kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Ağustos 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

AK Parti'ye sorular

Şaban Dişli konusunda kamuoyunun tatmin olduğunu söyleyemeyiz. Gerçi yapılan iş, Dişli'nin ortağı Mehmet Karasu'nun verdiği ilânda da görüldüğü gibi, "arazi geliştirme" işlemi olabilir. Ama, acaba, bu projeye Şaban Dişli ortak mı, değil mi? Dişli, "ortak olmadığını" söylüyor. Öyleyse, niçin 1 milyon dolarını Denizbank'tan kredi almak amacıyla bloke etti? Zaten ilk açıklamalarda, Mehmet Karasu, imzalanan belgenin ortaklık senedi olduğunu ifade etmemiş miydi: "Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kamuoyuna sunduğu evrak gizli olmayıp, dört kişi arasında imzalanmış bir ticari ortaklık dokümanıdır. Sayın Dişli, tüm şahsi birikimini teminat olarak bankaya bloke etmek suretiyle projeye ortak olmuştur." (14 Ağustos 2008-Vatan)
Mehmet Karasu ve Şaban Dişli, Bayındırlık ve İmar İskân Bakanlığı'nın 2004 yılında hazırladığı 1/50.000 ve 1/25.000 Nazım İmar Plânı'nda, arazinin ticari imara açıldığını belirtiyorlar. Doğru. Ama, "Bundan haberdar olmayan saf köylülerin kandırılarak, ellerinden arazilerinin alınması" gibi bir olayın vuku bulmadığını ileri sürüyorlar. Çünkü, Karasu'ya göre, önceki mal sahipleri, saygın ve bilinçli işadamları.
Bu "bilinçli işadamları" arazilerinin ticaret alanına girdiği için emsalinin yükseleceğini bilmiyorlar mıydı? Biliyorlarsa, niçin daha düşük fiyattan sattılar? Bilmiyorlarsa, bu işadamlarına nasıl bilinçli denilebilir? Acaba bu gibi plaânlar, kamuoyuna ilân edilmiyor mu? Bilgi, paylaşılmıyor mu? Ya da, arazinin eski sahipleri, "bilinçli işadamları", nazım imar planına rağmen, uygulamada istedikleri emsali elde etmenin mümkün olmayacağını mı düşünmüşlerdi?
Özellikle, Dişli'nin basın toplantısına katılan AK Parti Grup Başkan vekili Bekir Bozdağ'ın meseleyi sahiplenmesine şaşmamak mümkün değil. CHP'yi, AK Parti ile mücadelesini gayri meşru yöntemlerle yaptığı için suçluyor, dedikodulardan söz ediyor ve hiçbir alaka bulunmamasına rağmen, "Telekulak" konusunu hatırlatıyor. Hani, Önder Sav'ın Bolu Valisi'yle konuşması gazetelere yansıyınca, "Odamı dinlettiler" diye ortaya çıkmış, sonradan cep telefonunu açık bıraktığı anlaşılmıştı ya...
Bence Bozdağ, CHP'yi suçlayacağına şu soruları cevaplandırsın:
1) Bir milyon dolar, kredinin teminatıysa, Şaban Dişli bu projeye ortak mı, değil mi? 2) Ortak değilse niçin bankaya teminat veriyor? 3) Ortaksa niçin gizliyor? 4) Ortak olmamasına rağmen, neden ilk gün, Mehmet Karasu "Bu bir ticari ortaklık senedidir" açıklamasını yaptı?