kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
10 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
PERVİN KAPLAN

Bir çocuğum var otistik

Bir çoğumuz onlarla ilgili ilk bilgiyi 'Rain Man-Yağmur Adam" filminde Dustin Hoffman'ın oynadığı Raymond karakterinden öğrendik. Kimi Raymond gibi matematik dahisi kimi de müziğe olağanüstü yetenekli bu çocukların savaştığı hastalığın adı otizim. Sosyal iletişimleri diğer çocuklara göre zayıf. Kendi dünyalarında olmayı seviyorlar. Ancak verilen eğitim ile bunu aşmaları mümkün. Zaten tek tedavi yöntemi de bireysel ve grup eğitimleri.
Eğer Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) kaynaştırma eğitimine gidebileceklerine ya da okula kayıt olabileceklerine ilişkin rapor verdiyse bizlerin "normal" diye tanımladığı çocuklar ile birlikte eğitim alma hakkına sahipler. Peki bu hakkı kullanabiliyorlar mı? Buna evet demek pek kolay değil. Ailelerin yüzüne çocukları yazdırmak için gittikleri okulların kapıları kapanıyor. Bu çocuklar okul müdürlerinin çoğu tarafından geri çevriliyor. Eğer müdür anlayışlı ise ilk eşik geçiliyor. Bu kez de öğretmenin çocuğu kabul etmesi lazım. Öğretmen de "olur" derse bu kez karşılarına veliler çıkıyor. Bu çocukların kendi "normal çocuklarını" bozabileceklerini hatta onlara da bulaştırabileceklerini düşünen ne kadar çok veli var.
Bu çocuklardan birinin 7 yaşındaki Nedim Özgün'ün annesi Otizm Platformu Genel Sekreteri İrem Afşin. Özgün'e okul bulabilmek için son iki aydır aralarında özel okulların da bulunduğu en az 12 okulu dolaştı. Sonunda geçen yıl aspergerli bir öğrenci mezun eden okulun müdürü Özgün'ü sevinerek, kabul etti. Beril ise 10 yaşında. İzmir'de yaşıyor. Annesi Otizm Platformu yöneticilerinden. Kızına okul bulamayınca "Konuşmasında sorun var" diyerek, okula kaydettirdi. Şimdi de otizm konusunda öğretmenleri eğitiyor. Beril şimdi sınıfın en sevilen çocuğu. Berkecan da İzmirli, 11 yaşında. 3 yıldır 25 kilometre uzaklıkta "çok şeker" dediği bir müdürün görev yaptığı okula gidiyor.
Bu ailelerin yasal olarak çocuklarını kreş, anaokulu, ilköğretim okuluna kaydetme hakları var. Ama okul müdürlerinin yüzde 92'si engellileri okullarında istemiyor. Oysa çocuklarımıza farklılıkları öğretebilmek için bizim onlara ihtiyacımız var.