kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
15 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Asli gündeme dönüş

Türkiye'nin 1990'lı yıllarına damgasını vuran koalisyon hükümetleri, bugünkü pek çok sorunun temelini attı aslında. Farklı görüşteki siyasi kadroların ülkenin ortak çıkarları etrafında buluşması "uzlaşma" kültürü olarak sunuldu. Oysa bu süreç uzlaşmadan çok yozlaşmaya dönüştü. Bakanlıklarda alan ve adam paylaşımları başladı. Her parti kendi çıkar sahasında rant dağıtma yarışına girdi. Pamuk ipliğine bağlı çok partili hükümetleri birarada tutma çabası, zayıf siyasi liderliklerle birleşti. Devlette fiilen yönetsel boşluk ortaya çıktı. Bu boşluğu, asli işi yayıncılık olan medya şirketleri doldurdu. İktidara veya bir siyasi lidere verilen destek karşılığında, kamu eliyle medya dışındaki alanlara yayılma dönemi baş gösterdi. Siyaset kurumu yıpranırken siyaset dışı aktörler güçlerine güç kattı. Bugün AB standardında demokrasi hedefi özlemi ile nasıl askerin, siyasete müdahalesini benimsemiyorsak, çok parçalı koalisyon dönemlerinden kalma alışkanlıkla siyaset üzerinde medya baskı kurulmasını da onaylamıyoruz. Tanık olduğumuz güncel olaylar esasen Silahlı Kuvvetler'in ve silahsız kuvvet medyanın yeni döneme uyum sancılarından ibaret.

4 öncelikli konu
Siyasetçi ile medya arasındaki gerilimin en tehlikeli yanı ise ifade özürlüğünün cendereye alınması ve asli gündemden uzaklaşma riskidir. İşte bu toz duman arasında gelecek adına ümit veren bir buluşma dikkatlerden kaçtı. Ekonomik Sosyal Konsey'in sivil tarafları geçenlerde biraraya geldi. TOBB, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, TESK Başkanları iç ve dış siyasi ajanda ile ekonomik öncelikleri masaya yatırdı. Şimdiye kadar "AB reformlarına hız verilsin", "Yeni ekonomik program hazırlansın" temennileri ile yetinen sivil toplum platformu bu kez kendi sınırları içinde bizzat devreye girecek. Yol haritasının kilometretaşları ise şöyle:
1-AB uyum süreci yakından izlenecek. Brüksel'e çıkarma yapılacak. Ulusal Program İzleme Komitesi kurulacak.
2-Kıbrıs sorununu çözüm girişimleri büyüteç altına alınacak. Gerekirse Ada'ya gidilecek.
3-Yeni anayasa konusu gündemde tutulacak. Seçim ve Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesi teşvik edilecek.
4-Yolsuzlukla ve Yoksullukla Mücadele Eylem Planı hazırlanacak.
Kuşkusuz yukarıdaki başlıkların, "terörle mücadele, istihdamın artırılması, iş gücüne nitelik, sanayie rekabet gücü kazandırılması, esnafın şirketleşerek büyütülmesi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması" gibi detayları da mevcut.
Böylece, 1 Ekim'de Meclis yeni yasama yılına başlarken işveren, işçi, esnaf, çiftçi örgütlerinin belirlenen ortak payda etrafında iktidar ve muhalefetle temas trafiği artacak. Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerindeki değişikliğin iptali ile AK Parti kapatma davasında verilen cezanın gerekçesi de ilan edildikten sonra "bir beyaz sayfa" açma taleplerine yanıt verilmesi beklenecek.