kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
2 Eylül 2008, Salı
Sabah
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

Gitsin mi, gitmesin mi? (2)

Konumuz yine Cumhurbaşkanı Gül'ün olası Ermenistan ziyareti. Dün bu gezi gerçekleşirse ne gibi gelişmelerle karşılaşılabileceğini irdelemeye çalışmıştık. Bugün ise Gül'ün Erivan'a gitmemesinin doğuracağı sonuçlar üstünde duralım.
Önce bir tespit: Ziyaret Türk kamuoyunu böldü. Geziyi destekleyenlerin mi, karşı çıkanların mı ağır bastığını tartışmayacağız. Ancak destekçiler safında yer alanların (AB yanlıları, liberaller, medyanın önemli isimleri, Ermenistan'la beyaz sayfa açılması zamanı geldiğini savunan aydınlar, işadamları, bazı sivil toplum örgütleri gibikamuoyunu etkileme güçlerinin daha fazla olduğu gerçek. Sonuçta gezi gerçekleşmezse, bu etkin kesim derin düşkırıklığına uğrayacak.
Aynı duygu AB'de ve TürkiyeErmenistan diyalogunu teşvik eden Avrupa başkentlerinde de paylaşılacak. Dahası bu gelişme AB Komisyonu'nun Kasım ayında yayınlayacağı Türkiye İlerleme Raporu'na olumsuz not olarak düşecek.

Radikallere koz vermek
Ayrıca rüzgarlar Atlantik'in öte yakasına da ulaşacak, ABD yönetimi, Kongre, iki partinin başkan adayları ve Ermeni lobisinde farklı etkiler yaratacak.
Hiç kuşkusuz Bush yönetimi üzülecek. Hiç kuşkusuz Ermeni diyasporası tüm dernekleriyle, vakıflarıyla başkan adaylarını kampanyada bu konuyu işlemeleri ve soykırım iddialarını tanıma sözü vermeleri için yoğun baskı altına alacaklar. Hiç kuşkusuz Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi sümen altında tutulan tasarıyı tekrar gündeme getirmesi için de dört koldan kuşatılacak.
Ve nihayet Ermenistan'da da umutların boşa çıkmasının öfkesiyle radikaller güçlenecek. Örneğin şöyle çıkışları daha çok göreceğiz: "TürkiyeErmenistan sınırı olarak hâlâ ABD Başkanı Woodrow Wilson'ın 22 Kasım 1920'de çizdiği hatlar geçerli. Bu da Ermenistan'a Türkiye'nin Doğu illerinde söz hakkı veriyor ve Ermenistan'ın ortak edilmezse gerek Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının, gerekse Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun gayrımeşru olacağı anlamına geliyor!" (Ermenistan'ın Kanada eski Büyükelçcisi ve uluslararası hukuk uzmanı Ara Papian'ın 29 Temmuz'da Erivan'daki konferansta yaptığı konuşma.)
Ancak bu olasılıkların tümü de kağıt üstünde kalacak. Çünkü Gül yüzde 99.999 bu Cumartesi günü Erivan'a gidecek.

Beklentileri denetlemek
Bu saatten sonra Çankaya'ya geziyle ilgili mesajların dozunu titizlikle ayarlayarak bir tarafın asılsız umutlara, diğer tarafın da gereksiz gerilimlere kapılmasını önlemek düşüyor.
Yine bir tespitle başlayalım: Türkiye, Ermenistan'la diyalogu hiç kesmedi. Örneğin sadece Gül, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Ermeni mevkidaşıyla 6 kez görüştü. Diplomatlar da sık sık biraraya geldiler.
Yani Gül'ün gezisi Ermenistan'la ilk temas olmayacak. Ama Erivan'a Ankara'dan ilk ziyaret olması, hem de bu ziyaretin en üst düzeyde yapılması nedeniyle tarihe geçecek.
Gelelim; verilmesi gereken mesajlara...
Ermeniler bu ziyaretin "Hemen" bazı sonuçlar (Sınırların açılması, ticari engellerin kaldırılması gibi) doğuracağı beklentisine girmemeli. Ondan da önemlisi Gül'ün gezisini uluslararası çevrelerin teşvikiyle verilmiş bir "Ödün" gibi de algılamamalı. (Not: Gürcistan'a insanı yardım getiren uçakların Erivan'a inebilmeleri için Türkiye'nin hava sahasını açmasını öyle yorumlayanlar çıktı.)
Bu ziyaretin Kremlin'de Ermenistan'ı Rusya'dan uzaklaştırma planlarına katkı için yapıldığı izlenimi veya kuşkusu doğması kesinlikle önlenmeli.
Azerbaycan'da bu gezinin olumsuz yansımalarının mümkün olduğunca aza indirilmesi için tüm araçlar seferber edilmeli. Aksi halde bu konu 15 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını zehirleyebilir.
En önemlisi; Erivan'a gerek TürkiyeErmenistan, gerekse Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde olumlu açılımın artık onun atacağı adımlara bağlı olacağı en açık biçimde anlatılmalı. Hem de bir Ermeni atasözünü de hatırlatarak: "Bir tükürükle yangın sönmez!"