kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Başyazıcıoğlu camisi

Plastik palmiye ağaçlarıyla üretilmiş bir cami yapılabiliyor. Estetiksizleşme, budur

05.09.2008
- Kemalist estetik içinde de ayrıca bir tür 'türbeleşme' eğilimi olmuştur denebilir mi?
- Zaten 'Kemalist türbeler' işin bir parçası. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de yapılan camilere bakın; her mahallede artık iki, üç tane cami var. Bugün Türkiye'de, cami mimarisini konuşmaya başlamadan hiçbir şey yapılamaz. Gidin, Ankara AKP merkez binasının karşısında bulunan camiye bakın: Dünyanın en yüce cami mimarisini yaratmış bir kültürün, sonunda eğer yarı Arap mimarisine, yarı sahibi meçhul mimariye ait bir yapı dikilmiş ve bahçesine de yapay, plastik palmiye ağaçları dikilmiş ve onunla bir 'simulasyon' yaratılmak istenmişse, bu sorun işte 'kitsch' ve estetiksizleşmişliğin yarattığı bir sorundur. Zaten bir şeyin, estetik bir değer taşıması için, otantik olması şarttır. Modernizmin bize öğrettiği buydu. Burada avangarttan söz etmiyoruz; ama şimdi Türkiye'de, yapılmış olanın çoğaltılmasına dayalı, basit, ilkel sentimentalizme yönelik, yaratıcılıktan kaçınabildiği kadar kaçınmış bir yapı var ki, zaten bunun adı, 'kitsch'. Dolayısıyla bugün Türkiye'deki estetik meselesi bundan ibaret. Bunu çoğaltan bir çok unsur var; TV dizilerinden sabah programlarına kadar, sayısız unsur, böylesi bir 'estetiğin' ortaya çıkmasına yol açıyor.