kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
9 Eylül 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Hukuktaki boşluğu çeteler dolduruyor'

Ersan ATAR - ANKARA
09.09.2008
Yargıtay Başkanı Gerçeker: Son olaylar, hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmanın yarattığı boşluğun mafya türü çeteleşmelerle nasıl doldurulduğunu göstermiştir..
Adli Yıl, "çete" uyarılarıyla başladı. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adli Yıl açılış töreninde, hukuk devletinden uzaklaşıldıkça, boşluğu çetelerin doldurduğunu söyledi ve "son olaylar da bunu göstermektedir" diyerek, Ergenekon örgütüne işaret etti. Gerçeker, yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın "güzel ve yalnız ülke" tanımlamasıyla başladığı konuşmasında yasama-yürütme - yargı arasında yoğun çatışma yaşanan bir yılın geride kaldığına işaret etti ve şu mesajları verdi:

* ERGENEKON ÖRNEĞİ: Yaşanan son olaylar, hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmanın yarattığı boşluğun mafya türü çeteleşmelerle nasıl doldurulduğunu çok açık bir biçimde göstermiştir. Devleti kurtarma düşüncesi ile olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun topluma ne denli zarar verdiği de bu olaylarla açıkça ortaya çıkmıştır. Kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu tespit etmek ve suçlu görülenlere yasaların öngördüğü yaptırımları uygulamak yargıya ait bir görevdir.

* YENİ ANAYASA AMA: Yeni bir anayasa hazırlanırken, toplumu doğrudan etkileyecek, bütün bireyleri ve kurumları bağlayacak yeni kurallar konulmak istenirken daha şeffaf davranılması, daha geniş kesimlerin katılımının sağlanması da gerekmektedir.

* YOKSULLUK SINIRI VE EZEN YÜK: Mahkemelerimiz iş yükü altında ezilmektedir. Yargıç, savcı ve diğer personelin ödeneklerinin iyileştirilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki, birinci sınıf ve birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcıların dışındakilerin almış oldukları ücretler neredeyse yoksulluk sınırının altında bulunmaktadır.

* TOTALİTER SİSTEM UYARISI: Her organ kendisine verilmiş olan yetki ve görevleri anayasa, yasa ve hukukun üstünlüğü kurallarına uygun olarak kullanmak zorundadır. Aksi yaklaşımlar, yasama organında çoğunluğa sahip bulunan ve aynı zamanda yürütme erkini de elinde bulunduran siyasal gücün, bir yandan yasaları yürürlüğe koyarak, diğer yandan ise devleti yöneterek toplum düzenini, örgütlü çıkar çevrelerinin hizmetinde bir totaliter sisteme, demokrasinin kendisiyle özdeşleştirilme noktasına kadar varan sınırsız bir iktidar anlayışına götürme tehlikesini oluşturmaktadır.

* AB GÖNÜLLÜ DEĞİL AMA YİNE DE: Avrupa Birliği'ne girmek istiyoruz, ancak görülüyor ki bizi içlerine almaya pek gönüllü değiller. Ne yazık ki, yalnız yargı için söylüyorum, bu yapı ile sadece bugünün değil geçmiş yılların da birikimi sonucu büyük bir yoğunluğa ulaşmış bulunan bu ağır sorunlar ile AB standartlarını yakalamamız, o birliğe entegre olmamız elbette çok zordur.