kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Ağustos 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Mohamed El Masry

Serbest ticaretten korkmayın mal değil, yatırımcı hücum eder

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Afrika ülkelerine "Ticaretten korkmayın. Serbest ticaret anlaşmaları ile korkulduğu gibi Türk malları hücum etmeyecek, Türk yatırımcısı hücum edecek" dedi..
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yatırım ve ticaretten korkmamak gerektiğini belirterek, "Biz ham maddeyi alıp mamul madde göndermek istemiyoruz. Ham maddeyi beraber mamul madde yapmak istiyoruz" dedi. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi kapsamında, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye-Afrika İş Forumu çalışma kahvaltısında konuşan Hisarcıklıoğlu, 1980 yılından bu yana Türkiye'nin yaşadığı değişimin Afrika ülkelerine örnek olabileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu süre içinde Türkiye'de bir anlayış değişikliği olduğunu belirterek, "Eskiden kapalı kapılar ardında kendi kendimize yetmeye çalışıyorduk. Dünyaya entegre olmaya başladığımız zaman gördük ki, ticaret olmadan zenginlik olmuyor. Huzur olmadan da ticaret olmuyor. Huzur eşittir ticaret ve ticaret eşittir zenginlik" dedi. İki günlük forum kapsamındaki görüşmeler sırasında Cezayirli Oda Başkanı'nın serbest ticaret anlaşması yapmaktan çekindiğini dile getirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Mısır örneğini verdi.

BERABER MAMUL YAPALIM
"Mısır'ın da başlangıçta benzer bir çekincesi vardı. Ancak serbest ticaret anlaşması sonucunda korkulduğu gibi Türk malları Mısır'a hücum etmedi. Tam tersine Türk yatırımcısı Mısır'a hücum etti" diye devam eden Hisarcıklıoğlu, yatırım ve ticaretten korkmamak gerektiğini ve Afrikalı meslektaşlarıyla deneyimlerini paylaşmak istediklerini vurgulayarak, "Ham maddeyi alıp mamul madde göndermek istemiyoruz. Ham maddeyi beraber mamul madde yapmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "27 yıl önce Türkiye'de sanayi yoktu. Benim annemin bir çamaşır makinesi vardı. Fişe sokardı, yürüye yürüye antreye gelirdi. Biz idarecilerimize derdik ki, 'Neyi satacağız dünyaya? Sanayi yok bizde'. Ama o dışa açılma var ya... Şimdi Avrupa'da satılan her 3 beyaz eşyadan bir tanesi Türk malı. Bakın yürüyen çamaşır makinesinden nereye gelmişiz. Bu tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız."