kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

AB gerçeği

Türkiye önemli bir değişim sürecinden geçiyor, bunu hepimiz biliyoruz.
Kimi şeyler daha hızlı değişiyor, kimi ise daha yavaş,
Değişimin sıkıntılı olduğu alanların başında çevre geliyor.
Evet, Türkiye hızlı gelişmek, sürekli yatırım yapmak, gençlere alanları açmak zorunda.
Ancak bunu yaparken günümüz dünyasında çevreye saygı göstermek, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak zorunda.
Yerküre bugünün kuşaklarının içinden geldiğince yağmalayacağı bir yer değil.
Onun da sınırları var. Bu sınırlarla oynamanın bedelini kuraklık, aşırı sıcaklar, bulaşıcı hastalıkların artması şeklinde ağır bir biçimde ödüyoruz.
Denizlerimiz hızla kirleniyor, balıklar yok oluyor.
Aynı şekilde akarsularımız kullanılamaz hale geliyor.
Çünkü Türkiye'de denizleri ve akarsuları kanalizasyon olarak gören bir zihniyet hakim.
Kirletenin yanına kar kaldığı bir gerçek.
Pek çok yerleşim merkezimizde kanalizasyon bile yok.
Bunlar Türkiye'nin gerçeği. Ve bu Türkiye Avrupa Birliği üyesi olma iddiasında, en azından hem demokratik, hem ekonomik, hem de insani standartlarını bu ülkelerin düzeyine çıkarma iddiasında.
Şimdi hükümet ülkemizdeki yaşam kalitesini doğrudan etkileyecek bir Ulusal Program hazırlıyor.
Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, desteklemeniz daha da ötesi işbaşına gelen her iktidardan talep etmeniz gereken konular yer alıyor bu programda.
Mesela, insanların yüzdüğü sularda düzenli kalite ölçümü yapılması ve temizlik konusunda halkın bilgilendirilmesi.
Yüzdüğünüz suların temizliği hakkında fikir sahibi olmak istersiniz herhalde.
Veya yeraltı su kaynaklarının düzenli olarak kimyasal analizinin yapılmasını.
Kendinizin veya çocuklarınızın içtiği su önemlidir sanıyorum.
Kanalizasyon ve atık su arıtma tesislerinin Avrupa Birliği standardına çekilmesi de günlük yaşamınız açısından daha az önem taşımıyor.
Özetle, Ulusal Program'da öngörülen ve 21 milyar Euro'ya ulaşması beklenen bu harcamalar bir devrim değil.
Ancak
2013'e kadar gerçekleştirilmesi hedeflenen her bir kalem, sizin yaşam kalitenizin yükselmesine katkıda bulunacak ve çocuklarınıza daha temiz bir dünyada yaşama fırsatı verecek.
Avrupa Birliği gerçeğine bir de bu gözle bakmakta fayda var.