kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Sağlık Bakanlığı'ndan bayramlık reçete

Giriş Saati : 27.09.2008 12:21
Güncelleme : 27.09.2008 23:30
Yeni Haber
Sağlık Bakanlığı şeker bayramı öncesinde özellikle oruçtan çıkılması nedeniyle bazı yeme problemleriyle karşı karşıya kalınabileceği yönünde uyarıda bulundu. Bakanlık, "oruç bitti' diyerek mideye yüklenmenin hazımsızlık ve mide sorunlarına yol açacağını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı, artan tatlı tüketimine karşı da uyarıda bulunarak "Çevrenin ısrarcı tutumlarından mümkün olduğunca uzak kalın. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin" mesajı verdi.

Sağlık Bakanlığı şeker bayramına özel sağlıklı beslenme reçetesinde bir dizi uyarıda bulundu. Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girdiklerine işaret eden Sağlık Bakanlığı, kimi kişilerin halen kendilerini oruç tutuyor zannederken, kimi kişilerinse, 'oruç bitti şimdi yeme zamanı' diyerek aşırı miktarda besin tükettiklerine dikkati çekti. Bakanlık, bayram sonrası aşırı yemek yemenin hazımsızlık ve mide problemlerinin oluşturabileceği yönünde de uyarıda bulundu.

BAYRAM ZİYARETLERİNDEKİ İKRAMLARA DİKKAT

Bakanlık, ramazan bayramı reçetesinde bayramdaki aşırı tatlı tüketimine de dikkati çekti. Bayramda birdenbire şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıların aşırı tüketmenin, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacağının belirtildiği reçetede, "bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara da dikkat' uyarısında bulunuldu. İşte Sağlık Bakanlığı'nın şeker bayramına özel sağlıklı beslenme önerileri:

"Dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç gibi besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir.

Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.

Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.

Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5- 2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.

Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Yetişkin bireylerin imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri önerilmektedir.

Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir. Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları önerilmektedir.

Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemek seklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilmelidir.

Şeker ve şekerli ürünleri satın alırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan izinli olmasına, son kullanma tarihi geçmemiş ve ambalajı bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir.

Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, "yaşam stili aktiviteleri" olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir."

(ANKA)