kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

Mozilo'nun kaldıracı

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim adamlarından Arşimet, "Bana yeterli uzunlukta bir kaldıraç ile onu dayayacağım bir yer, yani destek noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım" diyordu.
Arşimet'ten yaklaşık 2250 yıl sonra Kaliforniya'nın Calabasas kentinde yaşayan 68 yaşındaki Angelo Mozilo, yeterli uzunlukta kaldıraç da, onu dayayabileceği bir destek noktası da buldu ve dünyayı yerinden oynattı!
Angelo Mozilo "Countrywide Financial" adlı, "Mortgage bankacılığı" yapan küçük bir finansal kurumun patronuydu. Birgün kendini "Yoksulların babası" ilan etti ve "Evsiz kimse kalmayacak" sloganıyla kolları sıvadı. "Ninja" ("No income, no job, no assets", yani "Gelirsiz, işsiz ve parasız") denilen kesime kredi açacaktı. Açtı. "Subprime" riskli olduğu için faizi daha yüksek kredilerle binlerce aileyi ev sahibi yaptı. Bu, Mozilo'nun kaldıracıydı.
Bir de sistem geliştirdi: "Subprime" alacaklarını teminat gösterip tahvil çıkardı. Diğer yatırım araçlarından daha yüksek faizle piyasaya sürdüğü için özellikle "Hedge fonlar" tarafından kapışıldı. Mozilo'nun başarısını gören Wall Street bankaları bu sektöre akın ettiler. Çok zeki, kafası sürekli cinliğe çalışan elemanları sayesinde yepyeni "Türevler" yarattılar. Böylece Wall Street de Mozilo'nun kaldıracağını dayayacağı destek noktası oldu.
Sözde herkes kazanıyordu. Önce Mozilo'nun açtığı kredilerin geri dönme tarihi geldi çattı. Pekçok müşterisi borcunu ödeyemedi. Nasıl ödesinler? Çünkü onlar "Ninja"ydı; "İşi yok, geliri yok, parası yok!"
Ve darboğaza giren Mozilo çareyi kendi elleriyle kurup büyüttüğü "Countywide Financial"ı ABD'nin en büyük bankalarından "Bank of America"ya satmakta buldu. Tarih: 2007 Ağustos'u.
Bu satış çok büyük ve çok derin bir krizin tetikleyicisi oldu. Mozilo'nun piyasadan çekilmesinden 13 ay sonra bugün küresel finansal sistemin devleri kartondan şatolar gibi peşpeşe devriliyor : Merrill Lynch, Lehman Brothers, onlardan önce Fannie Mae, Freddie Mac, onlardan önce Bear Stearns, Northern Rock...
Mezbahaya götürülen koyunların çaresizliğiyle sıralarını bekleyenlere bakınca insanın ekonominin geleceği için dehşete kapılmaması mümkün değil.

Reel ekonomi topun ağzında
Angelo Mozilo kaldıracıyla dünyayı yerinden oynatmayı başardı! Sadece oynatmakla kalmadı; tarifi imkansız bir kaos da yarattı. "İyilik meleği"nin en büyük kötülüğü yapacağı kimin aklına gelirdi!
Şimdi koca koca bankalar canlarını kurtarmak, anlı-şanlı iktisatçılar ise geleceği kestirebilmek için çırpınıp duruyorlar.
Tabii yanıt aranan soruların başında suların ne zaman durulacağı geliyor. Kimileri bir yıl diyor, kimileri en az üç yıl daha krizle boğuşulacağını söylüyor. Bir yıl diyenlerin iyimserliği piyasaların "Sorumsuz, bencil, ahlaksız" finansal kurumlardan kurtulmasına dayanıyor. Vadeyi uzatanlar ise karamsarlıklarına neden olarak finansal krizin henüz yeni yeni reel ekonomiye yansımaya başlamasını gösteriyorlar.
Gerçekten de ABD'nin "Resesyon"a girmesi ve oradan da kısa sürede Avrupa'dan Çin'e kadar tüm dünyaya yayılması neredeyse kesinleşti. Aslında sevinilmesi gereken petrol fiyatlarındaki düşüş de kaygıları katlıyor. Zira petroldaeki gerileme talepteki daralmadan kaynaklanıyor. Talepteki daralmanın götüreceği tek adres ise "Resesyon", yani negatif büyüme veya durgunluk. O da çok uzarsa ekonomik çöküş!
Türk bankaları ABD'deki "Subprime" kumarından uzak kaldıkları için finansal kriz dalgaları bizim kıyılarımızı vurmadı. Olan sadece batan Amerikan yatırım bankalarının Türkiye'deki şubelerine oldu.
Ancak finansal krizin reel ekonominin de altını oymaya başlaması halinde en çok etkilenecek ülkelerin başında Çek Cumhuriyeti ile birlikte Türkiye sayılıyor. Nedeni malum; cari açığın büyüklüğü. Ekonominin kırılganlığı...
Büyümenin neredeyse durma noktasına gelmesi, işsizliğin artması, YASED (Yabancı Sermaye Derneği) üyesi çokuluslu yatırımcıların çoğunun "Ekonomik istikrarın kötüye gideceğini" tahmin etmeleri de zaten yaklaşan bu tehlikenin ayak seslerini bize duyuruyor.
Ankara kavgaları, polemikleri, çıkışları bir yana bırakıp ekonominin dümenine sarılmalı. Hem de dört elle.