kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
10 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞELALE KADAK

Yakında her şey sudan ucuz olacak!

Orçin Uzun, 22 yaşında bir üniversite öğrencisi. Global ısınma ve giderek azalan suyumuzu düşünmüş ve çarpıcı bir slogan bulmuş. 'Yakında Her şey Sudan Ucuz Olacak!"
Sürdürülebilir Kalkınma konusunda gençleri bilinçlendirmek ve endüstrinin çevreyi korumak için yapması gerekenlere dikkat çekmek üzere Bayer bir program gerçekleştiriyor.
Bayer Genç Çevre Elçisi Programı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ile birlikte yürütülen programa Türkiye ilk kez geçen yıl katılmış. Bu yıl, Almanya'da Türkiye'yi temsil edecek kampanyanın ve de tabii ki öğrencinin seçimi için bir toplantı düzenlendi.
Dün jüri üyesi olarak katıldığım bu toplantıda, sayıları 6'ya indirilen projeleri pırıl pırıl 6 genç öğrenciden dinleme fırsatı buldum.
Yukarıda sözünü ettiğim slogan da bu projelerden birinin adını oluşturuyordu. Önce sanki müthiş bir refaha doğru gidildiğini anlatıyor değil mi bu solgan? Oysa anlatılmak istenen hem bambaşka hem de oldukça ürkütücü! Yakında en pahalı, en değerli şey su olacak. Ve biz aslında hala umursamadan deli gibi su tüketiyoruz!
Gerçek anlamda su tasarrufu bilincine bir türlü geçemiyoruz. Daha almadığımız, almakta geciktiğimiz pek çok önlem bizi bir taraftan global ısınmanın en çok etkileyeceği ülke durumuna hızla yaklaştırıyor, bir yandan da bu sebepten yaşayacağımız sorunların çoğalmasına yol açıyor.
İşte bu nedenle şirketlerin bu konuya parmak basan projelerine bu sütunlarda olabildiğince yer vermeye çalışıyorum.
2008 ile 2010 yılları arasında iklim değişiklikleriyle ilgili araştırmageliştirme faaliyetlerine, yenilenebilir enerji ile çalışan ya da enerji tasarrufu yapan ürünlerin geliştirilmesine tam 1 milyar euro harcayan Bayer'in çalışmaları oldukça dikkat çekici.
Yukarıda sözünü ettiğim projede farkındalık yaratmak açısından büyük önem taşıyor.
Bu yıl Bayer projenin ismini 'Dünyayı Kurtaracak Kampanya Kimde?' olarak belirlemiş.
Üniversite öğrencilerinden projesi beğenilen iki kişi Almanya'ya gidecek ve Türkiye'yi temsil edecek.
Aslında Türkiye bu programa iki yıldır katılıyor ama Bayer, Tayland'da başlatılan 'Bayer Genç Çevre Elçisi Programı'na 1998 yılında başlamış. Şimdiyse Uzak Doğu'dan, Latin Amerika ve Doğu Avrupa'ya kadar yaklaşık 16 ülkenin katılımıyla uluslar arası bir platformda bu programı sürdürüyor.
Her ülkeden seçilen iki genç, Almanya'da Bayer'in misafiri oluyor ve bir hafta boyunca sürdürülebilir kalkınma konusunda bilgilendiriliyor. Türkiye'de bu proje Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ile birlikte yürütülüyor.
Dün Türkiye'yi temsil edecek olan iki gencin seçilmesi için düzenlenen toplantıda yaklaşık 3.5 saat Bayer Genel Müdürü Sebastian Guth, Prof. Dr Mikdat Kadıoğlu, WWF'den Arzu Balkuv, Ali Saydam ve Bayer Kurumsal İletişim Müdürü Nevra Çağman ile birlikte, 'Dünyayı Kurtaracak Kampanyaları' dinledik.
Plastik poşet kültürünün en yaygın olduğu ülkelerden biri olan Türkiye'de artık buna bir son verilmesi için 'Çözünmeyen Sorun Kalmasın' sloganı ile proje üreten kız öğrenciden de, anlatacağı her şeyi müthiş bir yaratıcılıkla görsel bir şölene dönüştüren ve de minik öğrenciler için bir kitap hazırlayan erkek öğrenciden de çok etkilendik.
Açıkçası hemen orada bu projeleri hayata geçirmek, bütün billboardları bu önemli mesajlarla donatıp, insanlarda çevre bilinci oluşturmak için bir kriz masası kurmak bile geçti içimden.
Yoksa hakikaten hepimiz için çok geç olacak.
Bayer Genel Müdürü Guth, Almanya'da Bayer'in şirket kararı aldığını ve kullandığı araçlarda hibride gitmek için harekete geçtiğini söyledi.
Peki biz Türkiye'de neden bir yerden başlamıyoruz?
Neden şimdiye kadar hiçbir şirket çıkıp da biz de filomuzda böyle bir değişikliğe gideceğiz demedi?
Bırakın şirketleri, kendini çevre dostu sayan ve global ısınmanın karşısında durduğunu iddia eden hangi isim şu anda çevreci bir otomobile biniyor?
Ya da bireysel olarak evinde global ısınmaya katkı sağlamayacak değişiklikleri yaptığını iddia ediyor? Bir yerlerden başlamak lazım. Hem de hemen. Benim şirketlere tavsiyem. En azından Bayer için proje üreten ve öne çıkan gençlerin kampanyalarına duyarsız kalmasınlar, hatta hayata geçirmek için çaba harcasınlar.