kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ağustos 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Türk- Amerikan ilişkileri nereye gidiyor?

Yeni Haber
Uzmanlar, ABD'de başkan adaylarından Barack Obama'nın, başkan yardımcısı adayı olarak seçtiği senatör Joe Biden'in, Türk-Amerikan ilişkilerine olası etkisine dair farklı görüşler ortaya koyuyor. Bazıları, Biden'in Türkiye'ye bakışında değişiklik olabileceğini savunurken, kimi Biden'i Türkiye için "iyi bir işaret" olarak görmüyor.

Obama'nın başkan yardımcısı adayının Biden olmasının ardından, bu ikilinin, yönetime gelmeleri halinde, Türk-Amerikan ilişkilerine ne gibi etkilerinin olacağı tartışılıyor. Biden'ın geçmişte Türkiye'nin aleyhine sergilediği bazı davranışları kimi çevrelerde karamsar tahminlere yol açsa da yönetime geldikten sonra "düşüncelerinin değişip değişmeyeceği" de merak konusu.

Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mensur Akgün, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, "insanların bulundukları konumlara göre değiştiklerine" dikkati çekerek, "Biz hep Türkiye ve ABD'nin geçmişte uyguladığı politikalara bakarak geleceği kestirmeye çalışıyoruz, sanki bugün hiç değişmezmiş gibi. Ama hem Türkiye hem dünya hem de ABD değişiyor, dolayısıyla Biden de değişiyor" dedi.

Bu nedenle Biden'in "çıban başı" olacağı yorumlarına katılmadığını ifade eden Akgün, Obama açısından bakıldığında da Biden'in "çok akıllıca bir seçim" olduğunu savundu.

Akgün, Obama'nın en büyük eksikliğinin tecrübe olduğuna dikkati çekerek, bu eksikliği, "65 yaşında, çok tecrübeli, bilgili, 3 dönem Kongre'de Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını yürütmüş saygın bir ismi getirerek kapattığı" görüşünü dile getirdi.

Biden'in, Türkiye'nin her resmi politikasıyla aynı şekilde düşünmesinin mümkün olmadığına işaret eden Akgün, "Tüm bu şartlar altında sanki Türkiye 10-20 yıl öncesinin Türkiye'siymiş gibi bir mantık yürütmek gerçekçi değil. Biden'in de 10 yıl önceki politikayı izleyecek hali yok" diye konuştu.

"BU YIL ÇOK TEHLİKELİ"

TOBB ETÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın ise Biden'in Türkiye karşıtı sözlerinin "sakıncalı bir durum" doğurduğunu, "hatta Obama'nın da propaganda döneminde Ermenilere çok yakın durmasının daha da tehlike yarattığını" savundu.

Obama'nın, başkan olması halinde görevine Ocak ayında başlayacağına, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarının ise hemen 3 ay sonra, Nisanda gündeme geleceğini hatırlatan Aydın, "Tüm başkanlar, propaganda döneminde konuşur ancak sonra 6 ay ila 1 yıllık eğitim döneminden geçerler. Obama iktidara gelirse bu eğitim sürecini geçirmemiş olacak, dolayısıyla Nisan ayı geldiğinde hata yapma ihtimali var" diye konuştu.

Aydın, Biden'in yanı sıra Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de tasarıdan yana olduğunu anımsatarak, dolayısıyla Obama'nın kongre üzerinde baskı kuramama ihtimalinin bulunduğuna değindi.

Tüm bu nedenlerden ötürü bu yılı "çok tehlikeli" gördüğünü ifade eden Aydın, "Tasarı, Kongre'de oylama aşamasına gelirse bu sefer çok zor durumda kalacağız. Sadece Ermeni meselesi değil, Türk-Amerikan ilişkileri zaten sakat bir dönemden geçiyor. Yeni başkanla birlikte (bu ilişkileri) onarmayı umut ettiğimiz bir dönemdi, ama Türkiye karşıtlığıyla bilinen, Türkiye'ye çok olumlu bakmayan bir başkan yardımcısı çok iyi işaret değil" diye konuştu.

Aydın, Obama'nın yönetime gelmesi halinde, Biden'in düşüncelerinde mutlaka "törpülenme" olacağını, ancak kimin dışişleri ve de savunma bakanı yapılacağının da önemli olduğunu belirtti.

Başkan yardımcısının normalde tek başına çok etkili olmadığını belirten Aydın, "Biden'ın nasıl olacağını bilmiyoruz. Geleneksel olursa bizi çok etkilemez, ama etkili bir başkan yardımcısı olursa o zaman işimiz kolay olmayabilir" dedi.

BİDEN, "YENİ BİR CHENEY" OLUR MU?

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) uzmanı Şanlı Bahadır Koç da ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin etkin konumuna işaret ederek, Obama'nın, Biden'in "yeni bir Cheney" olmasına muhtemelen izin vermeyeceği görüşünü savundu.

"Biden özellikle dış politika karar alma mekanizmasının önemli bir unsuru olabilir ama Cheney gibi bu süreci kontrol etmesini beklemek doğru olmayabilir" diyen Koç, Obama'nın, yardımcısı olarak Biden'i seçmesinde, "dış politikadaki açığını kapatma isteğinin etkisi olabileceğini" kaydetti.

Koç, "Biden'in tecrübesi ve mücadeleci üslubunun, fazla elitist, kibar ve yumuşak bulunan Obama'nın bu özelliklerini dengeleyebileceği, ancak gaf yapmaya meyilli oluşu ve 'Obama'nın henüz başkan olmaya hazır olmadığı' yönündeki sözlerinin problem yaratabileceği" düşüncesini dile getirdi.

Kongre'deki tecrübesi düşünüldüğünde Biden'in, yeni yönetimin Kongreyle ilişkilerin en önemli ismi olmasının sürpriz olmayacağını da savunan Koç, Biden'in 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarı gibi konularda Obama'ya, "sınırlı siyasi sermayemizi bu konu için harcamayalım", "karar çıksa da bir şey olmaz, Türkler bize zarar verebilecek bir adım atmaya cesaret edemezler" veya "karşılığında Türkiye'den bir şey alırsak tasarıyı engellemeye çalışalım" türünde telkinlerde bulunabileceğini savundu.

"ETKİSİ, ÖZEL GÖREV VERİLMESİNE BAĞLI"

ASAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağrı Erhan da ABD'de başkan yardımcılarının fonksiyonunun Türkiye'de algılandığı kadar yüksek olmadığına, sadece Cheney'nin bunun istisnası olduğuna dikkati çekti.

Erhan, başkan yardımcılarının, ancak başkanın bazı konulardaki ilişkileri sürdürme görevini kendisine vermesi halinde etkili olabileceğini belirterek, "Örneğin eğer Biden'e dış politikada uzmanı olduğu ve hakkında rapor hazırladığı Irak'la ilgili bir görev verilirse o zaman başkan yardımcısı öne çıkar, kendi kişisel görüşleri, ideolojileri etkili olur" diye konuştu.

Erhan, Biden'in nasıl bir fonksiyon icra edeceğini ve Türkiye ile ilgili görüşlerinin Obama'nın Amerikan dış politikasını ne ölçüde etkileyeceğini, ancak ona dış politikada özel görev verilip verilmeyeceğiyle tahmin edebileceklerini söyledi.

AA