kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Şiddetli krize karşı kredi hatları oluşturulsun"

Giriş Saati : 18.09.2008 10:30
Güncelleme : 18.09.2008 19:14
Yeni Haber
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, dış borç yükü altındaki Türk reel sektörünün, küresel finansal krizin şiddetlenmesi riskine karşı, mevcut durumda ihtiyacı olmasa dahi bankalarda kredi hatları oluşturmasını önerdi.

Çağlar, "Ekonomi yavaşlarsa, bu kriz spesifik sektörleri etkilemeye başlarsa şirketlerin bilançoları hızla bozulacağı için kredi bulmak ya da kredilerini çevirmek konusunda zorlanabilirler" uyarısında bulundu.

Çağlar, basın mensuplarına verdiği iftar yemeğinde soruları yanıtladı. Küresel krizden etkilenmemenin mümkün olmadığını vurgulayan Çağlar, şöyle konuştu:

"Siyasi istikrar, bütçe disiplini sağlandığı sürece ve bankacılık sektörümüzün de Merkez Bankası'yla, Hazine'nin borç ve faiz politikası çerçevesinde düzeni sağladığı durumda bu işten en az etkileniriz gibi gözüküyor. Yoksa etkilenmemek mümkün değil. Çünkü bir kere reel sektörün 130 milyar dolara yakın dışarıdan bir borçlanması sözkonusu. Bu borçlanma devam edecek mi? Biz ciddi miktarda ihracat hacimlerine ulaşmış bir ülke haline geldik, bu devam edecek mi? Bütün bunların yavaşlaması bizi de bir şekilde etkileyecek."


İŞADAMI KULLANMAYACAĞI KREDİYİ İSTEDİ
Büyük bir işadamı ile dün bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Çağlar, çok düzgün, dengeli, yılların birikimine sahip olan işadamının, "Hiç kredi ihtiyacımız yok ama size de kredi müracaatında bulunmak istiyoruz. Önümüzdeki günlere tedbir olsun diye sizde kredi line'ımız (kredi hattı) olsun istiyorum" dediğini anlattı. Bunun çok önemli bir öngörü olduğunu ifade eden Çağlar, bu süreçte reel sektöre olan önerisini şöyle açıkladı:

"Şu anda kredi kullanmıyor, işleri de gayet iyi. Birkaç sektörde yatırımları olan biri, ama bize bir kredi müracaatında bulunuyor, kullanmak istemiyor ama bir kredi line'ı olsun istiyor. Çünkü önümüzdeki günlerin ne getireceğini çok bilmediği için gerekirse kullanmak adına. Bilançolar bozulmadan, şu anda kredi ihtiyacı olmadan firmalarımızın, şirketlerimizin bankalarla diyaloğunu artırıp kendilerine kredi hattı tesis ettirmeleri belki alınabilecek tedbirlerden bir tanesi. Ekonomi eğer yavaşlarsa, bu kriz bütün ekonomiyi değil belki ama spesifik sektörleri etkilemeye kalkarsa ve kendileri de o sektörde iş yapıyor ise bilançoları hızla bozulacağı için kredi bulmak ya da kredilerini çevirmek konusunda zorlanıyor olabilirler."


TÜRK BANKALARI YURTDIŞINI FONLUYOR
Küresel kriz ortamında Türk bankalarının yurtdışını fonlar hale geldiğini ifade eden Çağlar, "Aşağı yukarı 2-2.5 milyar dolar civarında yıllık benim elimde bir likiditem var. Bu likidite ile Avrupa ve Amerikan bankalarını biz fonluyoruz" dedi.

2001 krizinde Türkiye'de bankalar sürekli battığı için mevduatın ne olacağı kaygısı yaşanırken, gelinen noktada Türk bankacılarını en çok tedirgin eden noktanın yurtdışındaki kuruluşlar batarsa kaynakların nasıl etkileneceği olduğunu anlattı. Bu riske karşı önlem aldıklarını anlatan Çağlar, önlemi şöyle aktardı:

"Takas işlemlerimizde bizim New York'ta şubemiz vardı, geçen birkaç ay evvel Merkez Bankası'nın EFT sistemine dahil ettik onu. Dolayısıyla bütün takas işlemlerimizi kendi şubemiz üzerinden geçireceğiz. Belki de diğer Türk bankalarına da bu anlamda hizmet verebiliriz. Keza Avrupa'daki takas işlemimizi yine kendi bankamız; Almanya Merkez Bankası'nın EFT sistemine dahil olarak Ziraat Ag diye kendi iştirakimiz var onun üzerinden geçiriyoruz. Türk bankacılığı da bu anlamda hem kendine has birtakım tedbirler alıyor. Mevduat tabanı olan bankalarla ağırlıklı olarak çalışmak, yatırım bankaları ile çalışmamak gibi tedbirler alıyoruz."

ETKİ TÜRKİYE'YE DE GELECEK, ALTERNATİF PAZARLAR YARATILMALI
ABD'deki faiz gelişmelerinin Avrupa'ya etkisini uzun vadeli olarak inceleyen bir çalışma yaptırdıklarını ve bunun sonucunda ABD'de yaşananların mutlaka Avrupa'ya da yansıdığının ortaya çıktığını anlatan Çağlar, Türkiye'nin de bu süreç sonucunda etki altında kalacağını kaydetti. İhracatta başka pazarlara ulaşılması, bütçe disiplinine uymak gerektiğini ifade eden Çağlar, yılsonuna kadar 30 milyar YTL itfası olan Hazine'nin rezervlerini 25 milyar YTL'ye ulaştırarak tedbir aldığını belirtti. Çağlar, "Bütçe gerçekleşmeleri şu ana kadar iyi gidiyor ama ekonomi yavaşlarsa orada bir miktar sapma olabilir. Kamunun ve reel sektörün alması gereken tedbirler var. Önemli olan reel sektörün dış dünyadaki gelişmelere kendini adapte etmesi, yavaşlamayı başka pazarlar bularak aşmaları."

KÜRESEL KRİZ ÖZELLEŞTİRME TAKVİMİNİ ÖTELER
Halk ve Ziraat Bankalarının özelleştirme tasarılarına değinen Çağlar, şunları kaydetti:

"Özelleştirme sürecinde bu büyüklükteki bankaların alıcısı mutlaka ki dışarıdan bir kaynak girişine ihtiyaç duyuyor. Türkiye'deki sermaye birikimleri veya halka açılmak suretiyle bunların belli bir yüzdeden satılması finansal derinlik anlamında veya piyasa şartları anlamında yeterli değil diye düşünüyorum. Ondan dolayıdır ki mutlaka yabancı yatırımcıya ihtiyacımız var. Yabancı yatırımcının da yurtdışında kafasının bu boyutta karışık olduğu, likiditenin problem olduğu bir ortamda bizim takvimimiz biraz daha ötelenecekmiş gibi gözüküyor."

Konsept olarak Ziraat Bankası'nın özelleştirilip özelleştirilmemesi değerlendirildiğinde tarımsal bankacılığa bakılması gerektiğini vurgulayan Çağlar, "Tarımı finanse etmeye yeni başladı diğer bankamlar. Bir müddet sonra tarım önemli ölçüde finanse edilirse, hükümet o zaman "Ziraat'e ihtiyacım var ya da yok' sorusunu sorar. Kritik soru; tarımın finansmanında Ziraat'in rolünün diğer bankaların da Ziraat kadar yer alabilecek noktaya gelmesini beklemek" diye konuştu,


"ELİN IMF'Sİ BİZE ÖĞRETECEK DİYE BAKMAMAK LAZIM"
IMF ile yapılacak anlaşmaya ilişkin görüşü sorulan Çağlar, "Elin IMF'si gelecek de bize bir şeyler öğretecek anlayışında olmamak lazım. Anlaşma olduğunda yabancı kuruluşlar IMF ile ilişkileri garanti olarak görüyorlar, daha rahat kredilendiriyorlar. Belki IMF ile ilişkileri böyle görmek lazım" dedi.

İstanbul'a taşınma çerçevesinde bankada gerçekleştirilecek dönüşüm için danışman şirketlerle görüşmekte olduklarını ifade eden Çağlar, dünyanın en iyi bankalarındaki örnekleri sunmalarını istediklerini, dönüşüm ile Ziraat'in bugününü değil 20 yıl sonrasını İstanbul'a taşımak istediklerini anlattı. Danışman şirketler doğuda kar etmeyen şubeleri kapatmak gerektiğini söylerse ne yapacakları sorulan Çağlar, "Bu ülkenin kendi gerçekleri var. Kamu bankası olmanın getirdiği sosyal sorumlulukları da göz ardı etmemek gerekir" dedi.


PERSONELE İSTANBUL'A ÖZEL ZAM
Temmuz ayında ilk kez personel maaş zamlarında farklı bir uygulamaya gittiklerini açıklayan Çağlar, İstanbul'daki personele normal zammın yüzde 20 fazlasını verdiklerini söyledi. İstanbul'da yaşam koşulları ağır olduğundan taşınma konusunda personel tereddüt duyduğu için böyle bir uygulamaya gittiklerini anlatan Çağlar, atamalarda halen uygulamada bulunan nakliyat yardımının yanı sıra kira yardımı yapmayı da düşündüklerini belirtti.

Çağlar, Temmuz ayında normal zam uygulamasının da yüzde 10 seyyanen zam ile performans kriterini tutturma kriteri ile prim verilmesi biçiminde uygulandığını, bu nedenle bazı çalışanların zam oranının yüzde 30'a kadar çıktığını bildirdi. Çağlar, bu zammın İstanbul'daki çalışanlara yüzde 20 oranında daha yüksek olarak uygulandığını sözlerine ekledi.

YUNANİSTAN ŞUBELERİ EKİM'DE AÇILIYOR
Ziraat Bankası'nın Yunanistan'daki iki şubesinin açılışının Ekim ayında yapılacağını bildiren Çağlar, Bulgaristan'da aralarında Filibe, Kırcaali, Burgaz'ın da olduğu şehirlerde beş adet şube açacaklarını söyledi. Kosova Prizren'de şube veya banka açmak için fizibilite çalışması başlattıklarını ifade eden Çağlar, Makedonya'daki bir şubeyi bankaya çevirdiklerini, iki tane de şube açtıklarını anımsatarak, yurtdışında atılım halinde olduklarını, oralarda iş yapan Türk işadamlarına bu atılımın büyük yarar zağlayacağını ifade etti.


ANKA