kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Burjuvazi-AKP gizli ittifakı

Savaş tahlilleri2:.
Doğan-Erdoğan arasındaki tartışmanın Anadolu-İstanbul burjuvazileri arasındaki bir savaş olduğunu yeteri kadar açıklayabildiğimi düşünerek şimdi geçen haftaki yazılarıma dönük değerlendirmelerin ortaya attığı ikinci sorunsala geçmek istiyorum. Bu sorunsal şudur: Umur Talu ve Mustafa Sönmez yazdıkları yazılarda burjuvazilerin son kertede uzlaşacağını ve devam eden asıl zıtlaşmanın burjuvaziyle emekçi sınıflar arasında olduğunu belirttiler. Buna göre İstanbul-Ankara savaşı yatışabilir ama emekçisermayedar savaşı daima sürecektir.

Emek dışı alt toplum
Buna ne söyleyebilirim? Bu tahlil ve dayandığı anlayış benim bütün muhakememi oluşturuyor. Fakat böyle bir değerlendirme çok geneldir. Benim itirazım ve yapmak istediğim katkı bunun bir adım ötesindedir. Çünkü bugün emekçi kesimlerin önemli bir nitelik değiştirdiği kanısındayım. Emekçi kesim daha önceki dönemlerin "geleneksel" özelliklerini taşımıyor. Bugün Türkiye'nin sorunu emek çevresini yitirmesidir. Türkiye bugün emek dışı yaşayan alt gelir gruplarının ağırlığı altındadır. Siyaseti bugün bu çevreler belirlemektedir. Sorun da oradadır.
Oradadır; çünkü, Türkiye bugün emek bakımından geniş ölçüde el emeğini aşmış, makineteknoloji emeğine yönelmiştir. Emek denilince anımsanması gereken en önemli unsur budur. Ve bu unsurun AKP ile bir ilişkisi yoktur. Hiçbir biçimde de olamaz. Bu çevreler bugün de kendilerini daha farklı siyasetler içinde ifade etmek çabasındadır. O çevreler hakkında birkaç söz edeyim.

Yoksulluğun siyaseti
Türkiye'de bugünkü siyaseti belirleyen beşeri coğrafyanın büyük kent varoşlarına yerleştiğine çok değindim. Bir daha tekrar edeyim. Ne var ki, üstünde yeteri kadar durulmayan husus büyük kent varoşlarının bildiğimiz klasik emek üretmediğidir. Tam tersine benim merkezdeki çevre dediğim bu kesimler yoksulluk ve mağduriyetle iç içe geçmiştir . Ucuz emek, sınıf dışı (underclass) hayat, lümpenlik bu kesimin sosyo-ekonomik gerçeğidir.
AKP bu çevreden oy alıyor. Bu partinin bu çevreleri elde etmesinin ana nedeni onların yoksulluğunu dağıtım ekonomisi dediğim yöntemle oya dönüştürmesidir. Belediyelerin dağıttığı un, yağ, pirinç, kömür hiç öyle yabana atılamaz. Nitekim Başbakan da kendilerini o malzemeyi dağıtmak zorunda gördüklerini açık açık dile getirdi.
İkinci kritik nokta bu kesimin özellikle yerel yönetim olanakları, işleyişi ve ağlarıyla bir cemaat hayatı içine çekilmesidir. Cemaat hayatı bu insanlara kol kanat gererken onları kültürel ve ideolojik olarak da yönlendirmektedir. Bunun şaşılacak bir yanı yok. Sonuç itibariyle siyasetten konuşuyoruz.

Gizli büyük ittifak
Toparlarsam şunu söylemem gerekiyor: emeksermaye çelişkisi tarihseldir ve en temel, dışına çıkılmayacak bir belirleyicidir. Bununla birlikte bugünün sorunu bir anlamda sınıf dışı kalmış, lümpen kesimlerin yoksullukla yarattığı muhafazakarlaşmaya açık beşeri coğrafyadır. Bu kesimlerin sınıf bilinci yoktur. AKP onlara bu bilinci muhafazakarlık-Müslümanlık çerçevesi içinde vermektedir.
Bu açıdan bakılırsa patlamaya hazır bu birikim şimdi AKP tarafından soğurulmaktadır. Bu AKP'nin burjuvaziyle arasındaki büyük ittifaktır. Burjuvazi kendi haline kaldığında ne yaşayacağını bildiği ve sol bir siyaset tarafından kapsanacak olan bu kesimleri, muhafazakarlaşmaları pahasına AKP'nin tabanına itmekte ve orada saklı tutmaktadır.
Bu son derecede önemli bir durumdur. AKP'nin kapatılmaması, sistem içi bir parti haline getirilmesi bu nedenledir. AKP'nin çok yanlış bir biçimde zaman zaman sol bir parti diye nitelendirilmesi de bu yüzdendir.
Bu durum emek-sermaye çelişkisine tekabül etmez mi, mutlaka eder fakat ondan çok daha fazla boyut da içerir ki, tartışmamız gereken üstünde hiç düşünmediğimiz yeni oluşumlardır. Onu da ancak bir sol siyaset yapabilir.