamanlar bana çok küfür etmişlerdi, şimdi de ediyorlar.
Yok, bunların çoğuna, tıpkı Protopapadakis ve arkadaşları gibi, ancak "malakes" sıfatı yakışır, tekili "malakas", hitap şekli "malaka"...
Stelyo anladı.
Zülfü de anladı.