kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Vergi kaçıranların canı yanacak

AA
Giriş Saati : 29.09.2008 11:45
Güncelleme : 29.09.2008 22:37
Yeni Haber
Yeni Gelir Vergisi Kanun Taslağı ile vergi kayıp ve kaçağı ile mücadeleye dönük 4 yeni güvenlik müessesesi devreye sokuluyor. Kurumlar için uygulanan güvenlik müesseseleri de, gelir vergisi sistemine dahil ediliyor.

Vergi Konseyi, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü uzmanlarınca hazırlanarak, Maliye Bakanlığına sunulan yeni Gelir Vergisi Kanun Taslağı, vergi sistemini yeniden güvenlik sistemleriyle donatıyor.

Taslakta ortalama FAVÖK (faiz amortisman ve vergi öncesi kar) oranları, asgari gayri safi satış hasılatı, gelir ve gider bildirimi ile basit usulde asgari kazanç müesseselerine yer veriliyor.

Kurumlar vergisinde kullanılan ''İkili Kişilerle Yapılan İşlemler, Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançları, İkili Kişilerden Elde Edilen Gelirler, Emsal Kira Bedeli'' de gelir vergisinin güvenlik müesseseleri arasına alınıyor.
Taslağa göre, vergi güvenlik müesseseleri şu şekilde işleyecek:

ORTALAMA FAVÖK ORANLARI


Girişim kazançlarındaki vergi güvenliği için kullanılacak. Maliye Bakanlığı, her yıl Ekim ayının sonuna kadar, o yılın ilk 9 aylık dönemi içinde beyan edilmiş ticari kazançlara ve kurum kazançlarına ilişkin yıllık beyanname verilerinden hareket ederek, bölgeler ve iş kolları itibariyle ortalama faiz amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) oranlarını tespit ve ilan edecek.

FAVÖK oranı, kendi bölge iş kolunun ortalamasına nazaran yüzde 30'dan daha fazla düşüklük gösteren mükellefler, dilerlerse o yıl içinde beyan ettikleri ticari kazançlarını, ortalama FAVÖK oranlarının ilan edildiği ayı izleyen birinci ayın sonuna kadar verecekleri bir düzeltme beyannamesi vasıtasıyla, bu oranı sağlayacak şekilde düzeltebilecek.

Verilecek düzeltme beyannamesi neticesinde ilave vergi matrahı oluşması halinde, bu matrah artırımı için vergi ziyaı cezası uygulanmayacak ve gecikme faizi hesaplanmayacak.

Düzeltme talebinde bulunmayan mükellefler için de, vergi inceleme elemanlarınca düzenlenmiş inceleme raporlarına dayanmadan, doğrudan doğruya ortalama FAVÖK oranlarına göre ilave matrah veya vergi tespit edilemeyecek.

İlan edilmiş ortalama FAVÖK oranlarına dayanılarak, yasal kayıtlara göre hesaplanan ya da beyan edilen vergi matrahları azaltılamayacak, zararlar da artırılamayacak.

ASGARİ GAYRİ SAFİ SATIŞ HASILATI

Bu yöntem girişim kazançlarında vergi güvenliğinin aracı olacak. Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, bar, pavyon, diskotek, gazino, lokanta, kahvehane, kır bahçesi, plaj, hamam, kuaför salonu, erkek berberi, güzellik salonları, tamirhaneler ve emsali hizmet işletme sahiplerinin ve her nevi taşıma işiyle uğraşanların gösterdikleri gayrisafi hasılat, yoklama yapmaya yetkili olanlarca yıl içinde yapılan fiili tespitler esas alınarak hesaplanacak asgari gayrisafi hasılata göre yüzde 10'dan daha düşük olduğu taktirde, bu şekilde bulunan tutarların tamamı ilgili dönem gayrisafi hasılatı kabul edilecek. Vergi tarhiyatında da bu bedel esas alınacak.

Bu maddeye göre yapılacak tarhiyatlarda, yoklamaya yetkili olanlarca bir takvim yılının her 3 aylık dönemi için en az 3 kez hasılat tespiti yapılmış olması, bu tespitler arasında da tatil günleri dahil en az 20 gün bulunması zorunlu olacak.

Belirlenen hüküm çerçevesinde tarhiyat yapılabilmesi için bulunacak farkın 5 bin YTL'yi aşması ve bu farklılık nedeniyle mükelleften açıklama istenmesine rağmen, mükellefin süresi içinde açıklama yapmamış olması veya yaptığı açıklamanın yeterli görülmemesi gerekecek.
Mükellefler nezdinde gerçekleştirilen vergi incelemeleri sonucunda asgari gayrisafi satış hasılatlarına göre hesaplanan gayri safi kazançları aşan tutarlarda kazanç elde edildiğinin tespiti halinde de, asgari gayri safi satış hasılatının varlığı, incelemeyle tespit edilen tutarlara göre vergi tarhına engel teşkil etmeyecek.

GELİR VE GİDER BİLDİRİMİ

Gelir ve gider bildirimleri ile de harcama fazlası kontrol edilecek.
Bir takvim yılı içindeki harcamaların toplamı, aynı takvim yılına ilişkin olarak beyan edilen safi gelirler ile beyanname verilmesine ya da verilen beyannameye dahil edilmesine gerek bulunmayan gelirlerin net tutarları toplamını yüzde 10 ve daha fazla oranda aşan Türkiye'de yerleşik gerçek kişiler, Gelir İdaresi Başkanlığının veya vergi incelemesine yetkili olanların yazılı talebi üzerine, 1 ay içerisinde söz konusu harcamaların gerçekleştiği takvim yılına ilişkin gelir bildiriminde bulunacak.

Bu bildirimde, yıllık beyanname verilmesine ya da verilecek beyannamelerde gösterilmesine gerek bulunmayan gelir unsurları da dahil olmak üzere, ilgili dönemde edinilen bütün gelirler belirtilecek.
Gelir bildirimine, ilgili dönem harcamalarının nev'i ve tutarlarını gösteren bir de gider bildirimi eklenecek.

Gelir İdaresi Başkanlığı ya da vergi inceleme elemanlarınca yapılan talep yazısında, gelir bildiriminde bulunması istenen gerçek kişilerin varsa ilgili yıla ait yıllık gelir vergisi beyannamesi ile bildirdikleri gelirlerine, yıllık beyanname ile bildirmesine gerek olmayıp, vergi sorumlularınca Gelir İdaresi Başkanlığının ilgili birimlerine usulüne uygun bildirdikleri gelirlerine ve bu gelirlere nazaran yüzde 10'u aşan oranda fazlalık gösteren harcamalar toplamının içeriğine ilişkin tespitlerin de açıkça gösterilmesi gerekecek.

Bildirimde bulunma süresi içinde, talep yazısında yer alması gereken gelir bilgilerinin veya belirtilen harcamaların eksikliğini ya da yanlışlığını belgeleyerek, mevcut bilgilere göre harcama fazlalığı olmadığını ispat eden kimseler, gelir ve gider bildiriminde bulunmaya mecbur edilemeyecek.

HARCAMALARIN İÇERİĞİ


Harcamalar, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin bir takvim yılı içindeki eğitim, sağlık, temizlik, gıda, giyim, barınma, eğlence, tatil amaçlı seyahatler gibi cari tüketimleri ile ev eşyası, elektrikli veya elektronik eşya ve sair dayanıklı tüketim malı alımları için sarf ettiği ya da kara, deniz ve hava taşıtları, değerli taş ve mücevher, antika, yüksek değerli sanat eserleri ve benzeri servet unsurlarının edinimi için kullandığı kaynakların ve başka kişilere ödünç verdiği ya da aktardığı paraların toplamından oluşacak.

Bu kapsamda yıllık gelir ve gider bildiriminde bulunan gerçek kişilerin ilgili yıla ait gelirleri toplamı ile gider bildirimde yer alan harcamalarının toplamı kıyaslanacak ve yüzde 10'u aşan oranda harcama fazlalığının saptanması durumunda, gider bildirimindeki harcamaların tamamının kaynağını kendisinden açıklaması istenecek.

Mükellefler, harcama fazlasını vergiden istisna edilmiş ya da yıllık beyannameye dahil edilmesine lüzum bulunmayan gelirlerle açıklayabilecekleri gibi, harcamanın yapıldığı yılda elde edildiği halde, vergi ve beyan dışı bırakılmış gelirleri ile de izah edebilecek.
Harcama fazlalığını açıklamada kullanılan nakdi kaynaklar varsa, bunların varlığı ve harcamalar için sarf edilebilir oldukları banka kayıtları ile belgelendirilmedikçe veya teyit edilmedikçe dikkate alınmayacak.
Açıklamanın kısmen veya tamamen servet çözülmelerine dayandırıldığı durumlarda, harcamaya dönüştürülen bu servet unsurlarının varlığı ilgili kişilere aidiyeti ve dönüştürülmüş oldukları kanaat verici bir vesikayla ortaya konulduğu ölçüde nazara alınacak.

Borçlanma suretiyle gerçekleştirilen harcamalarda ise ödünç verilen tutarın kaynağı için ödünç verenden ayrıca açıklama istenemeyecek.

BASİT USULE ASGARİ KAZANÇ

Oluşturulacak özel komisyonlar, basit usuldeki mükellefler için iş kolları ve bölgeler itibariyle ayrı ayrı ticari kazanç tespitinde bulunacak.
Her yıl Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından 2, ilgili meslek odasından da 2 temsilcinin yeralacağı komisyonların belirleyeceği safi kazanç tutarı, 6 aylık asgari ücret toplamından az, yıllık asgari ücretin 4 katından da fazla olamayacak.

Tespit edilen asgari safi kazanç miktarının üzerinde kazancı olan mükelleflerin ödediği verginin, bu farka isabet eden kısmı, bu kişilerin vergi alacağı olarak kabul edilecek. 5 yıl süreyle sınırlı olmak üzere, ortaya çıkan kazanç, yine asgari kazancın üzerinde ise, söz konusu vergi alacağı aradaki farka isabet eden verginin ödenmesinde kullanılacak.

DİĞER GÜVENLİK MÜESSESELERİ

-İkili Kişilerle Yapılan İşlemler: Ticari kazançları nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari faaliyetleri kapsamında ilişkili kişilere sattıkları mal ya da hizmetler için uygulanan fiyat veya bedellerin emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilecek bedel veya fiyatlardan daha düşük olması halinde ya da ilişkili kişilerden bu ilkeye göre tespit edilecek bedel veya fiyatlardan daha yüksek bir bedel ya da fiyatla mal veya hizmet alımında bulunulması durumunda, bu farklar teşebbüs sahiplerince transfer fiyatlandırması yoluyla tamamen veya kısmen işletmeden çekilmiş değer sayılacak.

-Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançları: Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan ya da dolaylı olarak ayrı ayrı veya birlikte sermayesinin, kar payının ya da oy kullanma hakkının en az yüzde 50'sine sahip oldukları yurt dışındaki kurumlar, anılan gerçek kişi ve kurumlar tarafından kontrol edilen yabancı kurum sayılacak. Kontrol oranı olarak da, ilgili hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte sahip olunan en yüksek oran dikkate alınacak.

-Emsal Kira Bedeli Esası: Bedelsiz olarak başkalarının yararlanmasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası olarak değerlendirilecek. Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri, emsal kira bedelinden düşük olamayacak.

-Vergi Cennetlerine Yapılan Ödemeler: Türk vergi sisteminin sahip olduğu vergilendirme kapasitesi ile en az aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişiminde bulunup bulunmadığı hususu gözönünde bulundurulmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerde yerleşik veya faaliyette bulunanlara nakden veya hesaben yapılan ya da tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılanın mükellef olup olmadığına bakılmaksızın, ödemeyi yapanlarca yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılacak.