kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

İki Deniz Feneri mi var?

Deniz Feneri konusunda kafalar karışık. Yolsuzluk Türkiye'deki derneğe sıçradı mı, sıçramadı mı? Yoksa Kanal 7 ile mi sınırlı? Bu tam olarak bilinemiyor.
Türkiye'deki dernek yetkilileriyle konuştum. Onlar, ayni yardımların eve teslim edildiğini, nakdi yardımların banka üzerinden yapıldığını belirtiyor ve 2007 Mayıs ile Ağustos ayları arasında, derneğin, İçişleri Bakanlığı'nın denetiminden geçtiğini söylüyorlar. Gazetelerde, bir muhtarın ağzından yayınlanan, "Sahte belge düzenlemişler, bana hiç erzak gelmedi" şeklindeki sözlerin ise, kendileriyle ilgili olmadığını vurguluyorlar. Çünkü Türkiye Deniz Feneri, yardımlarını, muhtarlar kanalıyla değil, evlere teslim suretiyle yapıyormuş.
Bu gibi suçlamalarda, kurunun yanında yaşın da yanmamasına özen göstermeliyiz. Doğan Grubu'nun yayınladığı Capital dergisi, her yıl "Sosyal Sorumluluk Liderlerini" araştırıyor. 2005'ten beri, 2008 de dahil, Türkiye Deniz Feneri, halk nezdinde en başarılı sivil toplum örgütü olarak kabul görüyor. Bu araştırmaya göre, Deniz Feneri, 2008'de, % 43 ile açık ara önde.
Almanya'daki Deniz Feneri ise, gördüğümüz kadarıyla, topladığı bir kısım parayı, Kanal 7 ile ilgili bazı şirketlerin finansmanında kullanmış. Bir bölümünü de Türkiye'ye göndermiş. Hem Kanal 7'nin sahibi Zekeriya Karaman, hem RTÜK Başkanı Zahid Akman, Almanya Deniz Feneri tarafından finanse edilen birkaç şirketin ortağı. Meselâ, Akman, dolandırıcılıkla suçlanan konut kooperatifinde yönetim kurulu üyesi olmuş, bir süre de başkanlık görevinde bulunmuş. En hafifinden bazı usulsüzlüklere, bilerek ya da bilmeyerek karışmış gibi görünüyorlar. Kanal 7 halktan toplanan paralarla kurulmuştu. Sonradan Erbakan'ın yakınları üzerinde emaneten duran hisseleri, bugünkü Kanal 7 yönetimi geri aldı. Yimpaş bir ara büyük hissedardı. Dara düşünce, Yimpaş'ın hisselerinin bir bölümü de mevcut yönetime geçti. İşte o dönemde, Almanya Deniz Feneri'nden kaynak aktarılmış olabilir. Belki, bu işlem, bir nevi "borç alma" gibi telakki edilmiştir. Ama her şeye rağmen, hadise derinlemesine incelenmeye muhtaçtır.
"Surda gedik açılacak" ya da "Teslimiyetçi davranmayalım" söyleminden vazgeçilmeli.