kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
16 Eylül 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Deniz Feneri davasına kod adı damga vurdu

16.09.2008
Almanya'daki davada komiser Böhm, "Z.A.'dan, Z.K.'ye ödeme var. Z.A.'nın Zahid Akman olduğunu düşünüyoruz. Ama kurye miydi, bilmiyoruz" dedi..
Almanya'daki Deniz Feneri derneğinde yapılan yolsuzluk iddialarıyla ilgili davanın duruşmalarına devam edildi. Mali komiser Alexander Böhm, yapılan incelemelerde Türkiye'de herhangi bir parti, Başbakan ya da Başbakanlığa para gönderildiğine dair bir belge ya da bulguya rastlamadıklarını kaydetti. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Komiser Alexander Böhm, yaşanan para trafiğini anlatırken, muhasebe işlerinden sorumlu Firdevsi Ermiş'in ifadesinde, "RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 yöneticisi olan Zekeriya Karaman'a yıllar içinde 639 bin Euro para gönderildiğini söylediğini" belirtti. Ancak bu paraların kaydını gösterir kesin bir belge olmadığını bildirdi. Böhm, belgelerde sadece Z.A.'dan Z.K.'ye yapılan ödemeler olduğunu bildiklerini kaydetti, "Ermiş'in ifadesine göre Z.A.'nın Zahid Akman Z.K.'nin de Zekeriya Karaman olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. Böhm, Akman'ın 2003-2005 arasında Almanya'da ikamet gösterdiğini ve Mehmet Gürhan'la ticari ilişki içinde olduğunu belirterek, "Kendisinin dernekle bir ilişkisi yoktu. Bir sorumluluk yüklenmemişti. Akman'ın kuryelik yapıp yapmadığı belli değil. Bunu bilmiyoruz" dedi. Böhm, Zekeriya Karaman'ın Türkiye'de siyasete etki yapan İskender Paşa dergâhı müritlerinden ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın güvendiği bir milletvekili olduğunu ve kendisine 4.5 milyon Euro para gönderildiğini gayrıresmi muhasebeden anladıklarını kaydetti. Sanık avukatı burada araya girerek ifadelerin yanlış olduğunu ve Karaman'ın hiçbir zaman milletvekili olmadığını sadece parti üyesi olduğunu hatırlatarak Böhm'ün internetten yaptığı araştırmaların gerçekçi bir araştırma olmadığını ifade ettiler.

FOTOĞRAF TARTIŞMASI
Böhm daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Mehmet Gürhan'ın çektirdiği fotoğrafı ve Zekeriya Karaman'ın oğlu Habib'in düğün görüntülerini sundu. Böhm fotoğrafı Gürhan'ın odasında bulduklarını ve düğünü ise Zekeriya Karaman'ın siyasilerle olan ilişkisine atıfta bulunmak için gösterdiğini kaydetti. Mahkeme Başkanı Müller ise kişilerin özel hayatı ile bu dava arasında ilişki kurulmaması gerektiğini belirterek Böhm'den düğün görüntülerini bırakmasını istedi. Sanık avukatları da 2002'de çekilen fotoğrafta Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmadığını ve Hürriyet Avrupa tesislerinin açılışı için Almanya'da bulunduğunu belirterek, "Normal zamanda yapılan bir açılış için Almanya'ya gelen bir kişinin Kanal 7 televizyonunu ziyaret etmesi gayet normal. Böhm de bunun normal bir ziyaret olduğunu kabul ediyor" dedi.

MEKTUP GÖNDERİLDİ
Komiser Alexander Böhm duruşmada Mehmet Gürhan'ın Milli Görüş üyesi bir kişi olduğunu, çalışmalarında bu ideolojiyi yaymak için çalıştığını ifade ederek "KRV eyaleti Anayasa'yı Koruma Teşkilatı'nın yazdığı mektupta kendisine bunlar soruldu. Kendisi de bunu bir ölçüde kabul eden bir mektubu oraya yollamış" dedi. Sanıklar Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş mahkeme salonuna elleri kelepçeli getirildi.